0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
690
Okunma

TEMMUZ GİBİ
Dışım iyice soğudu
Elim ayağım buz gibi
Oysa içimde kor alev
Yanar yüreğim köz gibi
Karlar yağdı ayaz bastı
Sensiz kuru poyraz esti
Elimi kolumu kesti
Hasret kül duman toz gibi
Gülüm terketti sılayı
Şaştı gönül pusulayı
Takvimlerde Ocak ayı
Yanar içim Temmuz gibi
Tut elimden tut sen gülüm
Tutup bırakma sen gülüm
Yanımda yok isen gülüm
Yanar ciğerim köz gibi
Şaban AKTAŞ
17.01.2021 - 19.13
Türküyü dinlemek için linki tıklayabilirsiniz..
:///photo/?fbid=10219051012366427&set=a.10217552623187634
AŞK AVARESİ
Sakın bir kez daha çıkma karşıma
Bu kez çıldırırım hiç yok çaresi
Nasıl kapanırsa kapansın bırak
Kabuk bağlamayan yürek yâresi
Aşkın ateşiyle kirden arındım
Boyuna geceyi gündüz sarındım
Ay yüzünde güldün bense nârındım
Yüzünde korona güneş haresi
Kanıma kan oldun canımda cansın
Kainat büsbütün iki cihansın
Cümle âlem senin aşkınla yansın
Canların canısın yürek paresi
Bir büyük patlama aşk ile oldu
Göz ile gönlüme nur ışık doldu
Aşk sonsuz ufkuna açılan yoldu
Gönül çılgınca bir aşk avaresi
Dinle bu türküyü aç karna yazdım
Sana aç ve susuz günlerce gezdim
S/en sıcak güneştin b/en sıcak yazdım
Dön dolaş sende söz türkü sırası
Unutup gidersen y/anar mı y/anar
Elini değmeden kanar mı kanar
Gözlerin bir yudum pınar mı pınar
Ateşin gözünde suymuş çaresi...
Şaban AKTAŞ
19.01.2021 - 16.30
BU SABAH SENİ GÖRMEDİM
Bu sabah seni görmedim
Yerinde misin bakayım
Yüzün bahar çağla çiçek
Gönlüme bir dal takayım
Çağla çiçek badem dalı
Bu gönül sana sevdalı
Salın edalı edalı
Gel karşıma gül bakayım
Gözüme hele bir gözat
Karbeyaz elini uzat
Aşk bu vuslatına tezat
Ateşine tuz atayım
Yüzünde bahar kokusu
Çiçek çiçek gül takısı
Saçında kına yakısı
Teline türkü yakayım
Yüzü hâlâ gülen çocuk
Kırk yaşına gelen çocuk
Ele gelin olan çocuk;
Sensiz kâlbi ne yapayım?!
Şaban AKTAŞ
19.01.2021 - 13.12
DEVRANIN TEKERİ
Kaç dönüm noktası vardır hayatın
Bir de yaşarken sönüm noktası
Şans eseri diriliş var mı yok mu
Önemli kilometre taşları
Yollarında, yıllarında hayatın?!?!
Anlatacaklarım şimdi
Ne rüyâ ne masal ne de hülyadır
Tümüyle başımdan geçen gerçek
Neler geldi, daha kim bilir
Neler neler gelip geçecek ?!
İlk çocukluk, ergenlik
İlk gençlik, ilk aşk, ilk evlilik
Ne çok arzu istek
Çok şeylere heveslendik
Suya düşen hayâller
Yarım kalan şarkılar gibidir...
Unutul(a)mayanlar
Başlangıcı olabilir bir milâdın
Acısıyla tatlısıyla
Belleğimizde ise yaşananlar...
Uzatma, kısa kes şimdi
mümkünse! diyorum kendime
Bir kez başımı yaktım,
Mutsuzdum; Yirmi Yedi yılda
Söndürüp attım yangınımı;
Buydu Birinci Milâdım...
