Gece



Berrak sakin bir gece...
Sema göz kamaştıran nazar boncukları ile kaplı
Bahçede bir masa,
Masada etrafa saçılmış duygular.
Geziniyorum içlerinde.
Ne çok yaşanmışlık var.
Zaman zaman nefesim kesiliyor
Ellerim terliyor
Gözlerim Kan!... Yaş!...
Ağlıyorum farkına varamadığım acıların
İçlerine gizlenmiş yarınlarıma.
Omuzlarıma yüklenmiş sorumlulukların
Pişirdiği nasır tutmuş yaralar
Tutunuyorum yüreğimin sahibine...
Her bunalışta yıkıldığım secdelere
Kalkmıyor, kalkamıyor başım
Sığındığım medet kapısından
Yakarışlar sessiz!
Yakarışlar sözsüz!
Dilime söz vermişim!
Dönmeyecek hiçbir kelime gereksiz.
Şairin sözleriyle çalkalanıyor.
Ahhh ki ah!
“İnsana sadâkat yaraşır görse de ikrâh.
Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah"
Ne güzel söylemiş.
Dur ey gönül dur!
Kararmış hangi gün sona ermedi ki.
Sonra gamzelerime dokunuyor tebessüm
Anılardan fal tuttum
Bahtıma bahşedilen güzellikler düştü.
İlk nefes alışları
İlk anne deyişleri
İlk yürüyüşleri
İlk sevgi dokunuşları
İlk ilk...
Şükre boğuldu bak şimdi çatlayan yüreğim
Dur yok! Durak yok!
Yola devam etmeliyim.
Ömre biçilmiş saati zayi etmemeliyim.
Buyurmuştu Sevgili Peygamberim:
"Ey insanlar! Allah’ı zikredin.
Allah sizin her birinizle tercümansız konuşacaktır."
Ah yüreğim niye hezeyana sürüklersin kendini
Bak bu berrak gecede üzüldüğüne değdi mi?
Hadi kalk toparlan, vakti teheccüd!
Vehmi silmek için etme bir an bile tereddüt.
Lutfedilmiş üç güzelliği ( akıl, kalp, dil )
Cem eyle.
Demiyor mu Resulum:
Kişi sevdiğiyle beraberdir
Ve sevdiğiyle haşrolacaktır
RABBİM
Bende Seni seviyorum.
Haşreyle beni sana secdelerde...