KINALI ÇİÇEKLİ TÜRKÜMSÜN

Sana baktıkça;
Duygularım sel oluyor,
Sana akmamı sağlayan,
Eski türkü gibisin.

Gözlerinin karasını;
Sözlerinin derinini,
Unutamadığım,
Hüzünlü türkü gibisin.

Gülüşün; gülüşün var’ya,
Çağlayan misali, coşkulu
Zılgıtlı türkü gibisin.

İçim; kıpır, kıpır. .!!

Türkü sevdalısı;
Tütün tryakisi dudağımla,
Şakağından süzülen,
Gururunu öperken.

Sıkı; Sıkıya sarılıp ,
Kına kokusunu çektiğim,
Hasret, özlem dolu
Gelincik türkü gibisin.

Söylenecek; çok, çok
Kınalı, çiçekli türküsün.

Mesela...!

Resmine bakarken;
Gardiyan, ısılığında ezberleriğim,
İşlima düdüğünde bestelediğim,
Kirli, paslı Prangalı türkümsün.

Biliyormusun ? ;
Sana yaktığım,
Türkülerle yaşıyorum.

Çiçeklerle süslediğim,
Türkülerle özlüyorum.

Seni sakladığım;
Türküler’le, gün sayıyorum.

Meraktan ölüyorum;
Ömrümüzü çalan günleri,
Sazımla, sözümle duyarmısın. ?

O’ gün, gelir mi. ?

Kim bilir;
Belki birsabah,
Çiçekli türkülerle,
Göle garı’nda, kucaklaşırız.

Belkide;
Selanın bitiminde,
Çiçeklerle süslediğim, türkülerle
Ya’sen bana; ya’da, ben sana, ağlaşırız.

Ardımızda kalan;
Bir yanı kınalı,
Bir yanı, yaralı
Türkülerimiz, yaşayacak.

Canıma; Can katan
Kına kokusunu çektiğim,
Gelincik Türkülerimiz.

Sevdalı, mendiller’de
Bir yanı kınalı, bir yanı, yaralı
Çicekli türkü kokacak.

Bilesin’ki..!!

Resmine bakarken;
Gardiyan, ısılığında ezberleriğim,
İşlima düdüğünde bestelediğim,
Ömrüme prangaladığım,
Kınalı, çicekli türkümsün sen


Bilent Atalay
08"08"2020
Bursa