Bütün Yurdu acı sardı dert sardı On iki Eylül’de dostlar darıldı Analarda feryat figan yas vardı On iki Eylül’de ağıt harıl’dı
Ana kuzuları bir bir öldüler Sağcı solcu diye yurdu böldüler Siyonistler arkamızdan güldüler On iki Eylül’de tuzak kuruldu
Kardeş kardeşine düşman sayıldı Sağdan soldan çok canlara kıyıldı Çekildi silâhlar terör yayıldı On iki Eylül’de hesap soruldu
Alın teri emek soyumu vardı İnsanın insana kıyımı vardı Azrailin cana doyumu vardı On iki Eylül’de urgan vuruldu
Kimi öldü kimi hapise doldu Birbirin vurarak fidanlar soldu Gece yarısında ihtilâl oldu On iki Eylül’de darbe duruldu
Gençti Resul14’ünde tığ gibi Çoğalmıştı terör şiddet çığ gibi Kardeş kanı aktı yerden yağ gibi On iki Eylül’de defter dürüldü ......12.09.2020 Şiir:Resul Civcik - Ayrancı Karaman Fotoğraf:Anonim ........................................................................................ Neler çekti neler GÜZELİM YURDUM Terör illetinden ve Bölücü Vatan hainlerinden. O günleri yüce Rabbim bir daha hiç yaşatmasın. Şiirimiz’de Siyasi ve Etnik köken ayrımcılığı yoktur. Tamamen Sosyal içerikli vurgularla doludur. 12 Eylül ve Öncesinde Bu ülke Çok Çileler çekti.
"Demiri demirle dövdüler; Biri sıcak biri soğuktu. İnsanı insanla kırdılar; Biri aç biri toktu. " - Pir Sultan Abdal "Yaradılanı severiz yaradandan ötürü" Şiirimi Okuyup Anlayan Hisseden Dostlara Selâm olsun.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
12 Eylül iyi etüt edilmeden anlaşılacak kadar sığ değil. Biliyorsunuz, yetmişli yıllar, emperyalist ülkelerin Türkiye üzerinde emellerini gerçekleştirmek için seferberlik ettiği hızlı bir dönemdir. Ne yazık ki her dönemde yabancı ülke istihbarat örgütleri, kendilerine hizmet edecek kandırılmış ya da satılmış figüran bulmakta hiç zorlanmıyor. Dönemin siyasi aktörleri de, emperyalist projeye karşı :birlik beraberlik içinde olacaklarına, iktidar hırslarının esiri olmuş 12 Eylül'e davetiye çıkartmışlardır. Bu fakir 11 Eylül Günü Harp okulunda istihbarat kursun-daydı. Siyasiler için Öğrenci yatakhanelerinin siyasetçiler için hazırlanmasına tanık oldu. Türkiye'nin bir çok ilinde sıkıyönetim ilan edilmişken, sıkıyönetim komutanları, yetkilerini kullanmak anarşiyi durdurmak yerine, müdahalenin ortamını hazırladı. İktidar kanun istiyorsanız kanun, para istiyorsanız para, yetki istiyorsanız yetki, silah -teçhizat ne istiyorsanız vereyim durdurun akan kanı dedi ne yazık ki dinletemedi. 60 ihtilalinin çıkarttığı anayasa ve TSK kökenli cumhurbaşkanı geçilemiyordu. Zaten İktidarda azınlık hükümeti vardı. Siyasetçiler tepsinin altının kızarmasını bekliyordu. Tepsinin altı kızarınca kendilerininde kızaracaklarını hesap etmekten acizdiler. Ne yazık ki Müslümanların ebedi hayatta gitmeyi hayal ettikleri bir cennette yaşıyoruz. Ve Bu cennet vatana sahip olmak isteyen birçok emperyalist ülke var. Türk milletini inançlarına, milli kimliklerine etnik kökenlerine göre ayrıştırmayı iyi biliyorlar. Bir mısrada "Siyonistler arkamızdan güldüler" demişsiniz ya! gülsem mi üzülsem mi şaşırdım. Bizi yönetenleri, siyonistler madalya ile ödüllendirip, büyük orta doğu projesi eş başkanı olarak görevlendirmedi mi, diye sormak geçti içimden.
O günler öncesi ve sonrasıyla Bir daha şu güzelim Ülkemize Rabbim yaşattırmasın diyerek
Acı da olsa Yaşadığımız bu olumsuz gerçeklerin Gelecek yıllara ders çıkartacağını akli baliğ olunacağını umuyorum.
Bütün ihtilâl ve darbelerin kendice haklı gerekçeleri olmuştur. Şu suali kendime sormalıyız diye düşünüyorum. Ya ordu yönetime el koymasaydı! İkiye üçe dörde peşe bölünmülüklerle birbirini kırıp geçiren genç genç insanların Gidecekleri yol yada yollar ne kadar doğru ve güvenli olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne kadar sağlıklı bir şekilde Hayatta kalabilirdi. Bütün bunla kafalarımızda soru işaretleri olmalıdır diye düşünüyorum.
Ha darbeler sonrasında adaletli sorgu süreci olmuşmudur! Düşünmek gerekir. Adalet kurumları o dönemlerde Herşeyi açıkça alâlen ortadamıydı değil! Bu ülkenin çocukları Amerika ve Rusya Emraylizmine akım etmek yerine Oğuz Ata soyunun yoluna girmiş o çizgiden çıkmamış olsalardı. Ülkemiz bugün Dünya Lideri bir Ülke Konumundaydı. Atasının izinden giden ben birtek İnsan birtek Lider tanıdim ben. O'da Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve onun yoldaşları Ejdadımız. Tarihini bilmeyen milletler yıkılmaqya mahkümdür. Rabbim olumlu ve olumsuzluklar dan korusun ülkemizi ve insanlarımızı. Şehit olan hayatını kaybeden sağcısıymış solcusuymuş demeden ki bu şekilde 3,e 5,e böldüler ya bizi Koministti Faşistti devrimciydi şucuydu bucuydu diye. Kimse anlayamadı Adem soyu olduğunu ve fani olduğunu. Yaşanılası şu dünyada Güzelim Ülkemizin toprakları hangi birimize yetmeyecekti ki? Bu kıyımlarda bu olaylarda bütün Vatan Evlatlarına hepsine Rahmet eylesin. Madur olan ailelere yüreği yaralı perişan olan Ana babalara eşlere Sabr-ı Cemil Eylesin.
60 ihtilalinden 15 temmuz kalkışmasına kadar gelen süreçler Buna Feto da dahil çok iyi irdelenip etüd edilmelidir. Cemeaatlar içimizde ayrı bir çiban. Bu Şiirimin amacı o günlerin tamamını sergileyemez Ufak ufak dokunuşlarla ama büyük acıları hislenerek o günlerin sıkıntısını anlatabilmekti. Öncelikle şunu belirtiyim ki Ben ne sağ görüşli ne faşist ne kominist nede şucu bucuyum. Ben Ülkemin Milli ve Manevi iskeletinen bir ferdiyim. İdeolejik fikirleri değil Ülke birliği bütünlüğünü savunmaktayım. 12 EYLÜL İLE ALAKALI 2 ADET ŞİİRİM de Bu DUYGULARLA YAZILMIŞTIR. 32.Gün proğramları belgeselleri Gazeteci yazar (Mehmet Ali Brand)'ın YOUTUBE KANALINDA yada SİTESİNDE seri olarak yayınlanıştır. Hepsini sıralı bir şekilde izler isek oldukca aydınlacağımız kanâati taşımaktayım. Katkı yapan yorumunuz için çok teşekür eder Saygılar SEVGİLER sunarım. Başkasının acısına hislenmeyen İnsan değildir. Selam ve Duâ ile Kalın sağlıcakla.
O günler öncesi ve sonrasıyla Bir daha şu güzelim Ülkemize Rabbim yaşattırmasın diyerek
Acı da olsa Yaşadığımız bu olumsuz gerçeklerin Gelecek yıllara ders çıkartacağını akli baliğ olunacağını umuyorum.
Bütün ihtilâl ve darbelerin kendice haklı gerekçeleri olmuştur. Şu suali kendime sormalıyız diye düşünüyorum. Ya ordu yönetime el koymasaydı! İkiye üçe dörde peşe bölünmülüklerle birbirini kırıp geçiren genç genç insanların Gidecekleri yol yada yollar ne kadar doğru ve güvenli olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne kadar sağlıklı bir şekilde Hayatta kalabilirdi. Bütün bunla kafalarımızda soru işaretleri olmalıdır diye düşünüyorum.
