Ana sütünden sonra, seni verirler.
Ölenin günahını, senle temizlerler.
Nefes alanın, yolu senden geçer.
Ama bahtın berrak olmadı, senin gibi.

Bebek doğdu, diline sen dokundun.
Doğan öldü, kabrine sen döküldün.
Kaderimiz aynıymış, hep israf edildin.
Birtek bahtın berrak olmadı, senin gibi.

Nice canlıyı, bağrında barındırırsın.
Râbb’e namaza duranı, arındırırsın.
Dikenli dalda, dikensiz gül açtırırsın.
Birtek bahtın berrak olmadı, senin gibi.

Kana kana içene, kan oldun da.
Girdiğin her canlıya, can oldun da.
Her meyvede, farklı bir tat oldun da.
Bir bahtın berrak olmadı, senin gibi.

Bir tasta ikram edene, "aziz ol" denir.
Sensizliğe, iki gün tahammül edilir.
Sanmam ki, insanoğlu kıymetin bilir.
Birtek bahtın berrak olmadı, senin gibi.

İnsan, toprak, hayvan, her canlı vesâir.
Kimse tövbe edemez, içmeyeceğine dâir.
Sana, birtek yaradan muhtaç değildir.
Ama bahtın berrak olmadı, senin gibi.

Musa’yı sen taşıdın, Firavun sarayına.
İbrahim’in odunları, hâlâ yüzer bağrında.
Nuh ile tufan oldun da, kafirlerin başına.
Birtek bahtın berrak olmadı, senin gibi.

Bir küçük yüzüğü dâhi, vitrine koydular.
Değersiz nice pulu, kasada sakladılar.
Seni ise, yol kenarında işsizler sattılar.
Birtek bahtın berrak olmadı, rengin gibi.

Havaya gönül verdin, ona göre yaşarsın.
O yanarsa, sen uçar. Soğursa, donarsın.
Güvenme insanoğluna, yoksa yanarsın.
Birtek bahtın berrak olmadı, senin gibi.

Hazreti Adem’in toprağı, senle karıldı.
Ebedi Cennet bahçeleri, adın ile anıldı.
Uğruna savaştılar, ne canlara kıyıldı.
Birtek bahtın berrak olmadı, senin gibi.
İLKER KAHYA
{Veliaht}