Seni sevmek bir bebek saflığında,
Kokunu almak, kendimi unutmak,
Altının ateşle dans etmesi gibi,
Cayır cayır yanmak, alev alev tutuşmak kollarında.

Sonrasında, çılgınca öpüşürüz,
Sevişiriz, saatlerce hep bu ânı yaşarız,
Kim bilir koyun koyuna da uyur,
Zevk-i sefanın tadını çıkarırız.

Öncesinde, bir belalı kara çalının dikenlerine bulaşmışım gibi her yanım acıyordu,
Kanıyordu ellerim, gözlerim,
Ruhum özgürdü ama bedenim müebbet yemişti,
Hele şu ânı bir daha ver elime de,
Koparayım takvimden yaprakları,
Öncesi, sonrası kalmasın.

Hayalden ötesi yok, uyku yok, yasak,
Bilmiyorum bu kaçıncı sabah,
Zaman denilen namussuz düşman beni gafil avladı,
Kahretsin, kör olası yokluğun yine elimde patladı.

Hafızam gidik, yollar bitik, yıllar yitik,
Neredeyim, kimim ben, nereye düştüm?
Kördüğüm atılmış ellerimi,
Ya kendin çöz ya da kıyametimi bekleyeyim.

Kaç hayal eskittim, kaç asır geçmiş,
Saymadım, sayamadım,
Bakışın, gülüşün, canım deyişin hâlâ yanı başımdayken,
Ar ettim kendimden,
Senden bir başkasına,
Bakmadım, bakamadım.

Dışarıda rüzgâr eser, bende fırtına başlar,
Bir kızılca kıyamet kopar ki, hiç sorma,
Üşürken ellerim, vah zavallı kalbim,
Bunca yıl hangi cehennemlerde yandın?

Çık gel artık, çılgın arzularımız yaşasın,
Yaşasın çılgınca koşalım kırlarda,
Bu kez zamanı biz esir alalım,
Kimselere vermeyelim artık tüm aşklar bizimdir.

Vecdi Murat SOYDAN
(Yaşanmamış Aşkların Şairi)
05 Nisan 2020, Saat: 22.50, Isparta