4
Yorum
9
Beğeni
4,8
Puan
531
Okunma
TAMARA
Göz kapaklarımda çatlak zamanın izleri durur.
Kandahar çölüne uzar gibi sonsuza ürkek.
Ve deli çıyanlar alır,
akrepleri kum tanesinden.
Gönlümün sancılarında yankılanır
Sonsuz bilmeceler
Dayanmaz ihanete bu gamlı yürek.
Bir serap gibi gönlümün kıyısında,
nasıl da titriyordun.
Özgürlük ışığı ay ışığında yansıyordu
Fırat süzülürken vadilerde
Geceler üşüyordu
Ay donuk,
Güneş sonük,
Yakamozlar kayboluyor
Ve ölüm soğukluğunda,
kıvrılırdı hayat.
Bir yılan sinsiliği
dolaşır.
Çıngırak sesleri uzar.
Ve bir melodi yankılanır
ezgiler de sen.
Hayaller tur dağını aşarak
Uzanırdı gökyüzüne
Atlı haramiler dolaşır
Eşkıyalar kol gezer
İpek Yolunda.
Öylece kervanlar yol alır gider.
Gelinlik kızlara umut olur rengârenk giysiler.
Vahşi doğaya yol alırdık saat çok erken
Derin sesler yankılanırdı
ecinni sesler.
Siyabend ruhu dolaşırdı Süphan Dağı’nda
Anlatır ceylanlara aşkını en deli çağında
Van Gölü’nde gözlerinin rengi tamara
Karşı yamaçta Yaşar Kemal
derinden bakar
Ve Erek Dağı’nın karı saçlarında
Ürkek dağ keçisi olurdun.
Bu coğrafyada sevdaya ömür biçilir
kanlanır eteklerin, üstünde beyaz bir tül
Mezara yaşlar dökülür, usul usul
Bir yazgı öylece kaybolur gider
Bir anne böğründe keder
Yol alır umuda
sevgiler tükenmeden.
Umutlar biter...
Ecir Demirkıran şiiri
5.0
83% (5)
4.0
17% (1)