karanlığın tabutunu çivilemek istedikçe ben çiviyle kanatıyorlar şafağımı yine şımaracağım badem ağaçları gibi biliyorum tozlu yollarda iz bırakanlara hürmeten uçurumun dibindeki kimsesiz kemiklere örtüyorum kalpağımı
işte ulu su dişlerindeki kemikleri temizliyor uçurumların benim yaralarımın tımarını kim yapacak kırılmış kelimelerimi dağılmış kafatasımı kim toplayacak dilimi anlar mı ilk resmini duvarlara çizenler bebekler doğuyor kara zindanlarda yine saraylarda rüya seyrederken kelebekler gün görmemiş bir mağarada kendi kanıyla besleniyor ulu kurtlar
keserin işkencesine sual olunmaz derler ama işaret parmağına inince birden kolumuzu asla yen içinde unutmadık göz yummadık gök gürültüsüne vicdanımızın aşkımızın dostumuzun belki de hep bu yüzden yalnız uyandık
işte gök dağ şamanların pirlerin erenlerin bacıların yurdu insanlardan uzak Tanrıya yakın karakışta dövmüş bizi görklü atalar baharlar incinmesin diye çekiç seslerinden kının karanlık olsun deyip beyaz sayfalara uğurlamışlar bahtın aydın olsun diye yaz demişler kanınla alın yazını
işte büyük vadi, bozkır kızıl yaban elması, ekşi ahlat ağacı ünü gökleri aşmış kara çalı ilk ışık görenlerden gelen emanet alıçların zihnimizde yaptığı kırk gecelik düğün kırk birinci günün şafağında kızılcık sopası
işte otağımız göklerin üstünden köprü kurmuş her yere en karanlık acılara umut olmuş en çirkin söylencelere kırbaç Tanrı bile utancından secdeye kapanmış kıyama kalkınca şairler
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
yuvarlanırken dağdan aşağı gördüklerimiz anca böyle abim.. teşekkür ederim engin görüşlerine:) biraz daha şımart, dağın dibindeye soğuk dereye erem:)) saygı huzur ve sağlık dileklerimle..
yuvarlanırken dağdan aşağı gördüklerimiz anca böyle abim.. teşekkür ederim engin görüşlerine:) biraz daha şımart, dağın dibindeye soğuk dereye erem:)) saygı huzur ve sağlık dileklerimle..
Ben o karaim tabuta girip bir uykuya dalsam..disarisi gereksiz ve sahte ışıklarla dolu..o ışıkla körleşmiş gözlerle gördüğün kadarıyla yaşamak çokça ağır... Karanlık neden derler ama daha zarar görmedim karanlıktan... Nesildaşım serbest yaz sen cidden ben çokça beğendim... Bir-kac kere gelirim. Eksik olma aksi olma hep ol nesildaşım. Sağlıcakla
Benim şiir yazasım yoktu bahane oldu şiir yazmayalım sekli;))) Hicbir şeyin keyfi kalmadı sanki...hergun insanlara daha bir gıcık oluyorum...icimdeki nefreti uyutmaya çalışıyorum sürekli
Ilahi nesildaşım...lakin belgeseli izleyince benim de iyice ayarlar şaştı..youtube hesabını falan temizledim...kullanmiyorum hatta. Zaten sosyal medya hesabı hiç açmadım;)) Ben de dedin bakım şiire bit daha okuyayım baktım şiir yok;))) sevmiştim şiiri tam y şiiri olmuştu neyse yorumlarda var nasilsa oradan okurum;)))
sosyal dilemma belgeselindeki çocuklar gibiyim:)) defter dilemması... sorun yok da, aslında sorun var...yani nasıl ifade edeyim... ya altımdaki beton çatırdıyor ya üzerimdeki çatı.... ya yıldırım çarpacak ya deprem olacak ya sel basacak ya yangın çıkacak ya da gölgelerin gücü heman:))
bugün rüyamda yılan kovaladım araba fırçasının sapıyla...
