Ulan dünya, yalansın sen
Kâinatta filansın sen
Yalanlarla dolanlarla
Gençliğimi çalansın sen
Vaatlerle, umutlarla
Binlerce dert bulansın sen
Sümbül gibi görünsen de
Her hazânda solansın sen.


Deniz bilmez sazanlarla
Ummanlara dalan sensin
Tavşanların arkasından
Tazıları salan sensin
Şeytanın yattığı yeri
Herkesten çok bilen sensin
Dört yapraklı yoncaları
Her çayırda bulan sensin
Yanlış trene bindirip
Beş durak evvel indirip
Arkamızdan gülen sensin.


Dostun şeytan ve felektir
Sattığın kavun kelektir
Cadıyı süsler püslersin
Sanırsın ki bir melektir
Su içmeğe kap istesek
Verdiğin çatlak külektir
Bayramlardaki hediyen
Cebi delik bir yelektir
Olsa ki bir hatır sorsan
Uzattığın o sağ elin
Bükülmez bir tunç bilektir.


Falan dünya, filan dünya
İşin gücün, yalan dünya
Hilelerle, tuzaklarla
Gençliğimi çalan dünya
Dört yapraklı yoncaları
Koklanmamış goncaları
Her iklimde bulan dünya
Topumuzu temizleyip
Bu ıssız sessiz âlemde
Tek başına kalan dünya.


İdris ESEN, Erenköy