Ha darbeler sonrasında adaletli sorgu süreci olmuşmudur! Düşünmek gerekir. Adalet kurumları o dönemlerde Herşeyi açıkça alâlen ortadamıydı değil! Bu ülkenin çocukları Amerika ve Rusya Emraylizmine akım etmek yerine Oğuz Ata soyunun yoluna girmiş o çizgiden çıkmamış olsalardı. Ülkemiz bugün Dünya Lideri bir Ülke Konumundaydı. Atasının izinden giden ben birtek İnsan birtek Lider tanıdim ben. O'da Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve onun yoldaşları Ejdadımız. Tarihini bilmeyen milletler yıkılmaqya mahkümdür. Rabbim olumlu ve olumsuzluklar dan korusun ülkemizi ve insanlarımızı. Şehit olan hayatını kaybeden sağcısıymış solcusuymuş demeden ki bu şekilde 3,e 5,e böldüler ya bizi Koministti Faşistti devrimciydi şucuydu bucuydu diye. Kimse anlayamadı Adem soyu olduğunu ve fani olduğunu. Yaşanılası şu dünyada Güzelim Ülkemizin toprakları hangi birimize yetmeyecekti ki? Bu kıyımlarda bu olaylarda bütün Vatan Evlatlarına hepsine Rahmet eylesin. Madur olan ailelere yüreği yaralı perişan olan Ana babalara eşlere Sabr-ı Cemil Eylesin.
60 ihtilalinden 15 temmuz kalkışmasına kadar gelen süreçler Buna Feto da dahil çok iyi irdelenip etüd edilmelidir. Cemeaatlar içimizde ayrı bir çiban. Bu Şiirimin amacı o günlerin tamamını sergileyemez Ufak ufak dokunuşlarla ama büyük acıları hislenerek o günlerin sıkıntısını anlatabilmekti. Öncelikle şunu belirtiyim ki Ben ne sağ görüşli ne faşist ne kominist nede şucu bucuyum. Ben Ülkemin Milli ve Manevi iskeletinen bir ferdiyim. İdeolejik fikirleri değil Ülke birliği bütünlüğünü savunmaktayım. 12 EYLÜL İLE ALAKALI 2 ADET ŞİİRİM de Bu DUYGULARLA YAZILMIŞTIR. 32.Gün proğramları belgeselleri Gazeteci yazar (Mehmet Ali Brand)'ın YOUTUBE KANALINDA yada SİTESİNDE seri olarak yayınlanıştır. Hepsini sıralı bir şekilde izler isek oldukca aydınlacağımız kanâati taşımaktayım. Katkı yapan yorumunuz için çok teşekür eder Saygılar SEVGİLER sunarım. Başkasının acısına hislenmeyen İnsan değildir. Selam ve Duâ ile Kalın sağlıcakla.
O günler öncesi ve sonrasıyla Bir daha şu güzelim Ülkemize Rabbim yaşattırmasın diyerek
Acı da olsa Yaşadığımız bu olumsuz gerçeklerin Gelecek yıllara ders çıkartacağını akli baliğ olunacağını umuyorum.
Bütün ihtilâl ve darbelerin kendice haklı gerekçeleri olmuştur. Şu suali kendime sormalıyız diye düşünüyorum. Ya ordu yönetime el koymasaydı! İkiye üçe dörde peşe bölünmülüklerle birbirini kırıp geçiren genç genç insanların Gidecekleri yol yada yollar ne kadar doğru ve güvenli olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne kadar sağlıklı bir şekilde Hayatta kalabilirdi. Bütün bunla kafalarımızda soru işaretleri olmalıdır diye düşünüyorum.
Ha darbeler sonrasında adaletli sorgu süreci olmuşmudur! Düşünmek gerekir. Adalet kurumları o dönemlerde Herşeyi açıkça alâlen ortadamıydı değil! Bu ülkenin çocukları Amerika ve Rusya Emraylizmine akım etmek yerine Oğuz Ata soyunun yoluna girmiş o çizgiden çıkmamış olsalardı. Ülkemiz bugün Dünya Lideri bir Ülke Konumundaydı. Atasının izinden giden ben birtek İnsan birtek Lider tanıdim ben. O'da Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve onun yoldaşları Ejdadımız. Tarihini bilmeyen milletler yıkılmaqya mahkümdür. Rabbim olumlu ve olumsuzluklar dan korusun ülkemizi ve insanlarımızı. Şehit olan hayatını kaybeden sağcısıymış solcusuymuş demeden ki bu şekilde 3,e 5,e böldüler ya bizi Koministti Faşistti devrimciydi şucuydu bucuydu diye. Kimse anlayamadı Adem soyu olduğunu ve fani olduğunu. Yaşanılası şu dünyada Güzelim Ülkemizin toprakları hangi birimize yetmeyecekti ki? Bu kıyımlarda bu olaylarda bütün Vatan Evlatlarına hepsine Rahmet eylesin. Madur olan ailelere yüreği yaralı perişan olan Ana babalara eşlere Sabr-ı Cemil Eylesin.
60 ihtilalinden 15 temmuz kalkışmasına kadar gelen süreçler Buna Feto da dahil çok iyi irdelenip etüd edilmelidir. Cemeaatlar içimizde ayrı bir çiban. Bu Şiirimin amacı o günlerin tamamını sergileyemez Ufak ufak dokunuşlarla ama büyük acıları hislenerek o günlerin sıkıntısını anlatabilmekti. Öncelikle şunu belirtiyim ki Ben ne sağ görüşli ne faşist ne kominist nede şucu bucuyum. Ben Ülkemin Milli ve Manevi iskeletinen bir ferdiyim. İdeolejik fikirleri değil Ülke birliği bütünlüğünü savunmaktayım. 12 EYLÜL İLE ALAKALI 2 ADET ŞİİRİM de Bu DUYGULARLA YAZILMIŞTIR. 32.Gün proğramları belgeselleri Gazeteci yazar (Mehmet Ali Brand)'ın YOUTUBE KANALINDA yada SİTESİNDE seri olarak yayınlanıştır. Hepsini sıralı bir şekilde izler isek oldukca aydınlacağımız kanâati taşımaktayım. Katkı yapan yorumunuz için çok teşekür eder Saygılar SEVGİLER sunarım. Başkasının acısına hislenmeyen İnsan değildir. Selam ve Duâ ile Kalın sağlıcakla.
O günler öncesi ve sonrasıyla Bir daha şu güzelim Ülkemize Rabbim yaşattırmasın diyerek
Acı da olsa Yaşadığımız bu olumsuz gerçeklerin Gelecek yıllara ders çıkartacağını akli baliğ olunacağını umuyorum.
Bütün ihtilâl ve darbelerin kendice haklı gerekçeleri olmuştur. Şu suali kendime sormalıyız diye düşünüyorum. Ya ordu yönetime el koymasaydı! İkiye üçe dörde peşe bölünmülüklerle birbirini kırıp geçiren genç genç insanların Gidecekleri yol yada yollar ne kadar doğru ve güvenli olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne kadar sağlıklı bir şekilde Hayatta kalabilirdi. Bütün bunla kafalarımızda soru işaretleri olmalıdır diye düşünüyorum.
Ha darbeler sonrasında adaletli sorgu süreci olmuşmudur! Düşünmek gerekir. Adalet kurumları o dönemlerde Herşeyi açıkça alâlen ortadamıydı değil! Bu ülkenin çocukları Amerika ve Rusya Emraylizmine akım etmek yerine Oğuz Ata soyunun yoluna girmiş o çizgiden çıkmamış olsalardı. Ülkemiz bugün Dünya Lideri bir Ülke Konumundaydı. Atasının izinden giden ben birtek İnsan birtek Lider tanıdim ben. O'da Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve onun yoldaşları Ejdadımız. Tarihini bilmeyen milletler yıkılmaqya mahkümdür. Rabbim olumlu ve olumsuzluklar dan korusun ülkemizi ve insanlarımızı. Şehit olan hayatını kaybeden sağcısıymış solcusuymuş demeden ki bu şekilde 3,e 5,e böldüler ya bizi Koministti Faşistti devrimciydi şucuydu bucuydu diye. Kimse anlayamadı Adem soyu olduğunu ve fani olduğunu. Yaşanılası şu dünyada Güzelim Ülkemizin toprakları hangi birimize yetmeyecekti ki? Bu kıyımlarda bu olaylarda bütün Vatan Evlatlarına hepsine Rahmet eylesin. Madur olan ailelere yüreği yaralı perişan olan Ana babalara eşlere Sabr-ı Cemil Eylesin.
60 ihtilalinden 15 temmuz kalkışmasına kadar gelen süreçler Buna Feto da dahil çok iyi irdelenip etüd edilmelidir. Cemeaatlar içimizde ayrı bir çiban. Bu Şiirimin amacı o günlerin tamamını sergileyemez Ufak ufak dokunuşlarla ama büyük acıları hislenerek o günlerin sıkıntısını anlatabilmekti. Öncelikle şunu belirtiyim ki Ben ne sağ görüşli ne faşist ne kominist nede şucu bucuyum. Ben Ülkemin Milli ve Manevi iskeletinen bir ferdiyim. İdeolejik fikirleri değil Ülke birliği bütünlüğünü savunmaktayım. 12 EYLÜL İLE ALAKALI 2 ADET ŞİİRİM de Bu DUYGULARLA YAZILMIŞTIR. 32.Gün proğramları belgeselleri Gazeteci yazar (Mehmet Ali Brand)'ın YOUTUBE KANALINDA yada SİTESİNDE seri olarak yayınlanıştır. Hepsini sıralı bir şekilde izler isek oldukca aydınlacağımız kanâati taşımaktayım. Katkı yapan yorumunuz için çok teşekür eder Saygılar SEVGİLER sunarım. Başkasının acısına hislenmeyen İnsan değildir. Selam ve Duâ ile Kalın sağlıcakla.
