1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
954
Okunma

Ezilmiş bir gül hüznü var yüreğimde..
Saatlerce dayak yemiş bir sanığın çözülmesi içindeyim.
Bir at kestanesi durmadan yaprak döküyor yalnızlığın sokaklarında, örtüyor
ömrümün ilk yazını.
İçimde bir çocuk, yalın ayak koşuyor yaşlılığa doğru, binlerce kez, yenilmiş
umut
ölülerini
çiğneyerek.
Sahi yaşlılık, derin bir iç çekiş, yanılmış,
bir çocukluk olmasın.
Gittin koca bir şehri
gömüp yüreğime.
hırsız adımların kaldı geride
Sonbaharda yaprak dökümü gibi
başladı ayrılığın tüm halleri
Gün gelir de
Bir gün
Başkent’in bütün sokaklarındaki gülleri, toplamak istersin,
Bilirim seversin beyaz gülleri, benim kadar...
Düş
kırıntıları toplamak istersin gençlik/parkta
Döner durur anılar dönme dolapta
Sırtımızı yasladığımız ulu çınardaki
saatlerce dinlediğimiz kanaryalar verir teselli
gün gelir de
Dünyanın bir yerinde yıllarca senin haberin olmadan
Yaşamış birine
bütün hayatı anlatmak istersin......
Oturduğun yerde nefes darlığı yaşamaya başlayınca anlarsın,
hiç bir yere sığmayan şeyleri içine nasıl tıka basa sığdırdığını...
5.0
100% (2)