28
Yorum
46
Beğeni
5,0
Puan
1127
Okunma

şuursuzca şamarlar şaklayınca
yüreği yakıp da hoplatır
siner içteki tüm duygular
kalp hiza alışta
tıpkı bir boyundurukta gibi
çaresiz kalıverir düşünceler
tek nefret ve tiksinme fırlar
korku karartır gözlerinin rengini
ruh basar durur avazını çılgınca
çalarken ayrılık çanları
densiz bir el ayası işte
set çeker
tüm geçmişe ve geleceğe
hiçbir şey yolunda gitmez ki
çekemez ki
bunca hoyratlığı
sabah ola hayrola
sevgiye kapalıdır artık kolları
mahmurlaşır acının kızarmış izleri
şuursuzca
çekip de giden bir yolcu gibi
o an asılı kalır tüm mazi
yersiz şamarların parmak uçlarında
ne ekmek hakkı kalır
ne de birazcık ta olsa saygı sevgi
Kendi kendine söylenir
bu mu reva olacaktı bana
hem de bu denli sabırlı bir kadına
duvarların dili olsa da konuşsa
bu kaçıncı yıkıntı
kalp acayip topallıyorken
nefes bile zor çıkıyor ağzından
saatleri zor geçirmişti
umuda yolculuk sabahın ilk ışıklarında
bu yıl daha da beterden beter
gittikçe zulmü artırıyor bin beter
bu işin sonu kim bilir
nerede ve ne zaman biter
çare Allah’tan
insan ettiğini elbette ki çeker
çaresizlik diz boyu
ah çocuk olmasaydı
bunca ıstırabı kim çeker
derdimi bir soran bile yok
bu hali çekmeyen anlamaz ki
her şey zamanla geçer dedikte
ne oldu ki
kocaman bir hiçten başka
bir insan böyle yaşayamaz ki
nefsi isyanı seçer
söz de geçmiyor ki
gayri bu amaçsız ve yolsuz gidişte
sabahın o ilk ışıklarında
bir elde valiz
diğerinde de minik bir el
nefret içinde bakarlarken
sızıp da kalmışa
sımsıkı kapıyı kapatıverir
bir daha hiç açılmasın diye…
(26.11.2020) AZAP (Kadri Atmaca)
5.0
100% (32)