Kırkımdan sonra
Bir gül sevdim gonca
Aşkın ateşi
Göğün ayı yıldızı
Güneş ile gelen şanstı
Dört yapraklı yonca
Sönmez ateş üstünde
Yıldırım hızıyla uçan
Yüreğim saf/kan/at;
Ay Güzeli Sevda Seli
Benim için ikinci Milat!
Ayrılık olmasa olmazdı aşk!
"Koparken dünyamız güneşten
İçimize de düştü o ateşten!"
Sonra İkinci Bahar
Üçüncü Miladım oldu
Ağrısız acısız hayata
Yeni bir adım oldu...
İyi ki aşk var
Dertsiz başa dert var
Karıştıkça Milatlar birbirine
Şiirler takılıyor aşk ile
Devranın tekerine
Şaban AKTAŞ
19.01.2021 - 11.21
() Gamzeli Gül Destanı adlı şiirimden
(Ay Güzeli Sevda Seli adlı kitabımda)
AYRIŞMALAR
Örümü kendi elimizden
Saç bağına benzer
Lifi kendir bir halat
Taşıma gücü yüksek
Gerilip gerilip
Nasıl kopar aniden "Pat!"
Biz işte öylece koptuk!..
İpin ucunda ne varsa artık
Yarım ipli yarım ipsiz;
İki yarım, bir bütün ayrılık!
Bir büyük aşkla başlayıp
Nefretle biten savaş
Yılları alıp götüren
Acımasız bir zulüm
Bir ömrü alıp götüren,
Bir büyük anakaranın
İki parça ayrışması
Uzaklaşması yavaş yavaş!..
Şimdi birimiz Afrika,
birimiz Asya
Bende havalar
Ilıman yağışlı .
Tipik Akdeniz
Onda tropikal;
Ekvator kuşağı...
Böylece kapanıp gitti
Eski bir dosya!
Herkes rotasını kendi çizdi
Dogru bildiği yönde
Yeni bir sayfa açtı hayata!..
Şaban AKTAŞ
20.01.2021 - 02.55
ANTALYA
ALBENİ
Elime alıp şimdi gözlerini
Misket oynayasım geliyor...
Ah benim çocuk kâlbim
Ne kadar çok sevdi seni?!
Gözlerin var ya dünyanın
En değerli mücevheri
Eflatun pembe mor elmas
Yıldızlarca gözlerine has
Gözlerini bana ver
Al beni boynuna as!..
Şaban AKTAŞ
18.01.2021 - 23.45
ŞİİRLİ/ YORUM
MERDİVENLER
Son basamağa kadar
Aşkla umutla dirençle
Ezilmek yok
Bekler iken eşikte
Yol bizim kapı bizim
Pencere bizim:
Bu gönül kapısıdır
Kalbimiz çocuk kalbi
Sallanıyor
Sevdayla bir beşikte...
Şiirle kalınız hep...
Şaban AKTAŞ
21.53 / 18.01.2021
GEL DE YÜREĞİME ANLAT!
"Sen suçlusun!" deme bana
Gel de yüreğime anlat
Dinletmek mümkünse sana
Gel de yüreğime anlat!
Aşk k/okulu gülden yana
Yanar yürek senden yana
Dönüp bakmaz benden yana
Gel de yüreğime anlat!
Keşke seni görmeseydi
Deli gibi sevmeseydi
Aşk nedir hiç bilmeseydi
Gel de yüreğime anlat!
Yürek bu söz dinlemiyor
Hiç kimseyi tınlamıyor
Aşk, odunda demleniyor
Gel de yüreğime anlat!
Al beni gözüne damlat!
Şaban AKTAŞ
28.01.2021 - 21.36
MOR MENEKŞEM
Geldin mor menekşem karşımda durdun
Gönlüm gözün ile kaşına vurgun
Aşkın ile bu kâlp senin öz yurdun
Ayrılma sen benim hep karşımda kal!
