0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
470
Okunma
her sabah bakıyorum yüz seksenlik pencereden birtanem
doksan çevirirsem yarısı açılıyor
o zaman sanki
altı vagonluk bir tren üzerimden
geçiyor
günümün yarısı sensiz geçiyor
tam açarsam
üç vagonla yetiniyor
kalbim londrada kömürlü
üç buçuk vagonlu tren olup
sanayi devrimine yön veriyor
sabit bir orantıya mahkum oluyorum bisikletimle bayırdan aşağıya yuvarlanıyorum
her yerim kan içinde acı çekiyorum
o çaresizliğimde bile
acaba sen ne yapıyorsun diye düşünüyorum
düşlüyorum seni
ama sürekli düşlüyorum araba alıyorum durduk yere senin için
krokini çiziyorum zihnime
bütün bütün bütün
her şeyin kafamda canlanıyor
terk edemiyorum bu hissiyatı
ana yol
cadde
sokak
lambalarına kadar hatta
tüm nesneler
durmuş kıpırdamıyor
yalnız senden bir komut bekliyor
geriye gitmek için
bakışlarıyla devrim yapan sevgilim
elliler seksenler ne olursa olsun
ülkenin en iyi özelliği yolumuz
senin
benim
asfalttan yolumuz olsun
bizim için yapılmış bu yol
binlerce ödenekle
hayırsever iş adamları
ihalesini bizim için almış bu yolların
belki köprüden geçeriz balina gibi özgürce
sadece geçerken su fışkırtırız
aa arap suyumuz bitti yolda
su biriktirelim
kervana kadar dayanmalıyız
dayanamassak
sahra misali
durup o ıssız çölde birbirimizle yanarız
suya yaklaşmayalım
çok değerli artık
onu da yakarız
yirmi üçüncü asırda belki hiç bulamayız
of
hala düşlüyorum
çok özledim kendimi harap edercesine
var bir sebebi
vazgeçmedim hala
sarı saçlım
aylardan aralık vazgeçmedim
kır şu penceremi yalnız bir vagon kalsın
ona binelim
bulutlarda gezinirken bile
burnumda senin kokun var
araba alacak param yok
işim yok
ya vazgeçelim
ya da
günümün tamamı seninle geçsin
mefisto gibi haykıran ecelim
5.0
100% (2)