1979 doğumluyum haliyle o günleri yaşamadım ama sağdan soldan duydum. Bu şiirle ayrıntıları da öğrendim emek verilmiş anlamlı ve çok güzel bir şiir okudum yürekten kutlarım hocam saygılarımla selamlıyorum
Mamak cehennemi diye bir kitap var okursanız üstadım daha neler duyarsınız hatta bu fakire 16 yaşında daha nicelerine şişeye işeyip şu yerine içirdiklerini bile selamlar
O günler öncesi ve sonrasıyla Bir daha şu güzelim Ülkemize Rabbim yaşattırmasın diyerek
Acı da olsa Yaşadığımız bu olumsuz gerçeklerin Gelecek yıllara ders çıkartacağını akli baliğ olunacağını umuyorum.
Bütün ihtilâl ve darbelerin kendice haklı gerekçeleri olmuştur. Şu suali kendime sormalıyız diye düşünüyorum. Ya ordu yönetime el koymasaydı! İkiye üçe dörde peşe bölünmülüklerle birbirini kırıp geçiren genç genç insanların Gidecekleri yol yada yollar ne kadar doğru ve güvenli olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne kadar sağlıklı bir şekilde Hayatta kalabilirdi. Bütün bunla kafalarımızda soru işaretleri olmalıdır diye düşünüyorum.
Ha darbeler sonrasında adaletli sorgu süreci olmuşmudur! Düşünmek gerekir. Adalet kurumları o dönemlerde Herşeyi açıkça alâlen ortadamıydı değil! Bu ülkenin çocukları Amerika ve Rusya Emraylizmine akım etmek yerine Oğuz Ata soyunun yoluna girmiş o çizgiden çıkmamış olsalardı. Ülkemiz bugün Dünya Lideri bir Ülke Konumundaydı. Atasının izinden giden ben birtek İnsan birtek Lider tanıdim ben. O'da Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve onun yoldaşları Ejdadımız. Tarihini bilmeyen milletler yıkılmaqya mahkümdür. Rabbim olumlu ve olumsuzluklar dan korusun ülkemizi ve insanlarımızı. Şehit olan hayatını kaybeden sağcısıymış solcusuymuş demeden ki bu şekilde 3,e 5,e böldüler ya bizi Koministti Faşistti devrimciydi şucuydu bucuydu diye. Kimse anlayamadı Adem soyu olduğunu ve fani olduğunu. Yaşanılası şu dünyada Güzelim Ülkemizin toprakları hangi birimize yetmeyecekti ki? Bu kıyımlarda bu olaylarda bütün Vatan Evlatlarına hepsine Rahmet eylesin. Madur olan ailelere yüreği yaralı perişan olan Ana babalara eşlere Sabr-ı Cemil Eylesin.
60 ihtilalinden 15 temmuz kalkışmasına kadar gelen süreçler Buna Feto da dahil çok iyi irdelenip etüd edilmelidir. Cemeaatlar içimizde ayrı bir çiban. Bu Şiirimin amacı o günlerin tamamını sergileyemez Ufak ufak dokunuşlarla ama büyük acıları hislenerek o günlerin sıkıntısını anlatabilmekti. Öncelikle şunu belirtiyim ki Ben ne sağ görüşli ne faşist ne kominist nede şucu bucuyum. Ben Ülkemin Milli ve Manevi iskeletinen bir ferdiyim. İdeolejik fikirleri değil Ülke birliği bütünlüğünü savunmaktayım. 12 EYLÜL İLE ALAKALI 2 ADET ŞİİRİM de Bu DUYGULARLA YAZILMIŞTIR. 32.Gün proğramları belgeselleri Gazeteci yazar (Mehmet Ali Brand)'ın YOUTUBE KANALINDA yada SİTESİNDE seri olarak yayınlanıştır. Hepsini sıralı bir şekilde izler isek oldukca aydınlacağımız kanâati taşımaktayım. Katkı yapan yorumunuz için çok teşekür eder Saygılar SEVGİLER sunarım. Başkasının acısına hislenmeyen İnsan değildir. Selam ve Duâ ile Kalın sağlıcakla.
Mamak cehennemi diye bir kitap var okursanız üstadım daha neler duyarsınız hatta bu fakire 16 yaşında daha nicelerine şişeye işeyip şu yerine içirdiklerini bile selamlar
O günler öncesi ve sonrasıyla Bir daha şu güzelim Ülkemize Rabbim yaşattırmasın diyerek
Acı da olsa Yaşadığımız bu olumsuz gerçeklerin Gelecek yıllara ders çıkartacağını akli baliğ olunacağını umuyorum.
Bütün ihtilâl ve darbelerin kendice haklı gerekçeleri olmuştur. Şu suali kendime sormalıyız diye düşünüyorum. Ya ordu yönetime el koymasaydı! İkiye üçe dörde peşe bölünmülüklerle birbirini kırıp geçiren genç genç insanların Gidecekleri yol yada yollar ne kadar doğru ve güvenli olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne kadar sağlıklı bir şekilde Hayatta kalabilirdi. Bütün bunla kafalarımızda soru işaretleri olmalıdır diye düşünüyorum.
Ha darbeler sonrasında adaletli sorgu süreci olmuşmudur! Düşünmek gerekir. Adalet kurumları o dönemlerde Herşeyi açıkça alâlen ortadamıydı değil! Bu ülkenin çocukları Amerika ve Rusya Emraylizmine akım etmek yerine Oğuz Ata soyunun yoluna girmiş o çizgiden çıkmamış olsalardı. Ülkemiz bugün Dünya Lideri bir Ülke Konumundaydı. Atasının izinden giden ben birtek İnsan birtek Lider tanıdim ben. O'da Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve onun yoldaşları Ejdadımız. Tarihini bilmeyen milletler yıkılmaqya mahkümdür. Rabbim olumlu ve olumsuzluklar dan korusun ülkemizi ve insanlarımızı. Şehit olan hayatını kaybeden sağcısıymış solcusuymuş demeden ki bu şekilde 3,e 5,e böldüler ya bizi Koministti Faşistti devrimciydi şucuydu bucuydu diye. Kimse anlayamadı Adem soyu olduğunu ve fani olduğunu. Yaşanılası şu dünyada Güzelim Ülkemizin toprakları hangi birimize yetmeyecekti ki? Bu kıyımlarda bu olaylarda bütün Vatan Evlatlarına hepsine Rahmet eylesin. Madur olan ailelere yüreği yaralı perişan olan Ana babalara eşlere Sabr-ı Cemil Eylesin.
60 ihtilalinden 15 temmuz kalkışmasına kadar gelen süreçler Buna Feto da dahil çok iyi irdelenip etüd edilmelidir. Cemeaatlar içimizde ayrı bir çiban. Bu Şiirimin amacı o günlerin tamamını sergileyemez Ufak ufak dokunuşlarla ama büyük acıları hislenerek o günlerin sıkıntısını anlatabilmekti. Öncelikle şunu belirtiyim ki Ben ne sağ görüşli ne faşist ne kominist nede şucu bucuyum. Ben Ülkemin Milli ve Manevi iskeletinen bir ferdiyim. İdeolejik fikirleri değil Ülke birliği bütünlüğünü savunmaktayım. 12 EYLÜL İLE ALAKALI 2 ADET ŞİİRİM de Bu DUYGULARLA YAZILMIŞTIR. 32.Gün proğramları belgeselleri Gazeteci yazar (Mehmet Ali Brand)'ın YOUTUBE KANALINDA yada SİTESİNDE seri olarak yayınlanıştır. Hepsini sıralı bir şekilde izler isek oldukca aydınlacağımız kanâati taşımaktayım. Katkı yapan yorumunuz için çok teşekür eder Saygılar SEVGİLER sunarım. Başkasının acısına hislenmeyen İnsan değildir. Selam ve Duâ ile Kalın sağlıcakla.