Mor menekşe mor sümbül mor dağlarda
Sensiz çekilmiyor kış zor dağlarda
Sevda gürül gürül akar çağlarda
Sular gibi sen hep gözyaşımda kal!..
Gelemem sevdigim engel arada
Gelebilir isen sen gel ara da
Sensiz hiç gözüm yok pulda parada
Tüten ocağım ol, hep başımda kal!
Kış günü yaş günü ocakbaşında
Gözlerim hep gözün ile kaşında
Hasret tüten mor dağların başında
Efkârım tek sen ol hep kışımda kal!
Şaban AKTAŞ
18.01.2021 - 13.41
BU YER
Burası Eğirdir, Mavi Göl
Havası her yerden farklı
Güneşin farklı doğup
Atlas ipek, rengârenk
İbrişim sularda battığı yer
Ay düşünce sulara
Taştan taşa seken
Bir Kız/kuşunun
Gölde yüzen kuğu olup
Martıların içime battığı yer
Sultandağları’nın yeli
Kıyıda bir gelincik
Aşk burcunda bayrak
Yüreğimde Gül/hatmi
Aşkın beni çarptığı yer
Hâlâ eser durursun
Salkımsöğüt dalında
Tüm tomurcuk güllerin
Pembesinde alında
Yüreğimi kanattığı yer
Ne var ise sevdamda
Sende saklı Mavi Göl
ADAC Pansiyonda
Aşkla yüksek gerilim
Şimdi düşük tansiyonda
Nabzımın attığı yer..
Aşk ve güzellik için
Bir yarış yapılsa
Bütün ödüller senindir
Altın, gümüş, bronz,
Mansiyon da;
Ay Güzeli Sevda Seli
Senin e/serindir
Gülpanya’nın aktığı yer...
Şaban AKTAŞ
18.01.2021 - 19.27
Görsel; Şaban AKTAŞ
ALİ OSMAN SELÇUK
Elektrikler gitti
Tripler geldi bana
Üç fazdan biri yok
Odam kapkaranlık
Yaktım senin çıranı
Oturuyorum
Şirlerim yarım kaldı
Türkülerim yarım...
Tek başımayım
Kuru ayaz soğuk
Kol geziyor ortalıkta
Belli ki kar yağıyor
Mor dağlara...
Çaresiz kalınca
Senden hatıra
lâmbayı yaktım...
İyi ki dostlar var
Gecelere yıldız
Yarılıyor karanlık,
Gönül sıcaklığı
Isıtıyor içimizi
Bir dostluk
Bir armağan
Işıtıyor gecemizi!
Şaban AKTAŞ
18.01.2021 -18.57
...
18 Ocak 2019 ·
SELÂ
Soygun h/ile vurgun zulüm
Her gün bi yenisini
Gördükçe, duydukça
Kalmadı tahammülüm
Her yanım belâ
İçim dışım selâ oldu!..
Göz göre göre
Kulağını tıkayıp
Göz yuman bile bile
Nedir bu haksızlık
Vurdumduymazlık
Vicdan sefaleti
Milletin çektiği çile?!
Köküne kıran giresiceler!..
Engerek gibisiniz
Çöreklenmişsiniz koltuğa
Askıda gereksiz işler;
Rüşvet torpil kime işler
Sümenaltı en gerekli işler;
Versin Sübhanallah (!)
Versin belânızı hepinizin!
Ağır mübarek
Cuma günü öğleyin
Şu okunan selâ
Sİze de dokunsun
Hepinizin selâsı
Toptan okunsun!
Şaban AKTAŞ
18.01.2019 - 12.39
SENSİZ OLMAZ
Yaza yaza sonu gelmez ki bu aşk
Yüzbin sayfa hayâl kursam ne çıkar
Kâlp vuruşta bağrım senden yanarsa
Günde yüzbin defa vursam ne çıkar?!
Hiç kimsenin vakti yok benim için
Yalnız benim vaktim çok senin için
Yanıp kül olduysa kâlp için için
Dağlara intifa dursam ne çıkar?!
