0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
697
Okunma

SARIMSAK PEHLİVANI
Şirazesiz kispetle meydanda çalım satar,
Sırtı yere gelende tozu dumana katar,
Taşköprü’den onaylı sarımsak Pehlivanı,
Dana yemini yer de, düve yerinde yatar…
Şiraze: Kispet paçası bağı.
Taşköprü: Kastamonu ilimizde bir ilçe. Sarımsağıyla ünlüdür.
EMBER DİLLİ
“Mahşer midillisi”nden “çul çürüten”e ikaz:
Ecel dara çekmeden vasiyetin neyse yaz!
Son kozum bu ember de keyfe keder değilse,
Erincin sana kalsın, bari ona mezar kaz!..
Ember: Ucu çivili değnek, övendire.
Mahşer midillisi: Ortalığı karıştıran kişi anlamında deyim.
Çul çürüten: Rahatına aşırı düşkün kişi anlamında deyim.
Erinç: Huzur, rahatlık.
GAYDA SİNE
Saçma sapanlarına sallabaş hödük ister,
Coşkusu selden beter önüne kütük ister,
Yaran muhabbetinin sıkboğaz abonesi,
Şişirdiği tuluma üç dilli-düdük ister…
ÇARNAÇAR
Tuzu el çorbasında, aç bi’laç arık adam;
Koz silkmeye gidenin elinde sırık adam;
İstismar döngüsünde horantaya yüzü yok,
Boş tesele karnı tok, mırığı kırık adam…
Koz: Ceviz.
Horanta. Bakmakla yükümlü olunan aile efradı.
*Mırık: Gönül gücü, moral.
CEVABI DA ÇANAKTA
Vekaleten ilmiyle zıtlaşınca durumlar,
Gündemi esneterek el aklıyla yorumlar;
Açık oturumların gedikli yavecisi,
Çanak soruyu bile kusmuğuyla çalımlar…
YUSUF BİLGE