Herkes bir yol tutmuş giden gidene
Yollar nice yola çatar da geçer

Yol ömürün çarkıdır her yöne döner
Eskitir zamanı ışıklar söner

Yol sevdam, yol tutkum, yol imtihanım
Hakikat adımlarında çiğnensin yolum
İyilikler dünyasına ön girizgahım
Helalinden rızasına açılsın yolum

Bir garip yolcuyuz yolumuz göçe
Kazanırsın toplarsın satarsın hiçe
Unutma para pul burada geçe
Ha garip ha şen
Rüya gibisin


Takvim yapraklarına serpilmiş ömrüm
Hangi yıl hangi gün veda vaktidir
Giderken meçhule savruldu dünüm
Kucak açtım yollara yolcu vaktidir


Yol her zaman gül olmaz diken dolanır
Zemheri kışında taşlar bağlanır
Çat ayaz olsa bile yürek dağlanır
Bir de bakarsın ki;
Yola cemre düşer bahar koklanır

İstemezsin, lakin korkusu düşer
Eğri görür, düz görür, çukura düşer
Biraz yokuş yukarı biraz aşağı
Güleni gülşeni, hazanı düşer
Toprak damar damar insan çeşitse
Bahtına çeşit çeşit imtihan düşer

Yol bazen adam gibi adama çatar
Bazen de arsızla imtihan çıkar
Bakarsın ölümüne inceden ince
Yaradan aşkına sevdaya çatar

Yoluna ne çıkar, bahtın bilinmez
Yürü sen; bahtın huzur , ak ola
Her yola girilmez girsen dönülmez
Yolun hayır dolup şerler def ola

Yitik duyguları topla toprağa bırak
Umut ateşini aşkla körükle
Duaları aminle dille mühürle
Sen yağmur ol, yolunu Allah’a bırak

Kim bilir karşına bir Yunus çıkar
Sevdayı Davudi sesle duyarsın
Gecenin koynundan aydınlık çıkar
Her karşına çıkandan sevinç duyarsın