12 Eylül bir proğramın uygulama alanıydı. daha önce 12 mart 1960 vs si var .Millet hep mevcudu tartışır gerçek onun temelinde ama görmez. Kimseyi koruyup kollamak gibi bir görevimiz yok. Basit bir örnek vereyim. 1960 İhtilalini Amerika yaptı tüm muzaff subayları emekli etti emeklilik haklarını peşinen ödedi kendi yetiştirdiği subayları orduya yerleştirdi. Adnan Menderes hakkında Gazetelerde çıkan "öğrencileri kıyma yaptı kanala akıttı " "Eski şehirden Merkez bankasının altılarını uçağa yükledi bulgaristana kaçırdı" diye yazıldı. Peki Hiçbir ana ve baba benim çocuğum ne oldu diye bir dava açmadı. Astıkları ipin ve celladının parasını ailesinden tahsil edenler. Bu yukarıdakilerin Yargılamada ispat edemediler. 12 Eylül 1974 ten sonra her gün katledilen vatandaşların katillerinden kaçını ortaya çıkardı veya Yaptıkları anayasaya %97 oy verildiğini savunarak bu güne kadarki çelişkilerin hangisini ortadan kaldırdı. CHP.MHP.AP.MSP gibi legal parti siyasetçilerini mahkum etti ilk seçimde onları ve çevresini veto ederek ne kadar yaramaz siyasetçi varsa ortaya çıktı siyasetin yozlaşmasını sağladı. İpleri dışarıda olan bizden saydığımız bu insanlar kaç ocak södürdü herkes biliyor. Ancak . o kadar nefret ektiler ki halen onları savunanlarda çıkıyor. Türkiye niye sanyileşmedi diyenler şunu sormak isterim. 1960 Darbesinden sonra ekonomi kötü diye İtal edileceklere kota kondu kotanın içinde Takım tezgahlar ve sanayi makinalarıda vardı bunların en az yirmi yıl önceki modelini getirebiliyordunuz. Bu ne biliyormusunuz avrupanın yeniletiği atölyelerinden çıkan hurdaları kullanmaya mahkum edildik. onların hurdası bitince 12 Eylül geldi. Başka yükümlülükler üzerine devam etmek için . Yunanistan Natoya Türkiyenin vetosuyla giremezken Natoya alındı şimdi baş belası oldu. Yazacak çok şey var yapılacaksa doğruları bilmek yanlışlara kanmamaktır. Selam ve dua ile Esenlikler dilerim.
O günler öncesi ve sonrasıyla Bir daha şu güzelim Ülkemize Rabbim yaşattırmasın diyerek
Acı da olsa Yaşadığımız bu olumsuz gerçeklerin Gelecek yıllara ders çıkartacağını akli baliğ olunacağını umuyorum.
Bütün ihtilâl ve darbelerin kendice haklı gerekçeleri olmuştur. Şu suali kendime sormalıyız diye düşünüyorum. Ya ordu yönetime el koymasaydı! İkiye üçe dörde peşe bölünmülüklerle birbirini kırıp geçiren genç genç insanların Gidecekleri yol yada yollar ne kadar doğru ve güvenli olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne kadar sağlıklı bir şekilde Hayatta kalabilirdi. Bütün bunla kafalarımızda soru işaretleri olmalıdır diye düşünüyorum.
Ha darbeler sonrasında adaletli sorgu süreci olmuşmudur! Düşünmek gerekir. Adalet kurumları o dönemlerde Herşeyi açıkça alâlen ortadamıydı değil! Bu ülkenin çocukları Amerika ve Rusya Emraylizmine akım etmek yerine Oğuz Ata soyunun yoluna girmiş o çizgiden çıkmamış olsalardı. Ülkemiz bugün Dünya Lideri bir Ülke Konumundaydı. Atasının izinden giden ben birtek İnsan birtek Lider tanıdim ben. O'da Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve onun yoldaşları Ejdadımız. Tarihini bilmeyen milletler yıkılmaqya mahkümdür. Rabbim olumlu ve olumsuzluklar dan korusun ülkemizi ve insanlarımızı. Şehit olan hayatını kaybeden sağcısıymış solcusuymuş demeden ki bu şekilde 3,e 5,e böldüler ya bizi Koministti Faşistti devrimciydi şucuydu bucuydu diye. Kimse anlayamadı Adem soyu olduğunu ve fani olduğunu. Yaşanılası şu dünyada Güzelim Ülkemizin toprakları hangi birimize yetmeyecekti ki? Bu kıyımlarda bu olaylarda bütün Vatan Evlatlarına hepsine Rahmet eylesin. Madur olan ailelere yüreği yaralı perişan olan Ana babalara eşlere Sabr-ı Cemil Eylesin.
60 ihtilalinden 15 temmuz kalkışmasına kadar gelen süreçler Buna Feto da dahil çok iyi irdelenip etüd edilmelidir. Cemeaatlar içimizde ayrı bir çiban. Bu Şiirimin amacı o günlerin tamamını sergileyemez Ufak ufak dokunuşlarla ama büyük acıları hislenerek o günlerin sıkıntısını anlatabilmekti. Öncelikle şunu belirtiyim ki Ben ne sağ görüşli ne faşist ne kominist nede şucu bucuyum. Ben Ülkemin Milli ve Manevi iskeletinen bir ferdiyim. İdeolejik fikirleri değil Ülke birliği bütünlüğünü savunmaktayım. 12 EYLÜL İLE ALAKALI 2 ADET ŞİİRİM de Bu DUYGULARLA YAZILMIŞTIR. 32.Gün proğramları belgeselleri Gazeteci yazar (Mehmet Ali Brand)'ın YOUTUBE KANALINDA yada SİTESİNDE seri olarak yayınlanıştır. Hepsini sıralı bir şekilde izler isek oldukca aydınlacağımız kanâati taşımaktayım. Katkı yapan yorumunuz için çok teşekür eder Saygılar SEVGİLER sunarım. Başkasının acısına hislenmeyen İnsan değildir. Selam ve Duâ ile Kalın sağlıcakla.
O günler öncesi ve sonrasıyla Bir daha şu güzelim Ülkemize Rabbim yaşattırmasın diyerek
Acı da olsa Yaşadığımız bu olumsuz gerçeklerin Gelecek yıllara ders çıkartacağını akli baliğ olunacağını umuyorum.
Bütün ihtilâl ve darbelerin kendice haklı gerekçeleri olmuştur. Şu suali kendime sormalıyız diye düşünüyorum. Ya ordu yönetime el koymasaydı! İkiye üçe dörde peşe bölünmülüklerle birbirini kırıp geçiren genç genç insanların Gidecekleri yol yada yollar ne kadar doğru ve güvenli olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne kadar sağlıklı bir şekilde Hayatta kalabilirdi. Bütün bunla kafalarımızda soru işaretleri olmalıdır diye düşünüyorum.
Ha darbeler sonrasında adaletli sorgu süreci olmuşmudur! Düşünmek gerekir. Adalet kurumları o dönemlerde Herşeyi açıkça alâlen ortadamıydı değil! Bu ülkenin çocukları Amerika ve Rusya Emraylizmine akım etmek yerine Oğuz Ata soyunun yoluna girmiş o çizgiden çıkmamış olsalardı. Ülkemiz bugün Dünya Lideri bir Ülke Konumundaydı. Atasının izinden giden ben birtek İnsan birtek Lider tanıdim ben. O'da Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve onun yoldaşları Ejdadımız. Tarihini bilmeyen milletler yıkılmaqya mahkümdür. Rabbim olumlu ve olumsuzluklar dan korusun ülkemizi ve insanlarımızı. Şehit olan hayatını kaybeden sağcısıymış solcusuymuş demeden ki bu şekilde 3,e 5,e böldüler ya bizi Koministti Faşistti devrimciydi şucuydu bucuydu diye. Kimse anlayamadı Adem soyu olduğunu ve fani olduğunu. Yaşanılası şu dünyada Güzelim Ülkemizin toprakları hangi birimize yetmeyecekti ki? Bu kıyımlarda bu olaylarda bütün Vatan Evlatlarına hepsine Rahmet eylesin. Madur olan ailelere yüreği yaralı perişan olan Ana babalara eşlere Sabr-ı Cemil Eylesin.
60 ihtilalinden 15 temmuz kalkışmasına kadar gelen süreçler Buna Feto da dahil çok iyi irdelenip etüd edilmelidir. Cemeaatlar içimizde ayrı bir çiban. Bu Şiirimin amacı o günlerin tamamını sergileyemez Ufak ufak dokunuşlarla ama büyük acıları hislenerek o günlerin sıkıntısını anlatabilmekti. Öncelikle şunu belirtiyim ki Ben ne sağ görüşli ne faşist ne kominist nede şucu bucuyum. Ben Ülkemin Milli ve Manevi iskeletinen bir ferdiyim. İdeolejik fikirleri değil Ülke birliği bütünlüğünü savunmaktayım. 12 EYLÜL İLE ALAKALI 2 ADET ŞİİRİM de Bu DUYGULARLA YAZILMIŞTIR. 32.Gün proğramları belgeselleri Gazeteci yazar (Mehmet Ali Brand)'ın YOUTUBE KANALINDA yada SİTESİNDE seri olarak yayınlanıştır. Hepsini sıralı bir şekilde izler isek oldukca aydınlacağımız kanâati taşımaktayım. Katkı yapan yorumunuz için çok teşekür eder Saygılar SEVGİLER sunarım. Başkasının acısına hislenmeyen İnsan değildir. Selam ve Duâ ile Kalın sağlıcakla.
Zulmü bedenimde, ruhumda yaşadım. Aylarca işkence gördüm. İçeri atıldım. Mahkeme "suçsuzsun, git" dedi. Çektiklerimin izi hala bedenimde ve ruhumda. Amerikan uşağı Evrenler bizi bize kırdırdılar. Ülkeye bu gün ki karanlığın temelini attırdılar. Çok güzel bir şiir okudum. Yüreğine sağlık. Nice güzel şiirlere...
O günler öncesi ve sonrasıyla Bir daha şu güzelim Ülkemize Rabbim yaşattırmasın diyerek
Acı da olsa Yaşadığımız bu olumsuz gerçeklerin Gelecek yıllara ders çıkartacağını akli baliğ olunacağını umuyorum.
