0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
320
Okunma

Sanki bende bir şehir var yıkık dökük
kutsal kitaplarda geçen mevzular gibi karışık
denizi balık veriyor peygamberine ama
halkını açlıktan öldürüyor Tanrı
ha bu dünya ha ahiret farkı da kalmadı
ya iman et diyorsun ya imha hiç de adil değil
cesetleri saklamıyor artık toprak
çiçeklerin üzerinde kuruyor kafa tasları
mermer lahitler kırılmış parçalanmış
bulutlar cimri hissiz ve olabildiğince kara
kuş sulukları boş çeşmeler kurumuş
doldurmuyor yağmur gönülleri
sanki kıyamet meydanında dikilmişiz
alnımızda günahkar yazısıyla etrafımıza bakıyoruz
hiç mi cennet heveslisi kalmadı bilmem
herkes bir diğerine cehennemlik muamelesi yapıyor
oysa affına güvendiğimiz yaratıcıdan gelen haber
asırlardır bu işi böyle yapmayın diyor
rahat bıraksanız gönlümüzü sahte yalvaçlar
sizin bildiğinizden ayrı bir de bizim bildiklerimiz var
uğraşıp durduğunuz hayat hep çukurun altında
bir de gökyüzünde yaşayanlar var sesini duymadığınız
öyle latif nazik incinmiş sizin hayal edemediğiniz kadar
bir somunu paylaşmanın güzelliğinde yaşayanlar var
öfkeli değilim anlaşılmaz hiç değil hele kaba
sesimin yükselişinin sebebi de haklı olma gayreti değil
her sabah penceremin pervazında uyanan
bir güvercin kadar hayata sallanan kanatlarım olsun istiyorum
çocuklar aç kalmasın gençler ölmesin dahası
kursağından haram lokma çıkmasın son nefesinde adamın
vaka ki insanlardan nasibimi aldığımı düşünüyorum
vazgeçtim yalandan sevgilerin koynunda hakikatle uyanmaktan
bu yüzden şenlik evi gibidir benim gönül yurdum eğlenin
aldırmam zorla üstüme yıkılan evlerin cumbalarına yansın varsın
yeniden kurarım gerekirse bu dünyadan vazgeçip arşın tepesinde yurdumu
siz uyuyun şimdi gece benim yoldaşım türküler kardaşımdır
5.0
100% (3)