23
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
1143
Okunma

ben kendi halimde yaşarken
bir anda kırk ikindilerine yakalanınca bu huysuz gönlüm
zehir zukumlarının hükmünde kahroldum
kırk bir kez de tövbe etmiştim
zaten yeteri kadar da dilinin depremlerinde yıkılmıştım
o kinayeli sözleri sokuşturmalarından
inip de çıktın kalp ile göz arası yokuştan
hissedememek ne mümkün katran gibi yapışmışken
sen bendeyken pembe dünyam da kararmıştı
anama hürmeten
kadınlara karşı boynumu kıldan ince bulunca
o kızgın kinin ile de hep sen galip geldin
elinde ki bu cana
kara basanların her taraftan sarınca tüm cidarımı
o karamsar dehlizlerinde de çöküşte kaldım
bir anlık da olsa bir dura bilseydin ya
o ters gidişatının önüne bir takoz koyarak
mutlu oldun mu bari yüreğimi senden sökmüş olduğuna
Cahit Sıtkı Tarancı gibi yolun yarısında bir ayakla çukurda kaldım
oysa ki Necip Fazıl Kısakürek gibi gök yüzünde olmalıydım
ki kokunu tek dikişte akıt malıydım içime
yumuşak huylu ve tatlı dilli olsaydın ölür müydün
her halinle de huysuzsun
savaşı çağıran kurşun gibiydiler o gözlerin
beni düşman kabul edişte de tam on ikiden vurdun
öyle ki
bir an bile kırmızı kartlık olduğunu bile fark etmedin
kötürüm kaldı tüm pembe hayallerim
Çıfıt o beyninle inme indirdin muhlis yüreğime
ben sana ne diyeyim seni çözmek bir mucize
kendimi soyutlayıp ta
özü kaybetmeden ve gönlü düşürmeden hacize
pılı pırtıyı da bırakış ta öksüz ve yetime
iyi de bir kul oluşta
kanatsız da olsa bir kuş gibi uça bilmeliyim gök yüzüne...
AZAP...(Kadri Atmaca) 13.06.2020
5.0
100% (28)