Işte ortak kanı işimiz uzaylılara kaldı;))) insanlık kendi kendine eşeleyip duruyor...ben daha çok bu hayat olmadı siradakine geceyim diyorum artık;)))
Uykulu gözlerime bir yakaza ilişiyor :) dileğim uyuyup uyanıversek bir süprizli sabaha hani hiç bir gazeteci yetişemeden göz önündekini bulandırmadan habere dönüşmeden yaşasak gördüğümüzü :) Nasıl bir sürpriz derseniz uzaylılar gelsin abi :) böyle bilmem kaçıncı bölge masalından çıkmasın ama tüm insanlığımızı hizaya getiren dost elli uzaylılar :)
:) iyi direniyoruz bu çağa diyelim.. hakkaten iyi direniyoruz... uçur balonları nesildaşım. e-herkes gördüğü mekandan bir dilek tutsun yıldızların altında, kimi dudak oynatsın, kimi kirpiklerini açıp kapayıp seyretsin balonları..:)
Ben de bişeyler karalıyordum, yoruma geç kaldım diğer taraftan hoşbulduk black sky :) Sızı varsa yalnız çekilmez mi dersiniz ismi mühim değil nasıl dilerseniz öyle olsun efendim ...
Sahir Neva gelmiş hoş gelmiş.. gelişi güzel dost yorumları da öyle.. Nesildaşım aldı gidiyor...guzel şeyler dökülüyor kalemden... Hürmetler ve selamlar benden
Nesildaşım nazarlar değmesin ilham sağdan soldan hücumda anlaşılan...ben e balonlara veda diye bir şey yazıyorum;))) bir şey dedim ne çıkar artık bakalim;))
neye uzansam uzak neye dokunsam soğuk Kaç ya da kovala, sus, ağla haykır ve sonra manik bir kahkaha ...
dehşetli bir açlığa düştüm düşünüyorum tükettiklerimizi, ürperiyorum düşlüyorum, aldığım nefese bir hırıltı yerleşiyor attığım her adıma bir kırıntı, ruhuma bir sızı üleşiyor"
nesildaşım; koysun şiirin ilhamın adını veya ortak koyunuz efendim.
veya diyeyim; "ortak sızı" diye adını ilhamın, kabul buyurursa dostlar.. bir black sky'ya ve sahir neva'ya hürmetle..
Viranı daha viran etme İncir ağacı dikmeyin könhenimize Çok deriz çok esiyor Karkış fırtına sellerle uğraşıyoruz Daha fazla üzme Aza itimadımız kalmamış çoklar bunaltıyor Çoklukla azlıkla varlıkla yoklukla biçiliyoruz her daim Günler akıp geçiyor Hep derim içimizdeki kuduz köpek zihnimizi parçalıyor Yaban koyunu olmasak hani kartallara özenmeyiz Ne denir bilemiyorum Ayaklarımız vantuz gibi emerken kayaları Bir tutam Tanrı için uçurumdan atlamaya koşuyoruz. Viranı daha viran etme Köhnemizde mutlu olmaya çalışıyoruz halimize bakmadan Dilimizin uçundakini gönlümüze gömdüysek Uçurumdaki eski bir köprü üstündeyiz demektir İlerisi berisi kalmamış Ya gökler parçalayacak boynumuzu Ya kökler koparıp alacak bacaklarımızı Bu çağ biraz da böyle Ne okumak istiyorsanız O’nu okuyorsunuz Muhtemelen muhakkak olanın açtığı kadar büyük gönüller Gülme, tebessüm et.. Ben kahkaha atma makamındayım Hiçlerin her darbesiyle bir toz eksiliyor üstümüzden Heplerin zaten bilmediği bir yerdeyiz. Etme, okumadan geç görmek istemediğin mısraları Yıkma, Tanrı’nın imal ettiğini Vuracaksan Y’den vur Vuranları da seviyoruz Bir tatlı acıdır yudumladığımız kimbilir Ezme, acısı gönlümüze ulaşır Sevme zalimi, zalimliğini gör Aldatma asla bizi Emin ol öğretildiği gibi Ben haddimi aşıyorum; asla. Olan tüm dişlerimize ok değmiş İşte; şimdi ağla, hüngür hüngür ağla… Ağlamanı öğütler. Ben öğütlük çizgisini geçmişim Sen daim gönlümüzü hırpalarsın Bu çağ biraz da böyle Beni utandıran hangi kuşaklar Belki de böylesi makbul. Etme, viranı daha viran etme.
aksi halini eksik halini hiç görmedim okumadım nesildaşım.... aman ha.. ne derlerdi; viranı daha viran etme. ilham gelecek... ben hemen pişireyim kahvenizi efendim..müsaade:)
nesildaşım dediğin gibi sayfa senin..:) senin y'liğin tam y'lik.. bendeki eksik kalıyor arada aksileniyor, lakin hep olmaya gayret ediyor işte..:) kahveni içtin mi, gönderem bir tane...
o kadar çok serbest yaz dediler ki, -niz ki... insan tükenirken ne yazabilirse yazıyoruz haddimizce... önden yürümeye çalışırken tüm karanlıkları absorbe etmeye çalışıyoruz nesildaşım belki de, Tanrı güç vere ne diyebilirim. sanırım tersten anlıyorum..:)) eksik ol aksi ol hiç olma mı desek:)) y'den saygı sağlık ve huzur dileklerimle..
