3
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
703
Okunma

Ne güzel doğuruyorsun !
Ne güzel doğuyorsun öyle !
Her seferinde …
Geçmişi yüreğinden uğurlarken güneşe
Sancısız çıplak bir sabır küpünde dizili yıldızların dansıdır şimdi göksu gözlerinde atlaslar
Girdap boşluğundadır büyülü ah!lar
Atlar çıplak ve dört nala , yeleleri ancak rüzgârlarda !
Sonsuzluk an meselesi yanan z/amanda, k/anılan, kanayan an’da
Anılarda bakışlarının izi dururken ,sonsuzluğun celladı öldürür kendini aynada !…
Kör bir çoban ağırlar sağır kuşları gülümsemesinde
Sığırcıklar havalanır bakışlarından
Kışta ayaz şarkıların kapı aralığından bakan dünlerinde soğur bazen anılar
Yolları beklersin
Yıllar geçer …. !
Ahitleşir yüzünün göğünde can kırığı aynalar
Nedense hep eline batar cam kırıkları, kırışıklıklarda güz/elleşir tanrı !
Bilmezler !
Serin sokaklarda, gölgeli bulvarlarda yalın ayak sürersin geçmişin izini
Kör bir dilencinin duasında saklıdır ah’ın ve sayhası aşklarının
Kör bir duada duyurur kendini dilenci ellerin yalın !
Düne açılan kapıda kör kilit
Aç !
Gözlerini, ellerini aç…
Düne,yarına,bugün şimdi ve an aslında anı…
Bil ! ki sayfası eksik bir defterin yırtık kapağında aşkların yarım kalmış düş…
An’la zamanı…
12 Mayıs-16 Mayıs…2016
5.0
100% (7)