101- G U Z U M
Gündüz, gece hep sizi düşününce,
Hayalin gözümden gitmiyor, Guzum,
Seni deri, kemik kalmış görünce,
Yüreğim ağzıma geliyor, Guzum.

Dermansız derdi çektin, bir başına,
Ömrümden ömür veremedim, cana,
Ömrün geldi, geçti, doymadım sana,
Ömüre ömür katılmıyor, Guzum.

Yaraların azar, yüreğim kanar,
Ciğeri tüketip böbreği sarar, Amansız hastalık ömüre zarar,
Sızıların arttı, dinmiyor, Guzum.

Genç yaşında kara toprağı sardın,
Mezarın üstünde yazılı adın,
Saygın hatıranla kalbimde kaldın
Hak’ka genç yaşta yürünüyor, Guzum.

Bir genç görünce boynum bükülür,
Kalbim sızlar, gözden yaşlar dökülür,
Ağlayınca, içim dışım sökülür,
Ölürüm desen, ölünmüyor, Guzum.

Ömür dolunca toprağa yatıyor,
Bilirim yatan, bir daha gelmiyor,
Kadere inanan razı oluyor,
Peşpeşe Rab’be gidiliyor, Guzum.

Kara toprak aldı, üç canı benden,
Bir şehit, Abin kaza, Sen kanserden,
Takdiri ilahi ne gelir? Elden,
Ana yüreği sabrediyor, Guzum.

Gayri dayanılmaz, bu tür acıya,
Ahretin bağlandı, Rahim Mevlaya,
Benden selam söyle, şehit babaya,
Dualar dilimden düşmüyor, Guzum.

Gözlerim kurudu ağlamaz oldu,
Kalbimle dilim lal, söylemez oldu
Yalan dünya gönlü eğlemez, oldu,
Cehennem yerde yaşanmıyor, Guzum.

Gündüzüm gecede perma perişan,
Yaşayan ölü, ayakta dolaşan,
Evlatsız yaşarken, hayatı şaşan,
Şaşkın bir derbeder oluyor, Guzum.

Dünyanın kederi hep beni bulur,
Evladın acısı bir başka olur,
Düşman şerrinden Kadir Mevlam korur,
Bir gün olsun yüzüm gülmüyor, Guzum.

Ellerimle verdim, kara toprağa,
Özüm, ömrüm kurudu, yana yana,
Taziyeye geldi, hısım akraba,
Bu acıya dayanılmıyor, Guzum.

Dizlerim ağrıyor, belimde sızı,
Aklı yitirdim, gelir, gider bazı,
Alnıma yazılmış, bu kara yazı, Görüp, duymayınca çekilmiyor, GUZUM.

Çok çile çektim, öldüren acıdan,
Cenneti isterim, Kadir Mevla’dan,
Allah nasip eder, iki guzumdan,
Acı, çekince tükenmiyor, GUZUM.

Süleyman YILDIZ ’ım ağardı saçlar,
Yüreğin acısı doğarken başlar.
Eceli gelince gider, yavrular,
Bu dünya Siz’siz sevilmiyor, GUZUM.

Temmuz/ 2017
Süleyman YILDIZ