9
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
722
Okunma
ÇALILI KÖYÜ
Yozgat merkezine bağlı
Her haliyle şirin güzeldi köyüm
Mis gibi kokardı taşı toprağı
Günde dört iklim yaşardı köyüm.
Yüz elli haneydi yetmişli yıllar
Kış gelince yakılırdı odalar
Kerme dumanıyla tüter bacalar
Kışı ayrı güzel yaşardı köyüm
Çok alimi vardı çokta cahili
Alim anlatırdı topluma ilmi
Dinlerdi yediden yetmişe her biri
Sohbetle kıvama ererdi köyüm
Rahmetli Ali hoca vardı iyi bir alim
Hem öğretmen hemi hoca hem hekim
Hastası olana olurdu hekim
Gönülde şifaya ererdi köyüm.
Kimleri yoktu ki saymakla bitmez
Her mesleğin erbabına güç yetmez
Kışın Eyip onbaşının üzümü bitmez
Az ikramla tatlı sohbet yaşardı köyüm.
Dilbar’ın Mehmet’ten Deli Osman’ın hacıya
Seçim yapılırdı muhtar olmaya
Kaybeder Mehmet emmi umut sonraya
Bir sene tantana yaşardı köyüm.
Aşağıdan carı yukarıdan boru
Lakaplar çok idi Amcam da Osdu
Kimsede kızmazdı işin doğrusu
Hoş görülü dostluk yaşardı köyüm.
Gavur hacı vardı Sadığın Hacı
Bilmiyorum ona kim koydu bu adı
Sadık usta, Osman kâ onu arardı.
Onlarla kahkaha yaşardı köyüm
Emin hoca;Sadık ustaya kibarca,
Lafını verirdi hemen ustaca
Sadık usta, kalmazdı laf altında
Onlarla sohbeti yaşardı köyüm.
Kışın odalara koşardı gençler
Sırayla arabaşı dökerdi eşler
Çorbalara daldığında kaşıklar
Tatlı tatlı yarış yaşardı köyüm.
Okumuşu çoktu eskiden beri
Çoğu Emin öğretmenin eseri
Emek ile yetiştirdi bizleri
Mutluluğu çokça yaşardı köyüm.
Omarkanın Asim namlı biriydi
Celal sayesinde ünlü biriydi
Sürgün ettirirdi baş hekimleri
Yozgat’tada ismi yaşardı köyüm.
Şükrü Korkmaz vardı adamdı, adam
Köyümüz için çalışırdı durmadan
Rahmeti rahmana göçüp gidince
Gurbette hüzün’ü yaşadı köyüm.
Arif hoca vardı mevla rahmet eylesin
Açıkça söylerdi kısmaz dı sesin
Kayseri de ünü namı değerdi
Arif hoca ile anılırdı köyüm.
Çobanlık yapardı memilinin İshak
Yayar bağ bahçeyi koymazdı rahat
Gece bulduğunda sahipsiz oğlak
Habersiz mideye atar giderdi.
Bekçilik yapardı yusufun Çavuş
Gezer bağ bahçe tüm karış karış
Bağların üstünden kuş uçurtmazdı
Kargalar illalah çeker dururdu.
Yaz gelince yaşlılar bağ beklerdi
Üzüm için tefekleri sayardı
Bir deneye kaç kargayı kovardı
Yazlar çok tantana yaşardı köyüm.
Bunlar bizim köyün eski günleri
Saymakla biter mi güzellikler
cıvıl cıvıl bağ bozumu şenlikleri
Tatlı ve huzurlu yaşardı köyüm.
Tatlı bir mizahtı bizim eskiler
Vaki oldu hepsi göçüp gittiler
Rahmeti Rahmana rücu ettiler
Kalan hoş sadayı veriyor köyüm.
Şimdi dört ev kalmış üçü ihtiyar
Ne gelen ne giden nede soran var
Bozulmuş yok olmuş bahçeler bağlar
Şimdi derin derin ağlıyor köyüm.
5.0
100% (13)