Benim şiir yazasım yoktu bahane oldu şiir yazmayalım sekli;))) Hicbir şeyin keyfi kalmadı sanki...hergun insanlara daha bir gıcık oluyorum...icimdeki nefreti uyutmaya çalışıyorum sürekli
Ilahi nesildaşım...lakin belgeseli izleyince benim de iyice ayarlar şaştı..youtube hesabını falan temizledim...kullanmiyorum hatta. Zaten sosyal medya hesabı hiç açmadım;)) Ben de dedin bakım şiire bit daha okuyayım baktım şiir yok;))) sevmiştim şiiri tam y şiiri olmuştu neyse yorumlarda var nasilsa oradan okurum;)))
sosyal dilemma belgeselindeki çocuklar gibiyim:)) defter dilemması... sorun yok da, aslında sorun var...yani nasıl ifade edeyim... ya altımdaki beton çatırdıyor ya üzerimdeki çatı.... ya yıldırım çarpacak ya deprem olacak ya sel basacak ya yangın çıkacak ya da gölgelerin gücü heman:))
bugün rüyamda yılan kovaladım araba fırçasının sapıyla...
Işte ortak kanı işimiz uzaylılara kaldı;))) insanlık kendi kendine eşeleyip duruyor...ben daha çok bu hayat olmadı siradakine geceyim diyorum artık;)))
Uykulu gözlerime bir yakaza ilişiyor :) dileğim uyuyup uyanıversek bir süprizli sabaha hani hiç bir gazeteci yetişemeden göz önündekini bulandırmadan habere dönüşmeden yaşasak gördüğümüzü :) Nasıl bir sürpriz derseniz uzaylılar gelsin abi :) böyle bilmem kaçıncı bölge masalından çıkmasın ama tüm insanlığımızı hizaya getiren dost elli uzaylılar :)
:) iyi direniyoruz bu çağa diyelim.. hakkaten iyi direniyoruz... uçur balonları nesildaşım. e-herkes gördüğü mekandan bir dilek tutsun yıldızların altında, kimi dudak oynatsın, kimi kirpiklerini açıp kapayıp seyretsin balonları..:)
Ben de bişeyler karalıyordum, yoruma geç kaldım diğer taraftan hoşbulduk black sky :) Sızı varsa yalnız çekilmez mi dersiniz ismi mühim değil nasıl dilerseniz öyle olsun efendim ...
Sahir Neva gelmiş hoş gelmiş.. gelişi güzel dost yorumları da öyle.. Nesildaşım aldı gidiyor...guzel şeyler dökülüyor kalemden... Hürmetler ve selamlar benden
Nesildaşım nazarlar değmesin ilham sağdan soldan hücumda anlaşılan...ben e balonlara veda diye bir şey yazıyorum;))) bir şey dedim ne çıkar artık bakalim;))
neye uzansam uzak neye dokunsam soğuk Kaç ya da kovala, sus, ağla haykır ve sonra manik bir kahkaha ...
dehşetli bir açlığa düştüm düşünüyorum tükettiklerimizi, ürperiyorum düşlüyorum, aldığım nefese bir hırıltı yerleşiyor attığım her adıma bir kırıntı, ruhuma bir sızı üleşiyor"
nesildaşım; koysun şiirin ilhamın adını veya ortak koyunuz efendim.
veya diyeyim; "ortak sızı" diye adını ilhamın, kabul buyurursa dostlar.. bir black sky'ya ve sahir neva'ya hürmetle..
