Seninle tanıştığım o güzel günden beri
Ben seni başka sevdim "ciğer paresi" gibi
Her insanın solunda o en müstesna yeri
Gözündeki ışığı, "derde çaresi" gibi


Has bahçenin içinde bülbüle meftun gülün
Suya hasret toprağın, çiçeğe koşan dalın
Zemherinin gününde ayazda kalan kulun
Yüreğini ısıtan "güneş haresi" gibi


Gününde bahçesine fidanları dikenin
Sadık dostum diyerek toprağını ekenin ()
Gurbet ilde yıllarca hasretini çekenin
Kırk yıl sonra sılayı "gidip göresi" gibi


İnsan sevdalısının, şer odağı caninin
Elindeki mevcudu yeter gören kâninin
Hesapsız önyargısız candan seven faninin
Yüreğine hükmeden "aşk ibaresi" gibi


Kimsesizlik derdinden gözündeki yaş ile
Kahırlar deryasında bağrındaki taş ile
Ölümcül bir hastanın hayata telaş ile
Dört elle sarıldığı “bir an” süresi gibi


Kerem gibi yanarak yüreğinin narına
Mecnun misali düşüp efkârına, zarına
Uzağı yakın edip eşsiz gülizarına
Bir anlık kavuşmaya "umut zerresi" gibi


Karanlığı bitiren ufukta berrak tanın
Özgürlüğü uğruna kara yerde yatanın
Kula nimet bahşeden İlahi Yaratan’ın
Aydınlanmış yoluna "canlar veresi" gibi



() Benim sadık yârim kara topraktır.
Aşık Veysel ŞATIROĞLU


DOST KATKISI……………………Teşekkürler

Görülür mü bakılsa aşkın doğan güneşi
Bulunmaz bu alemde hiç bir zamanda eşi
Ruhuma çoktan sardı geçmez benden ateşi
Mutluluk zerresinde "bahtın karası" gibi……………..Ahmet KARA

Hâlâ nefes alırken bir kez inansan keşke
Ben sevdayla sınandım adak olurken aşka.
Bu aşk misal olamaz diyorum ya bambaşka
Yolu vuslata çıkan "hasret kurası" gibi.....................ŞİİRLERİN ŞAİRİ.