16
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
1214
Okunma

Eline almış da dertli kalemi
Yazıp çizer arzu hal’ını gönül
Başından arkaya atmış alemi
Yazıp çizer arzu hal’ını gönül...
Sıra, sıra dağlar yoluna durur
Sılanın özlemi kalbine vurur
Gurbetin alevi yakar kavurur
Siler yanağından al’ını gönül...
Hatıra depreşir anı ağlaşır
Feryadı figanı arşa ulaşır
El ayağı birbir’ine dolaşır
Gözyaşıyla taşır sal’ını gönül...
Bülbülü koysan da altın kafese
Vatan nakşedilmiş bir kere fese
Gitmez yüreğinden müzmin vesvese
Baykuş yurt etmişse dal’ını gönül...
Harlanır otağın dar’a düşersin
Göğünür bedenin sac da pişersin
Kendi ellerinle mezar deşersin
Köygöçüren sarar yalı’nı gönül...
Şu hira yüreğin dumanı bitmez
Gözlerinden gurbet efkârı gitmez
Bir hırka bir lokma neyine yetmez
Neyleyim dünya"nın mal’ını gönül...
Nazo dinler iken kalp tınısını
Kalem yad ediyor her anısını
Güllere bezerken hak kapısını
Zehire banarlar bal’ını gönül...
Nafize
Üstatlardan..
Bir Ferhat misali Şirin elinde
Dağları delerdi gönül yelinde
Sevgiler açıyor onun gülünde
İçilmez sevdası solunda gönül........AHMET KARA beyefendiye teşekkürlerimle.
Bir yaz akşamıydı kayboldu izin
Çöktü yüreğime sönmeyen közün
Kimsece dinlenmez sohbetin sözün
Bir gün sustururlar dil’ini gönül...........Şentürk Dursun beyefendiye teşekkürlerimle.
10.07.2020
01.11