duygularımda ki renk de ne kötü kaçıyor
okşamak zorunda kalınca gönül istemlerini
hava da soğuk mu soğuk
tüm damarlarımda ki kanım beynime sıçrıyor
zira o hain ezip de geçiyor

şeytani bir nefes yüzümü yalarken
içim batak balçık
çifte kavuruyor yüreğimden
hayalimde ki dem de ham kokuyor ne yazık ki
bu bir tutsaklık mı nedir ki
illa ki de hislerim bir tilkiyi okşuyor

elden ne gelir ki kırk kuyruklu bu meret
ağzı hep menfaat kokuyor
vuslatı çağırırken
her defasında da firak konuk oluyor
sarhoş gibi yön hep terse teğet

dingil meselesi bu eğri ise teker ne yapsın
git desende gitmiyor
kovalamaya da gönül el vermiyor
bilemedim ki ne halttır
gönül bahçem de sararış ta da soldu

bu hep böyle topal topal da gitmez ki
tutsaklığım boğuyor yüreğimi
has mı has bir gönül bende isterim ki
özgürlüğümün yaralarına derman katsın
sızım sızım sızlayan kemiklerimin prangasını açsın

el aman senden gayri
uyuz bir merkep gibi sürtünüp de durma
bir kez yaşanacak olan hayatıma
çıkıp da
g
i
t
ait olduğun ahırına

benim bu gönlüm
zarif bir güvercin misali
şefkat sevgi saygı ve duygu yüklü bir eş ister...



AZAP...(Kadri Atmaca) 11.06.2020