1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
641
Okunma

Bir Şubat merasimine benziyordu
dudaklarımdan ağır adımlarla
çıkan kelimelerin
yürüyüşleri,
İçimde volkan gibi
patlarken arsızlaşan
duygularım,
Gururum sana varmadan
kesiyordu dönüşsüz biletimi,
Tek geçişlik yüreğinin
yollarını engel tanımazken
virane düşlerim,
Bir hayal kırıklığıydı,
gülüşüne tutunurken
bakışlarından düştüğüm,
Ve gecenin ayazında
örerken saçlarını aşkın
hırçın kollarına,
Yaslandığım limanından
ayrılık türküleri durmadan
söyleneduruyordu...
Bir Şubat merasimine
benziyordu umudu donmuş
bir Çınar ağacının kökünde
arayan yaralı yüreğim,
Seni yazan ellerim
nasırlaşırken,
Yokluğunun soğukluğuyla
ürperiyordu bedenim
sen kırışmış yüzüme
bir buse bile konmadan,
Ve sancılar baş gösterirken
karamsar ruhumda,
İncinen kırıntılarım
kırık kalemimi teselli
ediyordu,
Baharın gelişiyle
yaralarımın saracağını gırtlağımı
patlatırcasına müjdeler veriyordu...
Bir Şubat merasimine benziyordu
moraran gözaltlarımın ferini
ıslatan kırmızı gözyaşlarım,
Ayrılık kapılarında nöbetleşirken
çaresiz kimliğimle,
Aşka dair mısralar dökülüyordu
dudaklarımdan acılarını nakış
nakış işlerken tozlanmış
satırlarıma,
Ve dolunayın omuzlarından
efkarlanıp karışırken
gecenin çıkmaz boşluğuna,
Bir ihanetin öyküsünü
anımsatıyordu susuşların,
yalnızlığıma prangalar vurup
dilsizliğine kilit vururcasına...
5.0
100% (4)