2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
571
Okunma
Sevdama nokta koyan, o haine söyleyin
Adana, Kadirli’ye, ürke ürke gelmeli
Aklımı şokta koyan, o meluna söyleyin
Nefret alfabesini söke söke gelmeli
İhtarımı çekeli nerdeyse kırk gün oldu
Buluşma tarihine koyduğum süre doldu
Onuru, gururumu ayakaltına aldı
Başına gelecekten korka korka gelmeli
Darasız sözlerimi, aklından bırakmadan
Her harfi yüreğine, zehir olup akmadan
Avdet edince değil, daha yola çıkmadan
Alt dudağı çeneye büke büke gelmeli
Saklansa da bulurum, Kaf Dağı’nın ardında
Tansiyonu yirmiyi yoklar iken bir anda
Hâlini düşünecek, elleri şakağında
Gözlerine öfkemi eke eke gelmeli
Daha yolun başında, merdivenden inmeden
Gözlerinden yüzüne akan seller dinmeden
Mazeretin, yalanın, gölgesine sinmeden
Bakışlarında korku, koka koka gelmeli
Atarken adımları, hep gerile gerile
Olmayacak düşünde, artık fildişi kule
Aklına ben geldikçe, yüzü dönerken küle
Beyninden ecel teri aka aka gelmeli
Kapanmayan yarama, merhem diye tuz basan
Hoşgörü hak getire, vicdanı dama asan
Ağzının içindeki, zehir zemberek kusan
Bir karış dışarıya, sarka sarka gelmeli
Beti benzi atarken, okuyunca fermanı
Sarsınca ruh bedeni, işkence elemanı
Güvenli görmeyince, yaşadığı alanı
Cinleri tepesine çıka çıka gelmeli
Vurgunun nedenini, aynalardan sorunca
Gündüzün üzerine, geceyi devirince
Bel bağladığı Hızır, küsüp sırt çevirince
Bahtına kurşunları sıka sıka gelmeli
Gök kubbenin üstüne, güneş küskün doğarken
Nefretim gözlerinden yağmur olup yağarken
Damlasının içine, şelaleler sığarken
Düşlerin cenazesi kalka kalka gelmeli
Göz ardı edilince, meram anlatan şeyler
Yapışınca yakaya, ateşe atan şeyler
Çözülünce bedeni, ayakta tutan şeyler
Gölgesinin üstüne çöke çöke gelmeli
Yazdığım ültimatom! basit deklare değil
Emanet canın hakkı, artık idare değil
Yaptığından bin pişman olması çare değil
Gözlerinde şimşekler, çaka çaka gelmeli
Beni ben yapanlar, tok olunca yalana
Muhabbetin yerine, çatınca akdoğana
Tehdidin gölgesinde, terk ettiği mekâna
Kanlı gözyaşlarını döke döke gelmeli
Gönlümün celsesinde, kalemi kırılırsa
Temyiz hakkı olmadan, cezası verilirse
Görüşü alınmadan, gün verip çağrılırsa
Kaşları kirpiklere yıka yıka gelmeli
Dedirtmeden kendine al başına belayı
Yarına bırakmadan, olmadan kabadayı
Terk etmeden sahili, haftayı, günü, ayı
Perşembe’den Pazar’a, baka baka gelmeli
Yıldızların tahtında, sönüyorsa edası
Tarihe karışınca, rüyasının sedası
Yankılansa semada sessizliğin nidası
Kızınca yumruğunu sıka sıka gelmeli
İsmini mumyalatan, kirini aklamadan
İşe başlamak için, bir lahza beklemeden
Kabahati, cürmünü, kimseye yüklemeden
Yıllarını hesaba çeke çeke gelmeli
Umutla tutunduğu, dal inceldiği için
Sabır denen küpümü çoktan deldiği için
Son sözün söylendiği, zaman geldiği için
Davete yakasını silke silke gelmeli
Yüzümü gördüğünde nefesi daralacak
Yüreğine korkunun âlâsını salacak
Yaşama ümidinin, bittiğini bilecek
Umutları, nalları dike dike gelmeli
Gidemem karda, kışta, Tufanbeyli, Feke’ye
Ayarladım görüşme yerini Silifke’ye
Atmak istemiyorum, canımı tehlikeye
Delibal’a maskeyi taka taka gelmeli
Celil ÇINKIR - KADİRLİ
5.0
100% (6)