75
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
6149
Okunma
Gülsüm on beşinde henüz
Köşebaşı takılmalar
Yalaz bir gece
Tenhalara sinmiş godoşu
Satılan küçük bir çocuk
Yazık!
Pencereleri yalıyor karanlık
İsyanlar duvarlara vururken
O yapmacık sahte gülücükler
Rutubet kokulu bir otel odası
İğrençliklere sahne burası
Dizilmiş sırada zamparalar
Çirkin bir tablo onun halleri
Haykırıyor hoyrat
Sübyan yüzünde boyalar
Gülsüm’ü anlatıyor en iğrenç manzaralar
Satılık körpe bedeni
Yerlere savrulmuş
Solmuş gülleri
Solmuş!
Yüzünde bakışlar masum
Ürkek, serçe, yana kaçışlar
Yarım kalmış, o güzelim oyunlar
" Elma dersem çık, armut dersem çıkma "
Kulaklarında hâlâ o bağırışlar
Mazi olmuş hatıralar
Ellerinde kınası olmayacak onun hiç
Gelinliklere bakacak vitrinlerde
Hayalleri hep gömülecek kan revan
Akşam evinde kocasını beklemeyecek
Çocukları cıvıl cıvıl etrafında koşmayacak
Karaları bağlayacak hep
Aglayacak!
Aynalara vuracak hıçkırıklar
Aynalar paramparça!
Hep acı, hep keder!
Bitmez isyanları
Bu mu ona kader!
Söyleyin hey insanlar
Gülsüm daha on beşinde
Sermaye olmuş
Yazık!......
Yazık!......
Gülsüm nasıl gülsün ...?
....
Fikret Şimşek
5.0
100% (1)