Sen “yap” dedin yapmadık, “yapma” dedin biz yaptık,
Doğruları terk edip hep yanlışlara saptık,
Rabbim; Seni bırakıp adeta nefse taptık,
Bu hâle nasıl geldik, bu yol nereye çıkar?
Ab-ı hayat kirlendi, şer yatağında akar.

Helallerin yerini haramlar işgal etti,
İnsanoğlu nisyanla bâtıl yollara gitti,
Kendisini eliyle mânen yıkıma itti,
Bu hâle nasıl geldik, bu yol nereye çıkar?
Cehennem yönündeyiz, ateşi bizi yakar.

Fakir yoksul bilmedik, yetimi hep hor gördük,
Örümcek ağı gibi çürük yuvalar ördük,
Hakk’ı telkin edeni uzak diyara sürdük,
Bu hâle nasıl geldik, bu yol nereye çıkar?
Öyle bir sarsıntı ki muhkem bentleri yıkar.

Tüm dünyada mazlumlar sıkıntılar içinde,
Benim gözlemlerimse, neden, nasıl niçinde?
Zalimin zulmü durmaz, başka başka biçimde,
Bu hâle nasıl geldik, bu yol nereye çıkar?
Ahtapot gibi sarmış, bâtıl sıktıkça sıkar.

Masumlar can veriyor, evinde ve işinde,
Oluk oluk kan döker, üçünde ve beşinde,
Müslümanız diyenler, servet ve ün peşinde,
Bu hâle nasıl geldik, bu yol nereye çıkar,
“Müslümanım” der ama, mü’min derdinden bıkar.

Aileler bozuldu, ahlâk tümden yok oldu,
Nezaket ve zarafet tükeneli çok oldu,
Edep, saygı, hürmet mi? Zaten hepten terk oldu,
Bu hâle nasıl geldik, bu yol nereye çıkar?
Batı batıyorken de boynumuza ip takar.

Büyük küçük bilinmez, her yerde niza varken,
Cinayet ve tecavüz tüm toplumu sararken,
Evden kaçan çocuklar, dışta huzur ararken,
Bu hâle nasıl geldik, bu yol nereye çıkar?
Makam mevki erbabı aşağıya hor bakar.

Artık eski sohbetler kaldırıldı evlerden,
Hiç bir eser kalmadı tarihteki devlerden,
Kaçıyoruz hepimiz, en kolay ödevlerden,
Bu hâle nasıl geldik, bu yol nereye çıkar?
Kokuşmuş medeniyet, başımıza mıh çakar.

Tüm dünyaya hükmeden o adalet nerede?
Ceddimizden yâdigâr o asalet nerede?
Toplumu toplum yapan o fazilet nerede?
Bu hâle nasıl geldik, bu yol nereye çıkar?
Her erdemi kaybettik, hani o yüce vakar?

Salih Sedat bilesin bu gidiş iyi değil,
Batıl önünde dik dur, Hakk’ın önünde eğil,
Kendine gel ey millet, dinle beni ey oğul!
Bu hâle nasıl geldik, bu yol nereye çıkar,
Gül bahçesine giren, baştanbaşa gül kokar.
SALİH SEDAT ERSÖZ