1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
699
Okunma

dilleri anlaşılamayan aşkın sorular
dallarında ateş saçan ağaç kapsülü
sırtına vurmuş yükünü bir tomurcuk fidesi
insan ne zaman çiçek açacak, hani meyvesi?
anlaşılamayan dağların yükü ağırdır
ulaşılmayan kalplerde ölü yağmurlar
acısı sızlar içinde kağıt kesiğinin
küllerinden doğarmış rengarenk bahar.
ıslah olmayan bir kalbin köşkü deliktir
iki acı arasıdır bitmeyen gurbet
hangi dağda çiçek açmış gönül sancısı
bir ömür biriktirdim dönmeye hasret
*
ışık saçan ruhlarda kanatlı bir melek
örümcekte tecelli etmişti bir sır perdesi
doğduğunda konuşan mucize bir bebek
şahdamarımdan yakınsın ey kimsesizler kimsesi.
#yusuf
5.0
100% (2)