36
Yorum
73
Beğeni
5,0
Puan
2255
Okunma

kül olunca umut kırıntılarım
yitti gitti sağ ve solum gamları soludum
hüsran kabuklarını rendeledim birer birer
acılar gasp edince gecelerimi
ağıtlarımın da oyuncağı olmuştum
vicdanı yok hükmünde bir ifritti her hal
sipsivri tırnakları ile
girdiğinden beri şu saftirik gönlüme
içimi ve dışımı da sisler kapladı
nankör bir elin esiri olup da çıktım
gönlü o iblisin eline kaptırdık kaptıralı
insanın sahtesi de olurmuş meğer
eli kolu yüzü ve ayağı ile
için karasını görmek ne mümkün
dış bir çiçek bahçesi gibi kaplanınca
kanmayıp da ne yapacaksın
hayvanların dahi özgürlüğü insan eliyle olunca
şüphelerim her hal kendi gönlümce
gönül kokumun çiçeğin yaprağına uymaması
tüm mazimi feda etti hoyratça
tüm vakitlerim saatinin akrebinde eridi
bulutlarım ağlamadı ki bende güleyim
kapılışta da sürüklendim rüzgarında
nankörlükten yorgun ve kırgın bir gönül oldum
nefesim bile ona tık tık ayarlı kaldı biteviye
ilk vuruşunda bir şeylerin sızladığını hissettim
içimin içime sığmadığı yerde bile
kanamalarım da hiç durmadı şu yürekte
damla damla eritirken içimi
dönme dolap beygiri gibi dolandım gecelerde
hüsrana dolanan gönlümü avutarak
yanlış algılar olmasını umut ederek
bir mucize bekledim bu mezbelelikte
belki de benim içim fesattır diyerek
resmini nakşedenlere
yanlış bir poz vermemesi için
rötuşladım tüm görünen yönlerini
oysa ki sen
bir sır olmaktan çoktan feragat etmiştin
hiç sizler kelebekler gibi oldunuz mu
üç günlük bir dünya için ne danslar ederler
vaktin saniyesini iyi bilirler
çiçekten çiçeğe konarlar tüm görkemleriyle
bense sadece bir çiçeğin kokusunu sevdim
tez zamanda da solacağını bile bile
kendi kendini aldatır ya gönül
gurur eksenine sığdıramadığı gibi
kendimce oyaladım sabır bekçilerimi
karışık kokuları olan bir ilişki
illa ki uyuşturur tümden bedeni
düşünüyorum da geçip giden günleri
kısmi bana aitti de ya gerisi
her anımda bir sancı var
acımasız bir giyotinin altında inleyen
her bir anısı isyanlarımı doğuruyor
öldükçe ölüyor tüm duygular
kandırılmışlığına kahrolan
demek ki bazı dertlerde çekilirmiş
ölenle ölünmüyor
tıpkı benim severken çektiklerim gibi
bilirdim o gözlerinin yalanlarını
içindeki o kör kurdunu
ama benim bu gönlüm acım aklı
bir boynu bükük görmeye görsün
açtı işte bağrını
bir bilseniz nelere kol kanat gerdiğini
elveda edişte de çekip de gittim işte
canını da yakmadan
hiç ummadığın bir anda da
hiç mi hiç olmamışım gibi
soyutladım da gitti senli tüm geçmişimi…
(23.01.2021) AZAP.. (Kadri Atmaca)
5.0
100% (47)