21
Yorum
50
Beğeni
0,0
Puan
1125
Okunma

ağdalı değil ki sevdam
nereden çıktı bu yoğurup durmalar
çeşni katmak her yüreğe oturuşta
bir vaiz gibi öğütler sıçratarak yarama
günün penceresinden akıtmak
dalmak odama, istemem desem de
belki hâlâ yaşadığını duyumsatmak
bir hüzün daha eklemek
kabuk bağlamaya uğraşan yarama
yeniden açmak her merhem sürdüğümde
el çektirmek en güzel yüzünle seğirterek
mevsimi geçmekte olan zamanı
bahara devşirerek
anla artık sensiz geçiyor her yaz
geçmiş yılları uzaya fırlatmak gelmiyor mu elinden
her gözyaşımı itmek isterken geriye
öne çıkıp, filmini gösteriyorsun inatla
dinletiyorsun yüreğimin sesini
yağmur yağdırıyor, güneş açtırıyorsun
duy artık, maziyi gömmek istiyorum
o acı yüklü katmerli çukura
ne kadar yüzümü asarsa assın
koyu bir isyan değil ki sevdam
her sükutta kor olup şiirler yazdırsın
herkes gibi ben de bıraktım gülü bülbülü
ötsün istediği dalda, konakta
dilediği gönülde kursun yuvayı
anne olsun, baba olsun
yar olsun!..
17. 12. 2020 / Nazik Gülünay