6
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
698
Okunma
Şafağın terkisinde gönderilmiş mektuptur
Gönlümde biriktirip sana sunduğum azık
Ne gâm! Adımı anıp, deseler ki ‘meczuptur
Aşkın avuçlarında eriyip gitmiş, yazık !’
Alnımı dayadığım toprak bilir acımı
Nasıl da susuyorum, nefes yangınımda ey!
Harfleri boğazımı yakan dert ilâcımı
Üfledikçe kül edip savuruyor garip ney.
Perde perde yükselen ayaz vurgunu nidâ
Gün be gün ahvâlimi ele haber ediyor
Kestikçe bileğimi geceyi bölen sedâ
‘Aşkın bedeli kalpte hep yara bere’ diyor
Ayak izine sürüp kirpiğimin ucunu
Ufka değen güneşe gölgeni soruyorum
Bil ki sana yâr diyen açtıysa avucunu
Sürgününe râzıdır olsa bile uçurum
Rüzgârın saçlarını kokladığım doğrudur
Ola ki yanağına değip geçmiştir bir ân
Gezdiğin her sokağı yokladığım doğrudur
Mazinin ellerinde ömrümü yiyor zaman
Şafağın terkisinde öksüz kalır bilirim
Gözyaşımı mürekkep ettiğim her bir satır
Yaşla sulanmayan aşk köksüz kalır bilirim
Gördüğüm kırık dallar derdimi hatırlatır
Nihayetinde…
Perde perde sükuta kendini bırakacak
İçimde alevlenen yangının vâveylâsı
Ve Aşk dayanamayıp benliğini yakacak
Sonunda yokluğunda buldum deyip halâsı
5.0
100% (7)