Geceye dolanmış hüznüm..
Yedi başlı dev misali..
Yağar üstüme..üstüme..
Kirpiğime damla..damla..
Kızıl gül yanağın mahsun..
Düşer aklıma gecenin münasebetsin bir vakti..
Uyanırım..uyuyamam..
Horozdan önce öter çalar saat..
Güneşi ben uyandırırım her sabah..
Sen bilmem kaçıncı uykundayken..

Saçlarımı taraman bilirsin..
Sakallarım traşsız..
Sabahlarım aynasız..
Demli bir çay..
Tabakada tütün..
İşte ilk sabahın büsbütün..

Buz gibi akar musluktan ..
Ağrıdan berrak su..
Güneşin ilk doğduğu yere saplanır gözüm..
Gittigin yere..
Ben hâlâ mırıldanırım..
"Ya benide götür, ya sende gitme diye..

Mesajlara göz atarım..
Umut bu iki gözüm..
Ya yazdında okumadım diye..

Bugünde boşa gitti..
Bugünde umut bitti..

Koydum pencere kenarına anlarsın ya...
Ahmet Kayayla haykırıyorum..
’kum gibi" şarkısını ..
Arada takıldığım oluyor..
Meret şişede durduğu gibi durmuyor..
Hiçbir şarkı sensiz olmuyor..

Ayın şavkı yan vuruyor odama..
Şarkılar bir hoş geliyor..
Dert veriyor adama..

Seninle mırıldanmak var..
Mırıldanalım anasını satalım..
Var mısın ..gece yarısı ..
İki beden tek yürek, tek avaz...
Aleme inat..bir nara atalım..

Zor değil mi...

H. Işık.