Bütün ihtilâl ve darbelerin kendice haklı gerekçeleri olmuştur. Şu suali kendime sormalıyız diye düşünüyorum. Ya ordu yönetime el koymasaydı! İkiye üçe dörde peşe bölünmülüklerle birbirini kırıp geçiren genç genç insanların Gidecekleri yol yada yollar ne kadar doğru ve güvenli olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne kadar sağlıklı bir şekilde Hayatta kalabilirdi. Bütün bunla kafalarımızda soru işaretleri olmalıdır diye düşünüyorum.
Ha darbeler sonrasında adaletli sorgu süreci olmuşmudur! Düşünmek gerekir. Adalet kurumları o dönemlerde Herşeyi açıkça alâlen ortadamıydı değil! Bu ülkenin çocukları Amerika ve Rusya Emraylizmine akım etmek yerine Oğuz Ata soyunun yoluna girmiş o çizgiden çıkmamış olsalardı. Ülkemiz bugün Dünya Lideri bir Ülke Konumundaydı. Atasının izinden giden ben birtek İnsan birtek Lider tanıdim ben. O'da Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve onun yoldaşları Ejdadımız. Tarihini bilmeyen milletler yıkılmaqya mahkümdür. Rabbim olumlu ve olumsuzluklar dan korusun ülkemizi ve insanlarımızı. Şehit olan hayatını kaybeden sağcısıymış solcusuymuş demeden ki bu şekilde 3,e 5,e böldüler ya bizi Koministti Faşistti devrimciydi şucuydu bucuydu diye. Kimse anlayamadı Adem soyu olduğunu ve fani olduğunu. Yaşanılası şu dünyada Güzelim Ülkemizin toprakları hangi birimize yetmeyecekti ki? Bu kıyımlarda bu olaylarda bütün Vatan Evlatlarına hepsine Rahmet eylesin. Madur olan ailelere yüreği yaralı perişan olan Ana babalara eşlere Sabr-ı Cemil Eylesin.
60 ihtilalinden 15 temmuz kalkışmasına kadar gelen süreçler Buna Feto da dahil çok iyi irdelenip etüd edilmelidir. Cemeaatlar içimizde ayrı bir çiban. Bu Şiirimin amacı o günlerin tamamını sergileyemez Ufak ufak dokunuşlarla ama büyük acıları hislenerek o günlerin sıkıntısını anlatabilmekti. Öncelikle şunu belirtiyim ki Ben ne sağ görüşli ne faşist ne kominist nede şucu bucuyum. Ben Ülkemin Milli ve Manevi iskeletinen bir ferdiyim. İdeolejik fikirleri değil Ülke birliği bütünlüğünü savunmaktayım. 12 EYLÜL İLE ALAKALI 2 ADET ŞİİRİM de Bu DUYGULARLA YAZILMIŞTIR. 32.Gün proğramları belgeselleri Gazeteci yazar (Mehmet Ali Brand)'ın YOUTUBE KANALINDA yada SİTESİNDE seri olarak yayınlanıştır. Hepsini sıralı bir şekilde izler isek oldukca aydınlacağımız kanâati taşımaktayım. Katkı yapan yorumunuz için çok teşekür eder Saygılar SEVGİLER sunarım. Başkasının acısına hislenmeyen İnsan değildir. Selam ve Duâ ile Kalın sağlıcakla.
Geçmiş olsun desemde geçmeyeceğini biliyorum yaşananları anlatmak bile güç ama şimdi kolay silahşörler var kime hizmet ettiklerini bilmiyorlar. Bu işin sağı solu yok. uluslar arası çıkar çatışmasının ve tarihsel millet kinin tezaüründen başka bir şey değil. Biz yaşadık Allah kimseye bir daha yaşatmasın ama şimdiki yarı akıllı düşünenlerede akıl versin. Önce Tarihini ve coğrafyasını sonra millet olmanın şuurunu kazsınlar belki adam oluruz. Esenlikler dileğiyle
O günler öncesi ve sonrasıyla Bir daha şu güzelim Ülkemize Rabbim yaşattırmasın diyerek
Acı da olsa Yaşadığımız bu olumsuz gerçeklerin Gelecek yıllara ders çıkartacağını akli baliğ olunacağını umuyorum.
Bütün ihtilâl ve darbelerin kendice haklı gerekçeleri olmuştur. Şu suali kendime sormalıyız diye düşünüyorum. Ya ordu yönetime el koymasaydı! İkiye üçe dörde peşe bölünmülüklerle birbirini kırıp geçiren genç genç insanların Gidecekleri yol yada yollar ne kadar doğru ve güvenli olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne kadar sağlıklı bir şekilde Hayatta kalabilirdi. Bütün bunla kafalarımızda soru işaretleri olmalıdır diye düşünüyorum.
Ha darbeler sonrasında adaletli sorgu süreci olmuşmudur! Düşünmek gerekir. Adalet kurumları o dönemlerde Herşeyi açıkça alâlen ortadamıydı değil! Bu ülkenin çocukları Amerika ve Rusya Emraylizmine akım etmek yerine Oğuz Ata soyunun yoluna girmiş o çizgiden çıkmamış olsalardı. Ülkemiz bugün Dünya Lideri bir Ülke Konumundaydı. Atasının izinden giden ben birtek İnsan birtek Lider tanıdim ben. O'da Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve onun yoldaşları Ejdadımız. Tarihini bilmeyen milletler yıkılmaqya mahkümdür. Rabbim olumlu ve olumsuzluklar dan korusun ülkemizi ve insanlarımızı. Şehit olan hayatını kaybeden sağcısıymış solcusuymuş demeden ki bu şekilde 3,e 5,e böldüler ya bizi Koministti Faşistti devrimciydi şucuydu bucuydu diye. Kimse anlayamadı Adem soyu olduğunu ve fani olduğunu. Yaşanılası şu dünyada Güzelim Ülkemizin toprakları hangi birimize yetmeyecekti ki? Bu kıyımlarda bu olaylarda bütün Vatan Evlatlarına hepsine Rahmet eylesin. Madur olan ailelere yüreği yaralı perişan olan Ana babalara eşlere Sabr-ı Cemil Eylesin.
60 ihtilalinden 15 temmuz kalkışmasına kadar gelen süreçler Buna Feto da dahil çok iyi irdelenip etüd edilmelidir. Cemeaatlar içimizde ayrı bir çiban. Bu Şiirimin amacı o günlerin tamamını sergileyemez Ufak ufak dokunuşlarla ama büyük acıları hislenerek o günlerin sıkıntısını anlatabilmekti. Öncelikle şunu belirtiyim ki Ben ne sağ görüşli ne faşist ne kominist nede şucu bucuyum. Ben Ülkemin Milli ve Manevi iskeletinen bir ferdiyim. İdeolejik fikirleri değil Ülke birliği bütünlüğünü savunmaktayım. 12 EYLÜL İLE ALAKALI 2 ADET ŞİİRİM de Bu DUYGULARLA YAZILMIŞTIR. 32.Gün proğramları belgeselleri Gazeteci yazar (Mehmet Ali Brand)'ın YOUTUBE KANALINDA yada SİTESİNDE seri olarak yayınlanıştır. Hepsini sıralı bir şekilde izler isek oldukca aydınlacağımız kanâati taşımaktayım. Katkı yapan yorumunuz için çok teşekür eder Saygılar SEVGİLER sunarım. Başkasının acısına hislenmeyen İnsan değildir. Selam ve Duâ ile Kalın sağlıcakla.
Geçmiş olsun desemde geçmeyeceğini biliyorum yaşananları anlatmak bile güç ama şimdi kolay silahşörler var kime hizmet ettiklerini bilmiyorlar. Bu işin sağı solu yok. uluslar arası çıkar çatışmasının ve tarihsel millet kinin tezaüründen başka bir şey değil. Biz yaşadık Allah kimseye bir daha yaşatmasın ama şimdiki yarı akıllı düşünenlerede akıl versin. Önce Tarihini ve coğrafyasını sonra millet olmanın şuurunu kazsınlar belki adam oluruz. Esenlikler dileğiyle
O günler öncesi ve sonrasıyla Bir daha şu güzelim Ülkemize Rabbim yaşattırmasın diyerek
Acı da olsa Yaşadığımız bu olumsuz gerçeklerin Gelecek yıllara ders çıkartacağını akli baliğ olunacağını umuyorum.
Bütün ihtilâl ve darbelerin kendice haklı gerekçeleri olmuştur. Şu suali kendime sormalıyız diye düşünüyorum. Ya ordu yönetime el koymasaydı! İkiye üçe dörde peşe bölünmülüklerle birbirini kırıp geçiren genç genç insanların Gidecekleri yol yada yollar ne kadar doğru ve güvenli olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne kadar sağlıklı bir şekilde Hayatta kalabilirdi. Bütün bunla kafalarımızda soru işaretleri olmalıdır diye düşünüyorum.
