12
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1084
Okunma

Mihmanıyım ezelden sanki, çekiyor toprak
İnsanları çok hastır,tebessümler sağanak sağanak
Çevrelemiştir bir ormandan deniz sanki,
Ortasında yükselen bir düzlükte, şirin bir köy
Gitme diyor sessizce, kal burada hep bâkî.
Ruhsatı mı olur ya da karnesi mi bilemem
Memleketi, dünyaları verseler değişmem,değişemem
Yılda bir kez kısmetse uğrarım ki rahmetten
Gönle giren uhrevi duyguları bilirim,söyleyemem.
Hey gidi Karakaya, çocukluğumun masalı,
Gençliğimin sevdası, pusulası,harmanı,…
Sevdiklerini de bastın bağrına ki yeşilinde
Asırlık ağaçlarının gövdesinde yatar, maziden bir leke…
Uzağında biraz, akıyor berrak suyuyla Karadere
Adına aldanmayın ha, çaydır esaslı ve tertemiz yine
Merkeplerin sırtında gidilirdi geçmiş zaman oralara
Yolunuz düşerse, oltasız gelmeyin alabalıkbalık avına.
İsimleri de güzeldir kardeş köylerin ve efsunlu
Bosup derler birine, çık ha çık, yolu pekte yokuşlu…
Hala oğlum selam ediyor eski adıyla Dodla`dan
At ile gidildiği vakitler gelir aklıma, çoğu zaman.
Ne ekersen alırsın misliyle, toprağı bereketli
Bırakın eti, ciğeri,fasulyesi çok lezzetli
Yanında olursa sacda pişmiş köy yufkaları
Yağmurdan sonra bulursunuz yanına, doyumsuz mantarları.
Şimdi bakarım uzaklardan memlekete, içimde yanar ateş
Bir mistik havası var ki anlatılmaz, cennete eş
Arasında kaybolup yitmek istersin ormanın derininde
Apansızca karşına çıkabilir bir geyik, yahut tilki de.
Nerede bulursan iç kana kana suyunu, temizdir
Bu su ile kor ateşte yapılan çayın lezzeti, tarifsizdir
Ne yaslanacak ağaç ararsın orada, ne sığınılacak gölge
Zemin halı sahadır sanki, motifleri çiçektir.
Yüksekten bakmak için ne de güzel bir zirve
Teke Kayası adı, köyden az bir ilerde
Gerçekten de benziyor, tıknaz dallı keçiye
Sanki yontulmuş elle, köye caka satıyor.
İnmeden bir bak ileri, yüksekte görünür kule
Rasat yapılır burada, orman için gözlem de
Köy altına inelim, armut, ceviz bulalım
Vaktinde gelmiş isek, kuşburnu toplayalım.
Dedik ya sanki masal, dinginlik var burada
Çamlardan da yansıyan çamsakızı kokar ha
Toplayın böğürtlenleri, kızılcık ve dutları
Şansınız da var ise, çok leziz çilekleri.
Okunur birazdan ezan, toplanılır camide
Öyle bir muhabbet ki, kazınır zihinlere
Eda edilir namaz, dağılınca cemaat, istikametse eve
Derken dumanı çıkan fırın girer sahneye.
Ustadır çoğu zaten, ekmek pişirir burada
Öyle güzel kokar ki, köylü bekler sırada
Buharı da üzerinde, esmer köy ekmekleri
Daima hatırlarım ta çocukluktan beri.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (15)