4
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1278
Okunma

bir Gülgün Aydın şiiri...
Ruhun ruhuma değse ağlasam
Lirik bir efsunla çözülse umut
Kızıl gök taşları kanatsa dizlerimi
Kızıl bir umut yamansa gözlerime
Çocuklar doğurup doğurup getirsem dünyaya
Gökyüzlerinden gözlerine göktaşlar bağlasam
Ah ağlasam….
Dağların sessizliği çöktü doruklardan
Bulutlar yabansı , gökyüzü ıssız
Ateşböcekleri gibi yanıp söner yıldızlar sanki şimdi
Eteklerden yansıyan o insani sıcak, sarı ılık…
Y/emek derdinde kap kacak gürültüsü, kadınlar ve erkekler
ve uzaklardan gelen bir kuzu sesinde kimi aydınlık.
Kapılar bin yıllardır vurulmamış tokmaklarında saklıyor sabrı merhameti ve kerameti
Tozunu üfle bak
Dokun demirine
Kör kuyusuna taşlar at
Geride hep yalnızlık
Yalnızlık…
Kor efsunlu büyü, kör büyücünün cebinde
Radyoda bitimsiz bir şarkı
Ellerim nedense hep ceplerimde
Yol olup sana gelsem diyorum sende kalsam ah kalmasam
Dilimde hep aynı şarkı aynı nakarat
Ne kuşlar dönüyor başımda ne de koparıp atabiliyorum akat kanatlarını başımdan şimdi.
Dilimin çemberinde doğuyor gün
Güneş bana alışık ben yıldız gözlü gölgeme,sana…
Işıkta yitik umudum, karanlıktaki aydınlık sevdam
Gel gidelim buralardan desem
Soracaksın bana hangi yalnızlıktan hangisine
Hem de atsız ,atsız,atsız…………çığırtkan bir adılsızlık …
Ruhun ruhuma değecekti inan
Kör kovuğunda ağaçların ak benizli kuş kanatlarıyla oyulmuş gözlerdeyken adın
Kadın son bir kez daha döndü adama
Adam kadın
Kadın kurt adam oldu soğukta
Söyle hangi kül önce kor olur yürekte? Sonrası közsel bir düğün ya da çığırtkan bir cenaze evi ıssızlığı
Yangın yeri besbelli kalabalık
Yağmur yağsa ah yağsa , ben ağlasam…
Gülgün Aydın
4 aralık 2012
5.0
100% (5)