Bil ki yıkılacak ömrün sonu var
Aşkın bakılacak sonsuz yanı var
Dünya iki kapı bir tek hanı var
Sen yok isen daha dursam ne çıkar?!
Sensiz tüm duvarlar dar gelir bana
Dört duvar bir zindan düşlerim sana
Ben de çıkıp gitsem öbür cihana
Sensiz yeni dünya kursam ne çıkar?!
Sensiz olmaz dedi kâlbim yine bak
Dön de ayyüzünü yüzüme bir bak
Güneşe dönse de kâlbim yanarak
Şavkımı uzaktan vursam ne çıkar?!
Şaban AKTAŞ
18.12.2019 - 21.54
TERSLİK
Düşün ki bir an sevgili
Ters bir zamanda sevmişim
Ben var iken sen yokmuşsun
Yanlış dünyaya gelmişim
Ben ne yapıp n’işlesem boş
Gece gündüz düşlesem boş
Efkârlanıp içmesem boş
Hasretini mey bilmişim
Çorabımı ters giymişim
Gömleğimi ters giymişim
Hoca Nasreddin gibiyim
Eşeğime ters binmişim
Gitsen bile yönüm sana
Gitsem bile önüm sana
Hasret sana ölüm bana
Bu dünyaya ters gelmişim
Öyle bir ters iki hayat
Biri taze biri bayat
Düşlerime sarıl da yat
Ben gerçeği ters bilmişim!
Şaban AKTAŞ
14.01.2019
KEDİ KÖPEK
Zaman zaman
İnsan insan ile
Kedi ile köpek
Nedir bu hır gür?!
İnsanoğlu bu
Mümkün değil
Derdini anlamak
Aliye kızar
Veliye patlar
Acaba dersin
Kime neyi ispatlar?!
Geleneksel görgü
Usül, örf, adet
Nihayetinde
Bencilik önyargı
Sevginin yerine
Kin öfke nefret
Sığlık, cehalet!?!
Bunları yaşayıp da
Gören insan
Diyor ki bazan
"Boşver, takma
Çukur aynaya bakma;
Sen kendine bak
Ayna düzgün
Pırıl pırıl saydam
Karşındaki de
Adam gibi adam!..
-II-
Kedi ile köpek
Bazı evlerde
Can yoldaşı
Yalnız insanların
Elinde sanki bebek
Sevgi ile doyurup
Gönül paylaştığı
Sadık arkadaşı!
Bunları da görünce
Diyor ki insan,
İnsanları boş ver
Kedi köpekle uğraş
Yazık olur değmez
Verdiğin emeğe
Duygularını uçuşan
Kuşlar ile paylaş!
Haddini aşana
Bin şahit lâzım
Bu da insan demeye!
Sadece biz mi iyiyiz
Hep kediler mi nankör
Aynaya bak insan gör(!)
İnsanda önyargı
İnsan kıskanç
İnsan karnı dar
İnsan bencil
İnsan işine çıkarcı
İçinden pazarlıklı
Kafasında
Bin bir türlü hesap
Akıl almaz
İnsan fesat
Selâmı sabahı kes at!
Şaban AKTAŞ
18.01.2021- 13.13
...............................................
Karacaoğlan’dan bir türkü
"Yüceden mi geldin sen seher yeli?
Daha dostum kapılarda gezer mi?
Solmuş derler gül benzinin iziği,
Daha dostum eskisinden güzel mi?
O ne dedi, sen ne dedin varınca,
"Oğlan, âşık mısın?" dedi görünce.
El kavşurup divanına durunca,
Daha dostum eskisinden güzel mi?
Kolda götürürdüm yavru baz gibi,
Yüzerim göllerde boymul kaz gibi.
Bahçende açılan top nergis gibi,
Toplar toplar dost zülfüne dizer mi?
Karac’oğlan, gider kendi yoluna,
Çiğ ibrişim pek yakışır beline.
