Seni özlüyorum sevdalım,çocuk yarim,
Sinmiş kokun enkaza dönüşen bedenime,
Umutsuzca seni soruyorum seher yıldızına,
İsyan türküleri ulaşıyor dağların doruğuna…
Hani kıyamadığın yüreğindeki güldüm
İncitmekten korktuğundum.
Seni bende benleştiren benden uzaklaşıyorsun,
Haykırışlarımı duymaksızın,tıkıyorsun kulaklarını,
Yaşanmamış sayıyorsun yakıyorsun sevda defterini…
Suskunluğumun gardiyanı,
Sen mi kesecektin anılara biletimi
Ve sen mi uğurlayacaktın umutsuzluk şehrine…
Yol almaktayım sensizliğe,sensizliğinin cehennemine,
Elimde sözün,yüreğimde derin gözlerin
Eşsiz kokun eşlik ediyor yaralı gönlüme,
Gökyüzü ağlıyor sessiz ve derinden,
Beni bekleyen sonu görürcesine…
Sigaranın külleri gibi dağılıyor etrafa,
İçimde büyütmüş olduğum sevgin,
Bakmakla yetiniyor buğulanmış gözlerim.
Garipten sesler işitiyorum…
Nerden geldiğini bilmeksizin,
Tek sözcük noktalıyor koca bir aşkı
Yine tek bir bakış sonlandırıyor yaşanılmışları,
Ve belki de çırpınışları,pişmanlıkları,
Düdük sesiyle sarsılıyor her yanım,
Yeni başlangıçlara adım atarken çaresizce,
Yağmur olup taşıyor göz yaşlarım,
Cevapsız soruların gölgesinde yürürken korkularımla,
Çekiyorum isyan bayraklarımı sevdalar ülkesine…
GÜLEYCAN