Ha darbeler sonrasında adaletli sorgu süreci olmuşmudur! Düşünmek gerekir. Adalet kurumları o dönemlerde Herşeyi açıkça alâlen ortadamıydı değil! Bu ülkenin çocukları Amerika ve Rusya Emraylizmine akım etmek yerine Oğuz Ata soyunun yoluna girmiş o çizgiden çıkmamış olsalardı. Ülkemiz bugün Dünya Lideri bir Ülke Konumundaydı. Atasının izinden giden ben birtek İnsan birtek Lider tanıdim ben. O'da Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve onun yoldaşları Ejdadımız. Tarihini bilmeyen milletler yıkılmaqya mahkümdür. Rabbim olumlu ve olumsuzluklar dan korusun ülkemizi ve insanlarımızı. Şehit olan hayatını kaybeden sağcısıymış solcusuymuş demeden ki bu şekilde 3,e 5,e böldüler ya bizi Koministti Faşistti devrimciydi şucuydu bucuydu diye. Kimse anlayamadı Adem soyu olduğunu ve fani olduğunu. Yaşanılası şu dünyada Güzelim Ülkemizin toprakları hangi birimize yetmeyecekti ki? Bu kıyımlarda bu olaylarda bütün Vatan Evlatlarına hepsine Rahmet eylesin. Madur olan ailelere yüreği yaralı perişan olan Ana babalara eşlere Sabr-ı Cemil Eylesin.
60 ihtilalinden 15 temmuz kalkışmasına kadar gelen süreçler Buna Feto da dahil çok iyi irdelenip etüd edilmelidir. Cemeaatlar içimizde ayrı bir çiban. Bu Şiirimin amacı o günlerin tamamını sergileyemez Ufak ufak dokunuşlarla ama büyük acıları hislenerek o günlerin sıkıntısını anlatabilmekti. Öncelikle şunu belirtiyim ki Ben ne sağ görüşli ne faşist ne kominist nede şucu bucuyum. Ben Ülkemin Milli ve Manevi iskeletinen bir ferdiyim. İdeolejik fikirleri değil Ülke birliği bütünlüğünü savunmaktayım. 12 EYLÜL İLE ALAKALI 2 ADET ŞİİRİM de Bu DUYGULARLA YAZILMIŞTIR. 32.Gün proğramları belgeselleri Gazeteci yazar (Mehmet Ali Brand)'ın YOUTUBE KANALINDA yada SİTESİNDE seri olarak yayınlanıştır. Hepsini sıralı bir şekilde izler isek oldukca aydınlacağımız kanâati taşımaktayım. Katkı yapan yorumunuz için çok teşekür eder Saygılar SEVGİLER sunarım. Başkasının acısına hislenmeyen İnsan değildir. Selam ve Duâ ile Kalın sağlıcakla.
O günler öncesi ve sonrasıyla Bir daha şu güzelim Ülkemize Rabbim yaşattırmasın diyerek
Acı da olsa Yaşadığımız bu olumsuz gerçeklerin Gelecek yıllara ders çıkartacağını akli baliğ olunacağını umuyorum.
Bütün ihtilâl ve darbelerin kendice haklı gerekçeleri olmuştur. Şu suali kendime sormalıyız diye düşünüyorum. Ya ordu yönetime el koymasaydı! İkiye üçe dörde peşe bölünmülüklerle birbirini kırıp geçiren genç genç insanların Gidecekleri yol yada yollar ne kadar doğru ve güvenli olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne kadar sağlıklı bir şekilde Hayatta kalabilirdi. Bütün bunla kafalarımızda soru işaretleri olmalıdır diye düşünüyorum.
Ha darbeler sonrasında adaletli sorgu süreci olmuşmudur! Düşünmek gerekir. Adalet kurumları o dönemlerde Herşeyi açıkça alâlen ortadamıydı değil! Bu ülkenin çocukları Amerika ve Rusya Emraylizmine akım etmek yerine Oğuz Ata soyunun yoluna girmiş o çizgiden çıkmamış olsalardı. Ülkemiz bugün Dünya Lideri bir Ülke Konumundaydı. Atasının izinden giden ben birtek İnsan birtek Lider tanıdim ben. O'da Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve onun yoldaşları Ejdadımız. Tarihini bilmeyen milletler yıkılmaqya mahkümdür. Rabbim olumlu ve olumsuzluklar dan korusun ülkemizi ve insanlarımızı. Şehit olan hayatını kaybeden sağcısıymış solcusuymuş demeden ki bu şekilde 3,e 5,e böldüler ya bizi Koministti Faşistti devrimciydi şucuydu bucuydu diye. Kimse anlayamadı Adem soyu olduğunu ve fani olduğunu. Yaşanılası şu dünyada Güzelim Ülkemizin toprakları hangi birimize yetmeyecekti ki? Bu kıyımlarda bu olaylarda bütün Vatan Evlatlarına hepsine Rahmet eylesin. Madur olan ailelere yüreği yaralı perişan olan Ana babalara eşlere Sabr-ı Cemil Eylesin.
60 ihtilalinden 15 temmuz kalkışmasına kadar gelen süreçler Buna Feto da dahil çok iyi irdelenip etüd edilmelidir. Cemeaatlar içimizde ayrı bir çiban. Bu Şiirimin amacı o günlerin tamamını sergileyemez Ufak ufak dokunuşlarla ama büyük acıları hislenerek o günlerin sıkıntısını anlatabilmekti. Öncelikle şunu belirtiyim ki Ben ne sağ görüşli ne faşist ne kominist nede şucu bucuyum. Ben Ülkemin Milli ve Manevi iskeletinen bir ferdiyim. İdeolejik fikirleri değil Ülke birliği bütünlüğünü savunmaktayım. 12 EYLÜL İLE ALAKALI 2 ADET ŞİİRİM de Bu DUYGULARLA YAZILMIŞTIR. 32.Gün proğramları belgeselleri Gazeteci yazar (Mehmet Ali Brand)'ın YOUTUBE KANALINDA yada SİTESİNDE seri olarak yayınlanıştır. Hepsini sıralı bir şekilde izler isek oldukca aydınlacağımız kanâati taşımaktayım. Katkı yapan yorumunuz için çok teşekür eder Saygılar SEVGİLER sunarım. Başkasının acısına hislenmeyen İnsan değildir. Selam ve Duâ ile Kalın sağlıcakla.
O günler öncesi ve sonrasıyla Bir daha şu güzelim Ülkemize Rabbim yaşattırmasın diyerek
Acı da olsa Yaşadığımız bu olumsuz gerçeklerin Gelecek yıllara ders çıkartacağını akli baliğ olunacağını umuyorum.
Bütün ihtilâl ve darbelerin kendice haklı gerekçeleri olmuştur. Şu suali kendime sormalıyız diye düşünüyorum. Ya ordu yönetime el koymasaydı! İkiye üçe dörde peşe bölünmülüklerle birbirini kırıp geçiren genç genç insanların Gidecekleri yol yada yollar ne kadar doğru ve güvenli olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne kadar sağlıklı bir şekilde Hayatta kalabilirdi. Bütün bunla kafalarımızda soru işaretleri olmalıdır diye düşünüyorum.
Ha darbeler sonrasında adaletli sorgu süreci olmuşmudur! Düşünmek gerekir. Adalet kurumları o dönemlerde Herşeyi açıkça alâlen ortadamıydı değil! Bu ülkenin çocukları Amerika ve Rusya Emraylizmine akım etmek yerine Oğuz Ata soyunun yoluna girmiş o çizgiden çıkmamış olsalardı. Ülkemiz bugün Dünya Lideri bir Ülke Konumundaydı. Atasının izinden giden ben birtek İnsan birtek Lider tanıdim ben. O'da Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve onun yoldaşları Ejdadımız. Tarihini bilmeyen milletler yıkılmaqya mahkümdür. Rabbim olumlu ve olumsuzluklar dan korusun ülkemizi ve insanlarımızı. Şehit olan hayatını kaybeden sağcısıymış solcusuymuş demeden ki bu şekilde 3,e 5,e böldüler ya bizi Koministti Faşistti devrimciydi şucuydu bucuydu diye. Kimse anlayamadı Adem soyu olduğunu ve fani olduğunu. Yaşanılası şu dünyada Güzelim Ülkemizin toprakları hangi birimize yetmeyecekti ki? Bu kıyımlarda bu olaylarda bütün Vatan Evlatlarına hepsine Rahmet eylesin. Madur olan ailelere yüreği yaralı perişan olan Ana babalara eşlere Sabr-ı Cemil Eylesin.
60 ihtilalinden 15 temmuz kalkışmasına kadar gelen süreçler Buna Feto da dahil çok iyi irdelenip etüd edilmelidir. Cemeaatlar içimizde ayrı bir çiban. Bu Şiirimin amacı o günlerin tamamını sergileyemez Ufak ufak dokunuşlarla ama büyük acıları hislenerek o günlerin sıkıntısını anlatabilmekti. Öncelikle şunu belirtiyim ki Ben ne sağ görüşli ne faşist ne kominist nede şucu bucuyum. Ben Ülkemin Milli ve Manevi iskeletinen bir ferdiyim. İdeolejik fikirleri değil Ülke birliği bütünlüğünü savunmaktayım. 12 EYLÜL İLE ALAKALI 2 ADET ŞİİRİM de Bu DUYGULARLA YAZILMIŞTIR. 32.Gün proğramları belgeselleri Gazeteci yazar (Mehmet Ali Brand)'ın YOUTUBE KANALINDA yada SİTESİNDE seri olarak yayınlanıştır. Hepsini sıralı bir şekilde izler isek oldukca aydınlacağımız kanâati taşımaktayım. Katkı yapan yorumunuz için çok teşekür eder Saygılar SEVGİLER sunarım. Başkasının acısına hislenmeyen İnsan değildir. Selam ve Duâ ile Kalın sağlıcakla.
