1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
486
Okunma
gece hangi vakit, saat kaç
taş yastıklı, pıtraklı yatakta ölü gibi
yüzüm tavanda
tek başına
kapı açık, cam aralık
perdeler usul usul sallanmakta
loş bir aydınlık, belki de alacakaranlık
ay mı var acaba
ya da sokakta bir lamba öyle tek başına
ve ince bir ışık arsızca
odama sızmakta
çarşafta, yastıkta, mor boyalı duvarda
ama çocuksu masumlukta ve mutlulukta
bir oyun oynamakta
uyuyamıyorum
ayaz mı var dışarıda
titriyorum
üşüyor muyum yazbaharda
bilmem ki kar mı yağdı
oysa yapraklar sararmadı, hala yeşil dallarda
ağzım yumuk, dilim tutuk, düşünceler kör karanlıklarda
ve göz kapaklarım inadına isyanda
zor dostum zor, uyku yok
gelmedi
bu gece gene yok
uzakta
karlı dağın başında, çöldeki vahada, yeşil bir ovada
baharda, yazda, sarı sıcaktaki sokakta
ıhlamurlu parkta bir bankta
mavi sulardaki yakamozda
gölbaşı, dere kenarı, uzun çayırda
ak çiçekli papatyada, gelincik tarlasında, salkım söğüdün dalında
köydeki dut ağacında, mor üzümlü salkımda, kan kırmızısı narda
atın yelesinde, ceylanın sesinde, kırlangıç gagasında
evin arkasındaki güvercin yuvasında
çok yakın yanıbaşımda
meze tabağında, mey kokusunda, içki sofrasında
karşı binanın balkonunda
bilmiyorum
belki de bir yosmanın koynunda…
zor dostum zor, uyku yok
o yok
dün yoktu, bu gece yok, belki yarın da
gözkapaklarım isyanlarda
gelmedi bak
kim bilir hangi cehennemde
ve çözümsüz bir sürü mesele
yan yana, ardı sıra, gide gele, kancık bir yarışın içinde
katar katar peşi peşine
birini çözsen nafile, diğeri hemen ensende
gündüzleri didinişte
kaçsan kaçamazsın ki, geceleyin düşüncede
zoor zor
uyku yok
gelmedi gene
bilmem hangi cehennemde
kalkıp gitsem
cigara içsem balkonda, tüttürsem geceye
bir bardak şarap istesem birisinden
içsem yetmez, fondip etsem, şişeyi devirsem
sonra kendimden geçsem ve ben de devrilsem
yoksa sokakta mı gezsem don gömlek
deli gibi
yürüsem yalınayak pabuçsuz ve çorapsız
bir saçak altına girip çömelsem
köpeklerin peşine düşsem
arsız arsız
kedilerle konuşsam damlarda
selamlaşsam baykuşla isli bir bacada
iki kanat istesem ebabilden mesela
veresiye desem
uçsam göklerde kuş misali ya çok geç
tren kaçtı
vakit gece ve herkes dinlencede
borç da istenmez kimseden bencilce ve düşüncesizce
uykusuz bir gecede sessiz ve kimsesiz
resimler mi; bir belli, bir belirsiz
ve en önemlisi sensiz
mesela bırak diyor kendim kendime, boş ver bekleme
yar mı gelmedi, uyku mu, yani huzur mu
gelmemişse gelmesin boş ver
boş ver be
sal ipini uçurtma gitsin
aç kollarını çocuklar gibi dön ha dön
haykır
küfret
ıslık çal
tespih çek
sakız çiğne kime ne
oda boş, yatak boş, sağın solun kahır
çiz üstünü hepsinin, bitsin
yeter de, sana ne
yastık taş, döşek pıtrak, yorgan ıslak
sana ne Çin’den, Hint’ten, Okyanus ötesinden
sana ne selden ve depremden
sana ne deli dünyanın bitmez tükenmez derdinden
at her şeyi parmaklıklar ardına
kapat, hapset hepsini kör zindanlara
lağımlara, amonyaklara, nem kokularına
kurtul
bir türkü
bir türkü söyle kendine
kendi kendine, inadına sessizliğe, sevgisizliğe
sazsız, sessiz, neysiz ve nefessiz
aç radyoyu türkü dinle
bir şiir yaz bu arsız geceye
sevgi üstüne
örümcek ağ örmüşse de üstüne boş ver önemseme
yaz aşkın güzeline, gizemine, kıymet bilinmese de
harf harf, hece hece, dize dize…
Tevfik Tekmen 5/Eylül/2008 Lüleburgaz
5.0
100% (4)