17
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1846
Okunma

dil asmamın meyvesi söylenmemiş sözlerim
salkım salkım olgunlaştı
dökülecek neredeyse
gel de topla artık sinsin tadı içine
ister ez topukla
ister öğüt haznende
hele bir de bekleyince
yudum yudum demlendikçe
yapıncak bağındaki gör şarabın tadını
Kim vurmuş uçurtmayı
kuyruğunu kim kesmiş
ipi yok ki ucunda rüzgar alsın götürsün
maviye boyamıştım sana benzesin diye
saçlarından ipek püskül doladım çevresine
esintiye düşman oldum
alıp sarıp kollarına uçuracak tufanlara
diyar diyar gezdirip taş koyacak vuslatıma
çile ellerimde kalakaldım öylece
gönlüm elvermiyor sökmeye çıtaları
yırtmak sa hiç değil
boyadığım kağıtları
kıyamam tek teline kesemem saçağını
saplanmış yüreğimden çekmem bıçağını
koyvermem oluruna vazgeçmem yine de
tüm maviler benim anlaştım gök ile
yakıp bütün gemileri
bıraktım denizleri, dalga geçesin diye
ben iksirin, sen cemrenin peşinde
gelmedin kaç yıl oldu
ömür çürüdü beklemede
bağ bozuldu bostan oldu gönülde
pul değeri sözlerin şimdi günah hanende
kiraz çiçeği
Gönül Ersin