O günler öncesi ve sonrasıyla Bir daha şu güzelim Ülkemize Rabbim yaşattırmasın diyerek
Acı da olsa Yaşadığımız bu olumsuz gerçeklerin Gelecek yıllara ders çıkartacağını akli baliğ olunacağını umuyorum.
Bütün ihtilâl ve darbelerin kendice haklı gerekçeleri olmuştur. Şu suali kendime sormalıyız diye düşünüyorum. Ya ordu yönetime el koymasaydı! İkiye üçe dörde peşe bölünmülüklerle birbirini kırıp geçiren genç genç insanların Gidecekleri yol yada yollar ne kadar doğru ve güvenli olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne kadar sağlıklı bir şekilde Hayatta kalabilirdi. Bütün bunla kafalarımızda soru işaretleri olmalıdır diye düşünüyorum.
Ha darbeler sonrasında adaletli sorgu süreci olmuşmudur! Düşünmek gerekir. Adalet kurumları o dönemlerde Herşeyi açıkça alâlen ortadamıydı değil! Bu ülkenin çocukları Amerika ve Rusya Emraylizmine akım etmek yerine Oğuz Ata soyunun yoluna girmiş o çizgiden çıkmamış olsalardı. Ülkemiz bugün Dünya Lideri bir Ülke Konumundaydı. Atasının izinden giden ben birtek İnsan birtek Lider tanıdim ben. O'da Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve onun yoldaşları Ejdadımız. Tarihini bilmeyen milletler yıkılmaqya mahkümdür. Rabbim olumlu ve olumsuzluklar dan korusun ülkemizi ve insanlarımızı. Şehit olan hayatını kaybeden sağcısıymış solcusuymuş demeden ki bu şekilde 3,e 5,e böldüler ya bizi Koministti Faşistti devrimciydi şucuydu bucuydu diye. Kimse anlayamadı Adem soyu olduğunu ve fani olduğunu. Yaşanılası şu dünyada Güzelim Ülkemizin toprakları hangi birimize yetmeyecekti ki? Bu kıyımlarda bu olaylarda bütün Vatan Evlatlarına hepsine Rahmet eylesin. Madur olan ailelere yüreği yaralı perişan olan Ana babalara eşlere Sabr-ı Cemil Eylesin.
60 ihtilalinden 15 temmuz kalkışmasına kadar gelen süreçler Buna Feto da dahil çok iyi irdelenip etüd edilmelidir. Cemeaatlar içimizde ayrı bir çiban. Bu Şiirimin amacı o günlerin tamamını sergileyemez Ufak ufak dokunuşlarla ama büyük acıları hislenerek o günlerin sıkıntısını anlatabilmekti. Öncelikle şunu belirtiyim ki Ben ne sağ görüşli ne faşist ne kominist nede şucu bucuyum. Ben Ülkemin Milli ve Manevi iskeletinen bir ferdiyim. İdeolejik fikirleri değil Ülke birliği bütünlüğünü savunmaktayım. 12 EYLÜL İLE ALAKALI 2 ADET ŞİİRİM de Bu DUYGULARLA YAZILMIŞTIR. 32.Gün proğramları belgeselleri Gazeteci yazar (Mehmet Ali Brand)'ın YOUTUBE KANALINDA yada SİTESİNDE seri olarak yayınlanıştır. Hepsini sıralı bir şekilde izler isek oldukca aydınlacağımız kanâati taşımaktayım. Katkı yapan yorumunuz için çok teşekür eder Saygılar SEVGİLER sunarım. Başkasının acısına hislenmeyen İnsan değildir. Selam ve Duâ ile Kalın sağlıcakla.
O günler öncesi ve sonrasıyla Bir daha şu güzelim Ülkemize Rabbim yaşattırmasın diyerek
Acı da olsa Yaşadığımız bu olumsuz gerçeklerin Gelecek yıllara ders çıkartacağını akli baliğ olunacağını umuyorum.
Bütün ihtilâl ve darbelerin kendice haklı gerekçeleri olmuştur. Şu suali kendime sormalıyız diye düşünüyorum. Ya ordu yönetime el koymasaydı! İkiye üçe dörde peşe bölünmülüklerle birbirini kırıp geçiren genç genç insanların Gidecekleri yol yada yollar ne kadar doğru ve güvenli olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne kadar sağlıklı bir şekilde Hayatta kalabilirdi. Bütün bunla kafalarımızda soru işaretleri olmalıdır diye düşünüyorum.
Ha darbeler sonrasında adaletli sorgu süreci olmuşmudur! Düşünmek gerekir. Adalet kurumları o dönemlerde Herşeyi açıkça alâlen ortadamıydı değil! Bu ülkenin çocukları Amerika ve Rusya Emraylizmine akım etmek yerine Oğuz Ata soyunun yoluna girmiş o çizgiden çıkmamış olsalardı. Ülkemiz bugün Dünya Lideri bir Ülke Konumundaydı. Atasının izinden giden ben birtek İnsan birtek Lider tanıdim ben. O'da Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve onun yoldaşları Ejdadımız. Tarihini bilmeyen milletler yıkılmaqya mahkümdür. Rabbim olumlu ve olumsuzluklar dan korusun ülkemizi ve insanlarımızı. Şehit olan hayatını kaybeden sağcısıymış solcusuymuş demeden ki bu şekilde 3,e 5,e böldüler ya bizi Koministti Faşistti devrimciydi şucuydu bucuydu diye. Kimse anlayamadı Adem soyu olduğunu ve fani olduğunu. Yaşanılası şu dünyada Güzelim Ülkemizin toprakları hangi birimize yetmeyecekti ki? Bu kıyımlarda bu olaylarda bütün Vatan Evlatlarına hepsine Rahmet eylesin. Madur olan ailelere yüreği yaralı perişan olan Ana babalara eşlere Sabr-ı Cemil Eylesin.
60 ihtilalinden 15 temmuz kalkışmasına kadar gelen süreçler Buna Feto da dahil çok iyi irdelenip etüd edilmelidir. Cemeaatlar içimizde ayrı bir çiban. Bu Şiirimin amacı o günlerin tamamını sergileyemez Ufak ufak dokunuşlarla ama büyük acıları hislenerek o günlerin sıkıntısını anlatabilmekti. Öncelikle şunu belirtiyim ki Ben ne sağ görüşli ne faşist ne kominist nede şucu bucuyum. Ben Ülkemin Milli ve Manevi iskeletinen bir ferdiyim. İdeolejik fikirleri değil Ülke birliği bütünlüğünü savunmaktayım. 12 EYLÜL İLE ALAKALI 2 ADET ŞİİRİM de Bu DUYGULARLA YAZILMIŞTIR. 32.Gün proğramları belgeselleri Gazeteci yazar (Mehmet Ali Brand)'ın YOUTUBE KANALINDA yada SİTESİNDE seri olarak yayınlanıştır. Hepsini sıralı bir şekilde izler isek oldukca aydınlacağımız kanâati taşımaktayım. Katkı yapan yorumunuz için çok teşekür eder Saygılar SEVGİLER sunarım. Başkasının acısına hislenmeyen İnsan değildir. Selam ve Duâ ile Kalın sağlıcakla.
O günler öncesi ve sonrasıyla Bir daha şu güzelim Ülkemize Rabbim yaşattırmasın diyerek
Acı da olsa Yaşadığımız bu olumsuz gerçeklerin Gelecek yıllara ders çıkartacağını akli baliğ olunacağını umuyorum.
Bütün ihtilâl ve darbelerin kendice haklı gerekçeleri olmuştur. Şu suali kendime sormalıyız diye düşünüyorum. Ya ordu yönetime el koymasaydı! İkiye üçe dörde peşe bölünmülüklerle birbirini kırıp geçiren genç genç insanların Gidecekleri yol yada yollar ne kadar doğru ve güvenli olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne kadar sağlıklı bir şekilde Hayatta kalabilirdi. Bütün bunla kafalarımızda soru işaretleri olmalıdır diye düşünüyorum.
Ha darbeler sonrasında adaletli sorgu süreci olmuşmudur! Düşünmek gerekir. Adalet kurumları o dönemlerde Herşeyi açıkça alâlen ortadamıydı değil! Bu ülkenin çocukları Amerika ve Rusya Emraylizmine akım etmek yerine Oğuz Ata soyunun yoluna girmiş o çizgiden çıkmamış olsalardı. Ülkemiz bugün Dünya Lideri bir Ülke Konumundaydı. Atasının izinden giden ben birtek İnsan birtek Lider tanıdim ben. O'da Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve onun yoldaşları Ejdadımız. Tarihini bilmeyen milletler yıkılmaqya mahkümdür. Rabbim olumlu ve olumsuzluklar dan korusun ülkemizi ve insanlarımızı. Şehit olan hayatını kaybeden sağcısıymış solcusuymuş demeden ki bu şekilde 3,e 5,e böldüler ya bizi Koministti Faşistti devrimciydi şucuydu bucuydu diye. Kimse anlayamadı Adem soyu olduğunu ve fani olduğunu. Yaşanılası şu dünyada Güzelim Ülkemizin toprakları hangi birimize yetmeyecekti ki? Bu kıyımlarda bu olaylarda bütün Vatan Evlatlarına hepsine Rahmet eylesin. Madur olan ailelere yüreği yaralı perişan olan Ana babalara eşlere Sabr-ı Cemil Eylesin.
