0
Yorum
4
Beğeni
4,3
Puan
1810
Okunma

Sen giderken;
Seninle birlikte bütün şehir gelir.
Sokaklar alır başını yalnızlığın başkentine göç eder.
Caddeler yokluğunda hükmünü yitirir,
Şehrin kaldırımları ise hissizliğin en his/siz rengine gömülür.
Sessizlik, arkanda ağlayanların sağır edici sessizliği içinde;
İçim bir kördüğüm.
Çöz çözebiliyorsan o kahrolası kördüğümü?
Sen giderken;
Gidişinin ardından boğazım düğüm düğüm olur.
Sözüm susar, sessizliğimi lal bir dil alır.
Yalnızlık alıp uçurur sesimi.
Sen giderken;
Kendinle birlikte günleri götürüyorsun.
Güneş geliyor seninle,
Ay yüzünü mesedip;
Alnından öpe öpe gelir seninle.
Feri kalmaz gecenin karanlığa,
Seher terk eder sabahı;
Bir çocuk edasıyla peşine düşüp ağlaya ağlaya gelir seninle umut.
Bir ben kalırım geriye
Bir de benden öte sararıp solan yüzüm...
Ardından bir kez bile dönüp bakamayan yaşlı gözlerim kalır.
Sen giderken;
Ruhumun ıssızlığına gizlenen acılar;
Bıçak kesiği gibi keser her bir yanımı.
Hayat bozulan bir saat gibi vakitsiz durur.
Ve yaşadığım nr varsa bir balyoz gibi;
Sırtıma çöker...
Yere düşerim yılların ağır yükü altında nefesim kesilir.
Senin ise nefesin karışır gittiğin yolların tozlarına.
Sen giderken;
Ömrüm mağlup bir tutsak gibi;
Ayaklanır, düşer yollardaki izini bulmaya.
Sanki seninle birlikte canımdan can gider,
Canım gider.
*
Sen giderken;
Yalnızlık çöker ruhumun çölleşen matemine.
Ve yalnızlığın, yalnızlığımı öper.
//Maşuk Gültekin//
//01.03.2020//
//TarabyaÜstü/İstanbul//
5.0
67% (2)
3.0
33% (1)