Viranı daha viran etme İncir ağacı dikmeyin könhenimize Çok deriz çok esiyor Karkış fırtına sellerle uğraşıyoruz Daha fazla üzme Aza itimadımız kalmamış çoklar bunaltıyor Çoklukla azlıkla varlıkla yoklukla biçiliyoruz her daim Günler akıp geçiyor Hep derim içimizdeki kuduz köpek zihnimizi parçalıyor Yaban koyunu olmasak hani kartallara özenmeyiz Ne denir bilemiyorum Ayaklarımız vantuz gibi emerken kayaları Bir tutam Tanrı için uçurumdan atlamaya koşuyoruz. Viranı daha viran etme Köhnemizde mutlu olmaya çalışıyoruz halimize bakmadan Dilimizin uçundakini gönlümüze gömdüysek Uçurumdaki eski bir köprü üstündeyiz demektir İlerisi berisi kalmamış Ya gökler parçalayacak boynumuzu Ya kökler koparıp alacak bacaklarımızı Bu çağ biraz da böyle Ne okumak istiyorsanız O’nu okuyorsunuz Muhtemelen muhakkak olanın açtığı kadar büyük gönüller Gülme, tebessüm et.. Ben kahkaha atma makamındayım Hiçlerin her darbesiyle bir toz eksiliyor üstümüzden Heplerin zaten bilmediği bir yerdeyiz. Etme, okumadan geç görmek istemediğin mısraları Yıkma, Tanrı’nın imal ettiğini Vuracaksan Y’den vur Vuranları da seviyoruz Bir tatlı acıdır yudumladığımız kimbilir Ezme, acısı gönlümüze ulaşır Sevme zalimi, zalimliğini gör Aldatma asla bizi Emin ol öğretildiği gibi Ben haddimi aşıyorum; asla. Olan tüm dişlerimize ok değmiş İşte; şimdi ağla, hüngür hüngür ağla… Ağlamanı öğütler. Ben öğütlük çizgisini geçmişim Sen daim gönlümüzü hırpalarsın Bu çağ biraz da böyle Beni utandıran hangi kuşaklar Belki de böylesi makbul. Etme, viranı daha viran etme.
aksi halini eksik halini hiç görmedim okumadım nesildaşım.... aman ha.. ne derlerdi; viranı daha viran etme. ilham gelecek... ben hemen pişireyim kahvenizi efendim..müsaade:)
nesildaşım dediğin gibi sayfa senin..:) senin y'liğin tam y'lik.. bendeki eksik kalıyor arada aksileniyor, lakin hep olmaya gayret ediyor işte..:) kahveni içtin mi, gönderem bir tane...
o kadar çok serbest yaz dediler ki, -niz ki... insan tükenirken ne yazabilirse yazıyoruz haddimizce... önden yürümeye çalışırken tüm karanlıkları absorbe etmeye çalışıyoruz nesildaşım belki de, Tanrı güç vere ne diyebilirim. sanırım tersten anlıyorum..:)) eksik ol aksi ol hiç olma mı desek:)) y'den saygı sağlık ve huzur dileklerimle..
Tam elimi uzatıp dokuncam diyorum sonra helalinden şüpheye düşüyorum, görüntüsü hoş, kokusu güzel lakin dilimi değdirince acıyacak diye korkuyorum. Keşke bu güzel aşa şu son acı baharatı katmasa diyorum. yine de uzaktan seyrediyorum, sevgiler...
Dostlar deminde ne ikram olunsa kabul bize; kahve de olur bade de :) Y kuşağındanım tarih itibariyle ama bu benimdir deyip şumülüne katmışmıdır ? bilemem
Bir de benden Y olurda üstad olmaz varlığımın nedeni bir tatlı nevanın sihrine aldanıp düştüm veyahut yükseldim buralara o yüzden Sahir demeniz yeterli ve daha samimi olacak benim için teşekkürler kahve için :)
Estağfurullah.. Haddin sarp surları haddini bilmezlere dursun elbet. Tevazuunuzla, ufuk çizgisinde zihnimizi açan sorgulamalarınıza ki kimi zaman çalkalansa da :) ben teşekkür ederim baş tacı eden gönül gözüne güzel dileklere...
oluru olmazı bize mi kaldı ki üstad, sorulur haddimize. biz kimiz ki ? köklerimizi bacaklarımıza dolamış, göklerimizi boynumuza, nihayetinde; kapımız kapalı değil ki, baş tacı gönül içre etmeyelim gönülleri,uzanan elleri.. en sevdiğinize emanet olunuz efendim. teşekkür ederim.
