1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
468
Okunma
SON
Yıldızlar sönüyor, kayboluyor gökyüzü
Mecnuni adımlarla koşuyorum.
Ayı tutmak için uzatıyorum ellerimi
Serap misali uzaklaşıyor bulutlar.
Saplanıyorum bir bataklığa
Uzandıkça güneşe dahada batıyorum
Daha da batıyorum boğulurcasına.
Bir davudi avaz duyuyorum derinlerden
Gel diyor sonsuz bataklıkta.
Kavuşmak için koşuyorum,
Koştukça batıyorum, gömülüyorum zifiri bir geceye.
Akbabalar süzülüyor her yandan
Yılanlar, timsahlar sarıyor çepeçevre
Bir el arıyorum dostça,
Bir umut arıyorum,
Bir ışık arıyorum kurtuluştan yana.
Ellerimi parçalıyor tutunduğum otlar
Toprak, mıh gibi saplanıyor ayaklarıma.
Gülle dibi yağıyor samani yapraklar üzerime
Diken oluyor üstümde yamalı esvabım,
Etlerim eriyor, kemiklerim ufanıyor
Ayazda üşüyorum.
Anamı arıyorum eteklerine tutunmak için
Babam çook uzaklarda
Çaresizim.
Işığa koşuyorum
Koştukça uzaklaşıyor, uzaklaştıkça koşuyorum.
Sonra meccnuni adımlarla yıkılıyorum karanlıklara.
Hicranımı yaşıyorum,
Gafletim karabasan gibi omuzlarımda.
Yüreğimde yanar cehennem
Ateşi kül olur dökülür gözlerimden avuçlarıma
Ve ben o avuçlarımdaki yığınlarda boğulurum.
Hiçliğini anlatır sarı sayfalarda dizeler
Haykıran yalanlarımla yüzleşirim mahsun ve utançla.
Gömmek isterim tüm günahlarımı maziye
Mazi nicesini doğurur ellerime
Bir tokat gibi çarparak yüzüme.
Sonra bir kuytu gece ararım saklanmaya
Boğularak günahlarımda.
Bir vaveyla koparır isyan çığlıkları içimde
Hıçkırıklarla dökülen yaşlarım küle dönüşür
Ben boğulurum küller içinde.
İdam etmek isterim günahlarımı
İp kopar, sehpa devrilmez.
Sonra kendimi götürürüm sehpaya mecnuni adımlarla
Kucaklayıp tüm günahlarımı.
Güneşi,ayı,yıldızları, gökyüzünü
idama götürürüm bataklıklarda kurulu darağacına.
Nihayet bulur tüm sancılarım
ve yıllaryılı sararmaya mahkum sayfalarda mısralar,
Mahsun mısralarda ben SONBULURUM.
Bahattin Kızılkaya
5.0
100% (4)