33
Yorum
45
Beğeni
5,0
Puan
1894
Okunma

İliklere dek
ahmak gibi sırılsıklam ıslatılmak demek
insanı kahpe bir kurşun yemiş gibi eder elbet
can yoldaşından yenen tek çalımlık olunca o ihanet
gerisin geriye de tornistan olunca yürek
tüm yaşam azmim kopup da gitti toplumdan
içimin de ta içine kaçtım hiç kimseye sormadan
büzülüp de kalma nasıl bir şey sence
suskunluğun kuytusu yalnızlığa bağlandı
içim öylesine tenha kaldı ki
karanlığın gölgesine mahkum ve mecbur kaldım
ufak bir çıtırtı bile uyandırıyordu kızgın nefreti
bir türlü de hiç durulmadı içsel hislerim
gün ve gündüz sahi nasıl bir şeydi ki
uykuyu unuttum ay güneşim olunca
suskunluğum şaşkınlığımın tek eseri
bir şey duymuyorum cırcır böceklerinden başka
hissiz bir ruh üretiyorum kendimce
her yanım kırık dökük ve bayağı da laçka
hiçbir isteğim ve ihtiyacım da kalmadı bu aleme
geceler kara suratıyla hep koynumda
geceler çok ağırlık çekiyor boynumda
sorguladım ama cevap yok ki her yan duvar gibi
yarasaların da dilini bilemem ki
gündüzler bile geceler gibi kapkara bir sis içinde
kökten bitikliğin somut işaretidir bu
ne görüyor nede anlıyorum hiç bir şeyi
suspus’um ama
bir dirhem bile fayda etmiyor suskunluğum
yalnızlık ile düğünsüz nikah kıydık ya
herkes ve her şeyde kör ve sağır bir heykel gibi
toprağa kaldı çaresizliğim çekip çekip de duruyor
toprak bu kancayı takmaya görsün
ruhum ve gözlerim topraktan medet umuyor
sessizim ama mazim bir fırtına gibi de savuruyor
ah keşke hiç rastlamış olmasaydım o densize
ihanetini böyle acılı çekmezdim elbette ki
o denli derinliklere çöktü ki ruhum
varla yok arası dolanıyor dimağım
birimi seslendi yoksa ben hayal mi görüyorum
dedik ya her çıtırtı
sanki de balyoz gibi iniyor kulaklarıma
sahi ben yaşıyor muyum bu çaresizlikte
kuş oluşta da bir kez uça bilsem semaya
azıcık maziyi dolaşsam da
belki bir gedik bulunur çok çokta eski günlere
bu yağmurda şimdi neyin nesi ki
ya ayıktırır’sa beni ihaneti yeniden yaşatmaya
ruhum depremin kaynağında sallanır durur
sahi adım neydi ki benim
ne hatırlaya biliyorum
nede bir harfinde gezine biliyorum
özü kaybetmek buymuş demek
ihaneti tekrar tekrar yeniliyor yüreğim
altımda ki şilteye gömülmek istiyorum
yastığım mezarımda ki taş gibi
o hainle kalbi hesaplaşan da vicdanım
haksızlığa yükledim gönlü bir dirhem dolmadı
haklılığa boşalttım gönlü dolup da taştı almadı
çölde su arar gibi
benliğimi meçhulde arayıp da sorar gibiyim
yoksa ben
hiç iflah olmayacak olan bir zırzır deli miyim...
AZAP...(Kadri Atmaca) 13.07.2020
5.0
97% (36)
4.0
3% (1)