Debelenme deli gönül tutuldun
Bir dilbere bir sevdaya satıldın
Unutuldun, bir zindana atıldın
Aşk dediğin bir tuzakmış, zâlim yâr

İdris Esen, 2018, Erenköy



Şirin’in ismini nakşettim durdum
Aşk oduna yanıp kül olmak varmış
İrem bağlarında saraylar kurdum
Dikenli dallarda gül olmak varmış

İdris Esen, 2019, Erenköy



Savurdun sevdânın sıcak külünü
Boş kalan şu gönlüm hâlâ dolmadı
Öpüp de verdiğin vedâ gülünü
Kalbimde sakladım hâlâ solmadı

İdris Esen, 2019, Erenköy



Sana lâyık bir hediyem kalmadı
işte kalbim senin olsun al gülüm
senden başka ona giren olmadı
ister okşa ister taşa çal gülüm

İdrisEsen, 2018, Erenköy



Derin mavi gözleri, sevda dolu bakardı
Uçuşan sırma saçlar, dağ lâlesi kokardı
Bir şeyler anlatırdı, sanki nefes nefese
Elleri alev alev, ellerimi yakardı

İdris Esen, 2019, Erenköy



Bu kadar zâlim olma, yeter alma âhımı
artık ben de bileyim, söyle şu günâhımı
merhametsiz kalbinde, sevdama yer kalmamış
anlıyorum sevgilim, benim çilem dolmamış

İdris Esen, 2017, Erenköy



Bunca feryâd ettim duyan olmamış
Esbâbını bilmem kimden sorayım
Sıcak gönüllerde boş yer kalmamış
Varıp şu yaylada çadır kurayım

İdris Esen, 2019, Erenköy

*

âşık-ı sâbir

Firâkı dert etmez, âşık-ı sâbir
Meğer ki sonunda, bir visâl ola.

İdris Esen, 2018, Erenköy