lal ve kör sağır olduk
fani olan bu acuna tapmışçasına
haram ve helallerimizle aykırılığa kaçkın
İclal içindeyiz tüm zavallılığımızla
bal sanırız özümüzü
her türlü densizlik ve hayasızlığımızla

tüm veballer bizde sıvalı
Selvi boylu sanırız dabal’liğimizi
hal ve vaziyetimizi hiç düşünmeden
mahal yerimiz olumsuzlukta
sebep olup da olmadıklarımızla
sanki bir Zühal yıldızı gibi
gökte sanırız çürük bedenlerimizi

son salımız bir ilkel kayık veya tabut
masalımız
yaşanmayan hayali kıt bir öykü
misal mi ararsın
hepsi koskocaman bir arpa boyu
kuru bir dal gibi yerlerde sürünse de
gövdesini hep inkar eden

susuz bir Kodal gibiyiz
bindallımız üç etek
oysa ki sadece bir yaban dikeniyiz
hayat görüşümüzle yal içinde
hayalimiz bile kısır bir döngüde akılsızca
seyyal olur içimizde
hiç depreşmeyen şu halimizle

oysa zincirli birer Zal’iz
Hazal olmuş kupkuru yüreğimizle
Gazal sanırız özümüzü ahu gözlerle
divane yaşantımızla
işin başı sonu da firak ve üzüntü

Erinç yok ki mutluluk olsun
Safsak düşeriz iblisin çukurlarına
Her bir hali Ateş-i Sûzan sanırız
Hiçbir vakit Telâki olmayan
Haslet değişmez ki bir insanda
Azametimiz beceriksizliğimizde

işimiz düştükçe yar ve dost oluruz
işimiz bitince o an elveda
işimiz düştü de sevip sevilmedik mi
işimiz olana kadardır sevda

Şarab-ı Kevser sanırız yudumladıklarımızı
fondip çeker Saki’miz
didar-ı yâr sandık her bir gördüğümüzü
buruşuk bir didarla

huşû rast gele tevazu olmadan
içimiz gûşâsız
dilde de güşâ yok
kısır bir kesret içindeyiz

ancak ki de Hâk bizi ıslah ede
her daim bir uzlet içindeyiz
yüzler ona dönmedikçe
affı yoktur yapıp da ettiklerimizin…


(22.11.2020) AZAP (Kadri Atmaca)




DOSTLARDAN İNCİLER...

şaşkın ve şaşırmış bir halde
bilmiyor kimse hangi emelde
koşuşturuyoruz bir velvelede
hak sonumuzu hak eyleye...Ahmet Coşkun 1kardeşiödem.


"Böyle değildik biz, ne hale geldik
Daha düne kadar doğru bir kulduk
Şeytana aldandık günahkâr olduk
Yönümüzü sana çevir Allahım..."ziya var kardeşimden.