60 ihtilalinden 15 temmuz kalkışmasına kadar gelen süreçler Buna Feto da dahil çok iyi irdelenip etüd edilmelidir. Cemeaatlar içimizde ayrı bir çiban. Bu Şiirimin amacı o günlerin tamamını sergileyemez Ufak ufak dokunuşlarla ama büyük acıları hislenerek o günlerin sıkıntısını anlatabilmekti. Öncelikle şunu belirtiyim ki Ben ne sağ görüşli ne faşist ne kominist nede şucu bucuyum. Ben Ülkemin Milli ve Manevi iskeletinen bir ferdiyim. İdeolejik fikirleri değil Ülke birliği bütünlüğünü savunmaktayım. 12 EYLÜL İLE ALAKALI 2 ADET ŞİİRİM de Bu DUYGULARLA YAZILMIŞTIR. 32.Gün proğramları belgeselleri Gazeteci yazar (Mehmet Ali Brand)'ın YOUTUBE KANALINDA yada SİTESİNDE seri olarak yayınlanıştır. Hepsini sıralı bir şekilde izler isek oldukca aydınlacağımız kanâati taşımaktayım. Katkı yapan yorumunuz için çok teşekür eder Saygılar SEVGİLER sunarım. Başkasının acısına hislenmeyen İnsan değildir. Selam ve Duâ ile Kalın sağlıcakla.
O günler öncesi ve sonrasıyla Bir daha şu güzelim Ülkemize Rabbim yaşattırmasın diyerek
Acı da olsa Yaşadığımız bu olumsuz gerçeklerin Gelecek yıllara ders çıkartacağını akli baliğ olunacağını umuyorum.
Bütün ihtilâl ve darbelerin kendice haklı gerekçeleri olmuştur. Şu suali kendime sormalıyız diye düşünüyorum. Ya ordu yönetime el koymasaydı! İkiye üçe dörde peşe bölünmülüklerle birbirini kırıp geçiren genç genç insanların Gidecekleri yol yada yollar ne kadar doğru ve güvenli olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne kadar sağlıklı bir şekilde Hayatta kalabilirdi. Bütün bunla kafalarımızda soru işaretleri olmalıdır diye düşünüyorum.
Ha darbeler sonrasında adaletli sorgu süreci olmuşmudur! Düşünmek gerekir. Adalet kurumları o dönemlerde Herşeyi açıkça alâlen ortadamıydı değil! Bu ülkenin çocukları Amerika ve Rusya Emraylizmine akım etmek yerine Oğuz Ata soyunun yoluna girmiş o çizgiden çıkmamış olsalardı. Ülkemiz bugün Dünya Lideri bir Ülke Konumundaydı. Atasının izinden giden ben birtek İnsan birtek Lider tanıdim ben. O'da Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve onun yoldaşları Ejdadımız. Tarihini bilmeyen milletler yıkılmaqya mahkümdür. Rabbim olumlu ve olumsuzluklar dan korusun ülkemizi ve insanlarımızı. Şehit olan hayatını kaybeden sağcısıymış solcusuymuş demeden ki bu şekilde 3,e 5,e böldüler ya bizi Koministti Faşistti devrimciydi şucuydu bucuydu diye. Kimse anlayamadı Adem soyu olduğunu ve fani olduğunu. Yaşanılası şu dünyada Güzelim Ülkemizin toprakları hangi birimize yetmeyecekti ki? Bu kıyımlarda bu olaylarda bütün Vatan Evlatlarına hepsine Rahmet eylesin. Madur olan ailelere yüreği yaralı perişan olan Ana babalara eşlere Sabr-ı Cemil Eylesin.
60 ihtilalinden 15 temmuz kalkışmasına kadar gelen süreçler Buna Feto da dahil çok iyi irdelenip etüd edilmelidir. Cemeaatlar içimizde ayrı bir çiban. Bu Şiirimin amacı o günlerin tamamını sergileyemez Ufak ufak dokunuşlarla ama büyük acıları hislenerek o günlerin sıkıntısını anlatabilmekti. Öncelikle şunu belirtiyim ki Ben ne sağ görüşli ne faşist ne kominist nede şucu bucuyum. Ben Ülkemin Milli ve Manevi iskeletinen bir ferdiyim. İdeolejik fikirleri değil Ülke birliği bütünlüğünü savunmaktayım. 12 EYLÜL İLE ALAKALI 2 ADET ŞİİRİM de Bu DUYGULARLA YAZILMIŞTIR. 32.Gün proğramları belgeselleri Gazeteci yazar (Mehmet Ali Brand)'ın YOUTUBE KANALINDA yada SİTESİNDE seri olarak yayınlanıştır. Hepsini sıralı bir şekilde izler isek oldukca aydınlacağımız kanâati taşımaktayım. Katkı yapan yorumunuz için çok teşekür eder Saygılar SEVGİLER sunarım. Başkasının acısına hislenmeyen İnsan değildir. Selam ve Duâ ile Kalın sağlıcakla.
O günler öncesi ve sonrasıyla Bir daha şu güzelim Ülkemize Rabbim yaşattırmasın diyerek
Acı da olsa Yaşadığımız bu olumsuz gerçeklerin Gelecek yıllara ders çıkartacağını akli baliğ olunacağını umuyorum.
Bütün ihtilâl ve darbelerin kendice haklı gerekçeleri olmuştur. Şu suali kendime sormalıyız diye düşünüyorum. Ya ordu yönetime el koymasaydı! İkiye üçe dörde peşe bölünmülüklerle birbirini kırıp geçiren genç genç insanların Gidecekleri yol yada yollar ne kadar doğru ve güvenli olabilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne kadar sağlıklı bir şekilde Hayatta kalabilirdi. Bütün bunla kafalarımızda soru işaretleri olmalıdır diye düşünüyorum.
Ha darbeler sonrasında adaletli sorgu süreci olmuşmudur! Düşünmek gerekir. Adalet kurumları o dönemlerde Herşeyi açıkça alâlen ortadamıydı değil! Bu ülkenin çocukları Amerika ve Rusya Emraylizmine akım etmek yerine Oğuz Ata soyunun yoluna girmiş o çizgiden çıkmamış olsalardı. Ülkemiz bugün Dünya Lideri bir Ülke Konumundaydı. Atasının izinden giden ben birtek İnsan birtek Lider tanıdim ben. O'da Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve onun yoldaşları Ejdadımız. Tarihini bilmeyen milletler yıkılmaqya mahkümdür. Rabbim olumlu ve olumsuzluklar dan korusun ülkemizi ve insanlarımızı. Şehit olan hayatını kaybeden sağcısıymış solcusuymuş demeden ki bu şekilde 3,e 5,e böldüler ya bizi Koministti Faşistti devrimciydi şucuydu bucuydu diye. Kimse anlayamadı Adem soyu olduğunu ve fani olduğunu. Yaşanılası şu dünyada Güzelim Ülkemizin toprakları hangi birimize yetmeyecekti ki? Bu kıyımlarda bu olaylarda bütün Vatan Evlatlarına hepsine Rahmet eylesin. Madur olan ailelere yüreği yaralı perişan olan Ana babalara eşlere Sabr-ı Cemil Eylesin.
60 ihtilalinden 15 temmuz kalkışmasına kadar gelen süreçler Buna Feto da dahil çok iyi irdelenip etüd edilmelidir. Cemeaatlar içimizde ayrı bir çiban. Bu Şiirimin amacı o günlerin tamamını sergileyemez Ufak ufak dokunuşlarla ama büyük acıları hislenerek o günlerin sıkıntısını anlatabilmekti. Öncelikle şunu belirtiyim ki Ben ne sağ görüşli ne faşist ne kominist nede şucu bucuyum. Ben Ülkemin Milli ve Manevi iskeletinen bir ferdiyim. İdeolejik fikirleri değil Ülke birliği bütünlüğünü savunmaktayım. 12 EYLÜL İLE ALAKALI 2 ADET ŞİİRİM de Bu DUYGULARLA YAZILMIŞTIR. 32.Gün proğramları belgeselleri Gazeteci yazar (Mehmet Ali Brand)'ın YOUTUBE KANALINDA yada SİTESİNDE seri olarak yayınlanıştır. Hepsini sıralı bir şekilde izler isek oldukca aydınlacağımız kanâati taşımaktayım. Katkı yapan yorumunuz için çok teşekür eder Saygılar SEVGİLER sunarım. Başkasının acısına hislenmeyen İnsan değildir. Selam ve Duâ ile Kalın sağlıcakla.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.