Nerden gelir nere gidersin gönül?
Pir Bektaş’tan izin alıp gidelim
Hep kendi kendine edersin gönül
Konya Mevlâna’da kalıp gidelim.

Banazlı Pir Sultan giderken Şah’a
Taptuk’la Yunus’a biçilmez baha
Dadaloğlu, Veysel beklerken daha
Bolu’da Köroğlu olup gidelim.

Emrah “Dedim- dedi” diyor sazıyla
Ahmet Yesevi’nin kutsal sözüyle
Bursa’da Reyhani yatar özüyle
Garip mezarını bulup gidelim.

Kerem’in Aslı’sı, Arzu’yla Kamber
Ferhat’a Şirin’i misk ile amber
Deryada kaybolur Yunus Peygamber
Balığın karnına dalıp gidelim.

Züleyha Yusuf’a aşkı sunarken
Şehriyâr Bakü’den bizi anarken
Kırşehir’de Neşet baba yanarken
“Mühür gözlüm” diye çalıp gidelim.

Özay gönlüm Denizli’den öterken
Ali Kızıltuğ’la güneş batarken
Silifke’de ala keklik sekerken
Can Karacoğlan’la gülüp gidelim.

Yusuf kör kuyuda imdat eyledi
Kerbela’da koçlar cennet boyladı
Yemen’de şehitler hakkı yeğledi
Ölmeden ölmeyi bilip gidelim.

Daimi, Mahzuni, Karakoç varken
Aşk elinden benizleri solarken
Musa’yla Arif Sağ, sazı çalarken
Mihriban aşkıyla dolup gidelim.

Necati aşıklar izinden gider
Kazanoğlu’na da şükranlar eder
Çobanoğlu ile sürüsün güder
Gidenlere selam salıp gidelim.

Necati OCAKCI
15.02.2020
ANTALYA