Kulağımda çınlıyor saatin tik-takları,
Buğday ektiğim yerler darı verdi hep darı,
Yoruldum, tükenmedi hayat basamakları,
Mahpushane denilen ömür törpüsü CANO…

Yaz ayrı, kışı ayrı, hayali-düşü ayrı,
Can bedenden sıyrılıp çıkmak istiyor gayrı,
Yok, şu mahpus damında hiçbir dostumun hayrı,
Aramızdaki engel Sır’at köprüsü CANO…

Ne mektubun geliyor, ne de selamın bana,
Rüyamda görsem şükür ederdim Yaradan’a,
Tek dileğim gömsünler ikimizi yan-yana,
Sevdan öksüz dünyamda hayatın süsü CANO…

Şu gönlüme girip de sevda neymiş görsünler,
Can bildiklerim varsın can evimden vursunlar,
Hasret kadar acıtmaz bedenimi kurşunlar,
Hangi makbere sığar Şair ölüsü CANO…

Okuma sözlerimi eğer üzerse seni,
Avcılar sahilinde gibi hatırla beni,
Göğsüme CANO yazıp giydirsinler kefeni,
Dilerim sen olursun “cennet hurisi” CANO…


Murat Nail Güney 23 Haziran 2019 Silivri 13:08