Kin kusuyor, zehir boşaltıyor bulutlar,
Irmaklara dönüyor sana giden yollar,
Yıldırımlar yağıyor gökyüzünden üzerime,
Toplamış tabiat ordusu dikilir önümde.

Uzaklarda suya kavuşmuş kurbağa narası,
Avına kavuşmuş yılanın zafer çığlıkları,
Dağlarda, çakal kervanlarının şarkısı,
Sana geliyorum sana, bu felaket akşamı.

Akrepler, çıyanlar adımlarımın peşinde,
Daha niceleri geride, ben senin izinde.
Sana yürüyorum sana, bu ölüm gecesinde,
Ölüm getiren ölümlüler bırakıp geride.

Bir yudum sevgi için düştüm yollarına,
Bu çıldırmış gecede, gülüyorum yaşadıklarıma,
Sevdanı sarıyorum kanayan her bir yanıma,
Dağıtıp nemli gözleri, aldırmıyorum acılara.

Çıldırmış gecenin saat üç otuzu,
Korkar mı döner mi sanıyorsun bu yolcu,
Yürüyorum çıldıran gökyüzünün altında,
Sana geliyorum sana, sevdalı yüreğim avucumda,
Sana geliyorum bu felaket akşamında.