Yinsani ,
şiirin sahibi
12 Ağustos 2020 Çarşamba 19:37:00
Şa’nın Kitabı
Gülaydın çocuklar, gülaydın üretmenim. Burası niye karanlık, basın düğmeye ışısın sınıfımız. Tamam hocam..
Bugünkü dersimiz konusu; Şa ve Kitabı. Defterleri açalım. Ama önce kimler Şa olabilir size bir uygulama yaptırmayalım. Elif kızım ne oldu sana, niye üzgünsün, Hocam Hatce bana yorum yapmıyor.. Bu kızlar hep böyle hocam, mızıkçı. Hüsnü sus bakalım. Ayıp ama. Ali Ayşeyi seviyo hocam. Murat, öyle şeyler sözlemeyin. Aaa ne oldu size bugün. Hasan teneffüste bana çelme taktı hocam, Hasannnn… Hayır hocam ben ayağımı uzattım o takıldı.. Özür dile bakalım Cemilden.. Hocam Aylin Cemili seviyo.. Aaaa yeter ama… Kesin sesinizi.. Koca koca adam ve kadınlar… Dış ve şer sınıflara geçit yok, yaşasın Şa’lar… Hindi baba hindi, Heyalah, Yeterrrrr.. Meftun ne oluyor sana.. atarım sınıftan bak.. Atamaz ki atamaz ki… Kim dedi onu, Oruç söyledi hocam.. Oruç nerdesin.. Oruç … Oruç… Nereye daldın gittin sen.. Sen söylemezsin… Hocam bahçedeki ağacın dalını görüyor musunuz.. Ne varmış ağaçta Oruç… Dur bakayım, gözlüklerim çantamdaydı… Aaaa bakın çantamda ne varmış çocuklar, dürbün… Hocam ben de bakabilir miyim.. Ben de, ben de…
Cafer, çıkışta Mehlikaya mektup vericem.. Mektup mı kaldı Şahin, mesaj atsana.. Yokk olmaz, kolonyalı kağıda yazdım bile.. O sana bakmaz Cafer.. Onun derdi başka.. Neymiş ki, büyünce koca Şa olmalıyım dedi.. Daha ne kadar büyüyecek ki..
Bu okula geleli neredeyse 10 yıl olmuştu, yeniden geldiğince öğrencilerini hiç büyümemiş olarak görünce biraz şaşırdı hem de sevindi. Oysa 10 yılda neler neler yaşamıştı.. Hiç boş durmamış hep okumuştu, son 3-4 yılı da hapiste geçmişti..
İlk dersine girdiğinde ne kadar tanıdık olsa da öğrencileri, bir gariplik vardı sınıfta.. Sanki Sarumanın Laneti çökmüş gibiydi. Gandalfı arasa mıydı acaba..
Günaydın çocuklar… güllannnaydaaaınnn üüürrrreeeetttmennnnimmmmiimmm. Birden karanlık sesler üzerine doğru saldırıya geçmişti. Asasını çıkardı ve Yeteeerrr diye bağırdı.. Tabii ki sırlı ve kutsa sözcükleri ciğerinden boğazına kadar saklayarak, son nokta da açtı ağzını yumdu gözünü.. Yeettteeerrr….
Senin ciğerini bilirim.. Yeetttmeeezzzz diye arkada sıradan, ön sırada, sol ve sağ sıradan seslerr yükseldi… Birden korktu, sihri işe yaramamıştı.. acaba kendini de mi ele geçirecekti karanlık…
Hayır rahat bırak beni.. hocam hocam.. diye arkadan sesler geld,. Ne oluyor orda, istemsizce o tarafa yöneldi, Sabrinin sabrı bitmiş gülayı öpmeye kalkmıştı, Gülayın yanında oturan Tülay Sabriden rüşvet almıştı, çaprazdaki İsmail Tülaya aşıkmıştı. Aslında hüseyin Hasan değil, cemilin gerçek adı Kenanmıştı..
Kafası iyice birbirine girdi, neresiydi burası. Neler oluyordu bu çocuklara, adamlığı kadınlığı bırakıp yeniden okul yıllarına mı dönmüştü zaman.. Kim hangi bölümdeydi, kim hangi liseden yazıyordu..
Bir davetiye geldi Şalgam ile Mısırın nihan törenlerinde sizleri de aramızda görmekten onur duyarız. İmza. Şa Bilirim Başkanlığı. Kimdi bu başkanlık ne zaman kurulmuştur, hem Şalgam ile Mısıra kimlerdi.. Off dedi yazılı cevaplarını okurken.. Sinirleri gerilince naneli sakız çiğnemeyi severdi, attı ağzına 3 tane Şa Fal Naneli sakızlarından, çiğnedi çiğnedi, çenesinin yorulduğunu anlayınca sakızı çıkarı ve yarısını kopardı, yarısını çiğnemek daha israflı olmaz mıydı, kalanını da sonraki derste çiğneyebilirdi.. Lakin sakızı neye saracak nerede saklayacaktı.. Çevresine bakında, çantasına baktı, ceplerine baktı.. Sonunda ışıklar yandı..
Burası bildiğin deliler tımarhanesiydi. Peki o burada ne yapıyordu, Şa’dan gelen yazıda, Şi sınıflarına Ş öğretmenliği için davet edilmiş o da hiç düşünmeden kabul etmişti, başka ne yapabilirdi ki.. Geçen yaz inek çobanlığı yapmış, öküzleri kurban etmeyi öğrenmişti, bir öküze bir köy doyuyordu bile.. Şehre gelince ise köydeki Hatcenin, aşık olduğu Ayşe’nin, Evlendiği Şükriyenin sesleri daha çok çıkmaya başlamıştı. Apartmanın imamı ise keyfe keder, anlamsız türküler söyleyip duruyordu.. Burada bir büyü olmalıydı.. Gandalf da nerede kalmıştı.. Kartalları kelebek olalı da haney olmuştu.. Sınıfın penceresinden Orucun yıllar önce gösterdiği ağacın dallarına baktı.. Bir de ne görsün...
**
yani yazdım çok mu karışık yine:)
Teşekkür ederim üstadım.. Sevgi emek iste derlerdi:))