4
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
805
Okunma

İnsan ‘Ben’dir
Ben, gerçeği arar
Sanki radar
‘Ben’i tarar
Yere göğe takar
DNA’ya hücreye bakar
Duyguları su gibi akar
Baktığı kendisi
Gerçek hangisi?
Ben’sem gerçek
Ben’den öncekiler,
Geçmiş, gelecek,
Şu tarih mesela, n’olacak!
‘Gerçekten’ Ben, ne istiyor?
Değişmek!..
Gerçek, Ben’i değiştirir;
Algı değişirse Ben değişir!
Gerçek, Ben’in algısıysa
8 milyar gerçeklik!
Gerçeklik ve görecelilik…
Ben; dış ve iç
Ondan ona geç
Dış gibi, iç gibi,
Ben, her an değişiyor:
Bir ‘sabah Ben’ oluyor,
Bir ‘akşam Ben’…
Aynı zaman ve mekânda
Karga, serçe, kedi ve Ben
Her birimizin ‘ben’ gerçeği
Algısı ve özelliği…
Her birimiz gerçeğin peşinde!
Koşuyor, uçuyor, kuyruk sallıyoruz
Ben oluyoruz…
Zaman, mekânın;
Mekân, zamanın içinde
Hepsi Ben’de
Ben hepsinde!
Fakat Ben ne içerde ne dışarda
Ben, sığmıyor şeye
Benzemiyor bir şeye
Ben’in bu olamaz yazgısı
Ben, beş duyunun ötesinde,
Elif ve Nun koynunda!
Mavera’dan ses
Ben, bir nefes…
Ölüm köyünü de geçmiş
Ölümün ötesinde duruyor!
Ben, her yerde!..
Lakin ‘Ben’ tuhaf!
Sahi kimim ’Ben?’
İlahî bir nefha
Yaratan’dan
Bir yaratılan
Ben’in kökenini bilmesi
Gerçeğine ermesi…
Ulaşacağı irfan
Budur gerçek
Budur ihsan
Ben’in adı oldu insan
Ben’i bilense
Sadece o:
‘Hazreti İnsan!’…
M. Talât Uzunyaylalı
5.0
100% (10)