kirli eller girdi hanelerimizin
ta içine dek
oramızı buramızı da yamultarak

belli ki bu bir kıyıma dayalı
art niyetli ve kapkara bir hüküm vakti
geleceğimizin hürriyetsiz’ ligi içinde
bin bir hile ile kavrulduk dostlar
diz çöktürüldük yine sermayeye
hiç farkında da olmadan
bu kader midir diye sorduk birbirimize

açamadık ağzımızı bile
gözler fal taşı gibi düşürüldü öne
boyun eğdirildik bir biçimde zalime
direnenler direndi de
meçhul bir şekilde de öldüler
mazlumu alnından vurdular dostlar

akşam gündüz karıştı gitti birbirine
hainler bekler pusuda
nedense hep garibe çöker naçar günler
güçsüzler sessiz sessiz yok oluşta
amaç ne ise hep altmışlıklar kefenlenmekte

yaşam zehir oldu saniyeler içinde
acı ve hüzünler
hep biz mazlumların başına yağar
tüm sorunları kader diye sunarlar
orta yerde çaresiziz dert ve kasvet çölünde

kötü niyetlerle yaralarımızı deşerler
tüm değerler çürütülür kökünden
mazini bir anda silişte
düşürürler birer ikişer
yıkılmaz denilenler gidiyor birer birer

hiç zaman da geçirmezler
vaktini çok mu çok iyi bilirler
öğrenmişler her kulun en zayıf halini
maske adında da soluyoruz karbondioksiti
fark ettirmeden yok ediyorlar canları
orak biçer gibi de biçiyor zalim bizleri

tüm nasihatleri oluyor birer zehir
yöneticiler
onun sanki de birer emir kulu
her tedbirleri alıyor birer canı
mazi ve geleceğimizin
aydınlığı olan altmış beşlikler
ne hikmetse hep te onları seçerler

söküyorlar içinden ciğerini
bağırta bağırta alıyorlar son nefesini…


AZAP...(Kadri Atmaca) 09.11.2020