0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1051
Okunma

Ah Virane Kalbim Ah!
Biliyorum, artık geceler hüzün
kokup uykunu bölse bile,
Sol yanını ele geçiren nefreti
mavinin huzuruyla bertaraf edeceksin,
Yorgun düşen bedeninin sancılarını
taşıyorken gönlünde,
Gözlerinde süzülen her yaş toprağa
karışıp aşkına lanetler okuyacaktı,
Kırılmaktan harap olan gururuna
isyan bayrakları asarken ,
Umut, acılarının elinden tutup ruhunu
arındıracaktı kızıl ve grinin birleştiği
o eşsiz gökyüzünde,
Ve dolarken içine günbatımının o
efkarla karışık yalnızlık melodileri ,
Bir çaresizlik duygusuna bürünen
eskimiş kimliğinle,
Şairin gün yüzüne çıkamayan tozlanmış
raflarında biriken be dağınık mısralarından
medet ummacaktın..
Ah maziyi unutulmaz bir yara olarak
andıran Virane Kalbim !
Anıları hatırlamaktan, her gece kan
kusmaktan ve acıları sineye bastıra
bastıra kabullenmekten yorulmadın mı?
Oysa bulutlar gözyaşlarına yenik düşüp
ağlarken dolunayın omuzlarından ,
Toprak , huzur yerine ölüm kokuyordu
rüzgardan intikam alıp nefret kustururcasına,
Gökyüzünün hıçkırıklarını anımsar gibi
haykırırken,
Yağmur , paslanmış ve solmaktan biçare
yüreğini bakışlarıyla def ediyordu ,
Ve aşk, gene mağlup olmuştu,
Kalemim son nefesini vermişti Ela
gözlerini yaşatmak adına,
Ayrılık bavulunu alıp uçuruma
doğru yol alırken,
Gurur, sırtına sapladığı hançer yaralarıyla
bir ömür enkazlar altında hüküm
sürecekti yüreğinin en derin kuytularından,
Yalnızlık, bir sevda uğruna umuda
kapılarını açıp beraber yaşamayı
göze almışken,
Hüzün, tüm sarhoşluğuyla başını
döndürüp ve bir daha uyanmamak
üzere rüyalara dalacaktı...
5.0
100% (3)