Tekamüle giden yolda inişler ve yükselişler pekala olabilir olacaktır da... İnsanın kendini bulma yolculuğunda anlamlı yalnızlığına anlamsız gelebilecek tesadüfler veyahut pek manidar tevafuklar da eşlik edebilir. Sizi anlamayanlar safından "bilselerdi çok üzülür az söylerlerdi" sözü de işitilebilir.. NFK "Ağlayabilseydiniz anlayabilirdiniz..." teşhisiyle özetleyebilirim sizin eserlerinizde görebildiğim yolculuğunuzu. Diplerin ve göklerin sırrına vakıf olabilseydim, kavuşamayacağına kati süretle mahkum olmuş düşünüzün ellerine, uzatabilirdim ellerimi. Birlikte el ele bir intihar ile dipleri boylayabilir ve ya elele bir inkişaf ile gökleri selamlayabilirdik. Siz çok emin bir tanışıklıkla ellerinizi geri çekerken müsaade olunduğu kadar takibe devam edeceğim. Bu takipte ellerinizin zihninizden taşırdıklarını, zihnimde , ihtimal kopan yerlerinden bir imamete bağlayabilirsem uzatırım birlikte tesbih ederiz olurmu, hürmetler.
anlıyorum, şüpheden uzak durun diyorlar, şüpheliyse uzak durun.. acıyı acıyla söküyoruz, merhem, ilaç, tabip fayda etmez.. lakin siz anlamıyorsunuz, ya ben çok dipteyim ya sizler çok yüksekte... ya sizler çok diptesiniz ya ben çok yüksekte.... ellerimiz kavuşamıyor görüyorum.. üzülüyorum... lakin sizler üzülmeyin.. ben o'nu çok iyi tanıyorum.. herkesi kucaklıyorum... sevgiyle eksik olmayın.
Dostlar deminde ne ikram olunsa kabul bize; kahve de olur bade de :) Y kuşağındanım tarih itibariyle ama bu benimdir deyip şumülüne katmışmıdır ? bilemem
Bir de benden Y olurda üstad olmaz varlığımın nedeni bir tatlı nevanın sihrine aldanıp düştüm veyahut yükseldim buralara o yüzden Sahir demeniz yeterli ve daha samimi olacak benim için teşekkürler kahve için :)
Estağfurullah.. Haddin sarp surları haddini bilmezlere dursun elbet. Tevazuunuzla, ufuk çizgisinde zihnimizi açan sorgulamalarınıza ki kimi zaman çalkalansa da :) ben teşekkür ederim baş tacı eden gönül gözüne güzel dileklere...
oluru olmazı bize mi kaldı ki üstad, sorulur haddimize. biz kimiz ki ? köklerimizi bacaklarımıza dolamış, göklerimizi boynumuza, nihayetinde; kapımız kapalı değil ki, baş tacı gönül içre etmeyelim gönülleri,uzanan elleri.. en sevdiğinize emanet olunuz efendim. teşekkür ederim.
Tekamüle giden yolda inişler ve yükselişler pekala olabilir olacaktır da... İnsanın kendini bulma yolculuğunda anlamlı yalnızlığına anlamsız gelebilecek tesadüfler veyahut pek manidar tevafuklar da eşlik edebilir. Sizi anlamayanlar safından "bilselerdi çok üzülür az söylerlerdi" sözü de işitilebilir.. NFK "Ağlayabilseydiniz anlayabilirdiniz..." teşhisiyle özetleyebilirim sizin eserlerinizde görebildiğim yolculuğunuzu. Diplerin ve göklerin sırrına vakıf olabilseydim, kavuşamayacağına kati süretle mahkum olmuş düşünüzün ellerine, uzatabilirdim ellerimi. Birlikte el ele bir intihar ile dipleri boylayabilir ve ya elele bir inkişaf ile gökleri selamlayabilirdik. Siz çok emin bir tanışıklıkla ellerinizi geri çekerken müsaade olunduğu kadar takibe devam edeceğim. Bu takipte ellerinizin zihninizden taşırdıklarını, zihnimde , ihtimal kopan yerlerinden bir imamete bağlayabilirsem uzatırım birlikte tesbih ederiz olurmu, hürmetler.
anlıyorum, şüpheden uzak durun diyorlar, şüpheliyse uzak durun.. acıyı acıyla söküyoruz, merhem, ilaç, tabip fayda etmez.. lakin siz anlamıyorsunuz, ya ben çok dipteyim ya sizler çok yüksekte... ya sizler çok diptesiniz ya ben çok yüksekte.... ellerimiz kavuşamıyor görüyorum.. üzülüyorum... lakin sizler üzülmeyin.. ben o'nu çok iyi tanıyorum.. herkesi kucaklıyorum... sevgiyle eksik olmayın.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.