Divitin, kalemin almış eline,
O dost bizi defterine yazar mı?"
KARACAOĞLAN
(Cemile Ince Yücel profilindeki Karacaoğlan’ın
"Yüceden mi geldin sen seher yeli"diye başlayan türküye naziremdir...
Günaydın saygıdeğer sanatçı dost..
Lirik bir bezeme, yine
İliğine kadar hasretle sevda...
Tüm türküleri kâlpten kâlbe bir hasret yakısı Karacaoğlanın,
o güzellik pınarından bir yudum içsem aşk ile ibadet yapmadan geçmez gönül..
Benim duam aşk ile türkülerdir..
Bu paylaşımlarınız çok değerli halden bilene..
Bir nazire daha bin şükranla...ruhu şadolsun..)
.................................................
HASRET YAKISI
Gün doğar açılır yüzünde perde
Yanar yürek senin olduğun yerde
Söyle seher yeli vardığın evde
Gül, gülen yüzüne inci dizer mi?
Yillardır ayrı düştüm ben gülümden
Güller açar toprağımdan külümden
Kaç kez öldüm öldüm ah, dirildim ben
Bir can hasret ile candan bezer mi?
Sensiz hayat inan vız gelir bana
Dağların yokuşu düz gelir bana
Dalda arı çiçek yüz gelir bana
Gül dudakta arı petek gözer mi?!
Gönülden gönüle hasret yakısı
Buram buram tüter gülün kokusu
Aşk ile dopdolu gönül çıkısı
Sofralarda aşkı çaydan süzer mi?!
De ki akan suda deryada gölde
Dağlarda ovada sahrada çölde
Yüzünü görürüm dikenle telde
Ayrılığı felek kader yazar mı?
Dedim Karac’ağlan dert yüklü başım
Sevdam kara olsun yüzü Ak’taş’ım
Karabulut olur yağmurca yaşım
Yağmurca bir ceylan çölde gezer mi?!
Şaban AKTAŞ
18.01.2020 - 12.56
BİR BAKIŞLA GÖZÜNİLE KAŞINDA
Bir bakışla gözün ile kaşında
El pençe divana dursam karşında
Bir heykel olsaydım kireç taşında
Sen bu taşa bir can verebilirsin!
Gönül ırmağında akan bengisu
Çağıl çağıl çağlar aşkın yankısı
Amazon ırmağı sevda türküsü
Ay sularda; aşka durabilirsin
Zakkum çiçeğinde gülpembe koku
Sevda selimdedir var ile yoku
Amazon elinde aşkın son oku
Çekinmeden kâlpten vurabilirsin
Çağlayan bir ırmak yelle tozarır
Kâlpten kâlbe aşk âhenk uzanır
Aşkın yedi rengi gülce kızarır
Kâlbe gökkuşağı kurabilirsin..
Şaban AKTAŞ
18.01.2020 - 15.22
İNCİR KUŞLARi
Sarının içinde yeşil,
Yeşilin içinde sarı
Yaprak yaprak düştü gitti
Esti Sonbahar rüzgârı
Ankara’dan rüzgâr esti
El ayağım buzlar kesti
Bitti ballı incirlerim
Unuttum yazı baharı
Ah şu Ankara yolları
Atkestanesi dalları
Unutmam sarı gülleri
Şimdi ömrün sonbaharı
Dikmen yolunda bir yokuş
Sevgi dolu mahzun bakış
Uçup gitti bir sarıkuş
Tükendi incir kuşları...
Göçmen kuşlar uçar gider
Mevsimini seçer gider
Bir ömürdür geçer gider
Karla kapanır yolları
Sulusepken yağar karı
Gece buz tutar yolları
Yine mi güz yağmurları
Gözünün içinde yeşil
Yeşilin içinde sarı...
Sarının içinde yeşil
Yeşilin içinde sarı..
Şaban Aktaş
18.01.2020 - 18.15
5.0
100% (1)