4
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
1000
Okunma

her gözyaşı damla damla yanağımda süzülen bir hüzün batağı
her sancı derinden derine vuran
bir feryadın yükselişidir
kurşun aldım sanki geçmeyen gecelerde
solyanımda dinmeyen bir ağrı geçirdim
sessizliğin alevinde yüreğim
gel göm ateşimi feryat eden hasretinin ölümcül
külleriyle
ne olur gel
aşk,ına düştüğüm yerdeyim
savur küllerimi kendime geleyim
aklımı aldı varlığın
günahım sevabım geceye kaldı
hayallerle adım adım arşınlarken zamanı
İç çekişlerde yokluğuna gürledim
alevlendi içimde sönmek bilmeyen ateşin
bir gecenin cenderesinden sıyrılarak
giriyoruz sabahın serin sularına
zamanın gerisinde kalıyor sırılsıklam aşk,ı gizleyen anılar
sevdasına kucak açan o şiirgözlerin
takibimde kalıyor gözlerimin
dudaklarımın alevini dudaklarına sürmek için
geçmeyen zamanı mı bekliyorsun
gel deme ne olur çok uzaklardan
derin iç çekişlerimin feryadındayım
gel deme ne olur
kaç acıya böldüm katran karası geceyi
yokluğunda
ey rüyalarda gördüğüm
hüznün arka bahçesinde kaldı yüreğim
gün görmeyen yüzüm benim
yokluğunda karanlık dünyam
hasret vurdu beni derinden
sırılsıklam gözyaşlarım
nemli duvarlara çizdim resmini
gözlerine baktım
yorulduğumda
sağım solum hüzünken
gecem de sen gündüzüm de
ben hep ateşinde yandım
rüzgar vurdu sol yanımda
gurbetimde uzaklara savruldum
kalbimde çarpan nabızları mı soruyorsun
dudağımdaki titremeleri mi soruyorsun
onlar varlığının gülmeyen bir yanı
onlar damarımda dolaşan bu aşkın kanı
görme gözlerimi üzerimde sensizliğin
kara bulutları dolaşır
firar eder gözyaşlarım bentlerinde boşalır
bu kaçıncı alaca karanlık
el açtım dualarla seni diledim
yağmur gibi damla damla düşsün diye avuçlarıma
gel
yokluğunu çıkar yaralı yorgun yüreğime
dokun
gün görmemiş ateşinde yanan yanaklarıma dokun
bitir artık hasretinden gece gündüz savrulduğumu
sar beni al kollarına
sevdasına yorulduğum
hasretine kahrolduğum
çizdiğim resimlerde baktıkça
onulmaz bir yarasın can evimde
uzaktan uzağa gülümsersin gecemde
sen içimdeki kapanmaz yaram
sen üzerime serpilmiş karam
söyle sen kimlere yarsın
feryadım duyulmaz sana
bırak acılar bana kalsın
aşkımıza sait oldu dört duvar
loş ışıklar altında geçen zaman
göz göze gelen tutuşan eller yalanmıydı
bakışlarının alevinde savrulan varlığımı
hiçe mi saydın
gel göm ateşimi efsunlu sesinin ölümcül
külleriyle
ne olur gel
aşk,ına düştüğüm yerdeyim
savur küllerimi kendime geleyim
...
Şiir_Yaralı_34/Avusturya