Akşam sefasıyla, kokunu yolla
Dudağından düşen, selam da olsun
Düşünmeyi bırak, bir de el salla
Hani biraz hüzün, elem de olsun
Dudağından düşen, selam da olsun

Hani biraz bana, kendini anlat
En güzel sohbette, kulağım çınlat
Son şiirimi de, herkese dinlet
Sevdiğin söyleyen, kelam da olsun
Dudağından düşen, selam da olsun

Bana duymadığım, şarkılar söyle
Ağlama sakın ha, hep gül neşeyle
Semaha durarken, aşkımız ney’le
Mabet ve minare, âlem de olsun
Dudağından düşen, selam da olsun

Rüyanda olayım, n’olur bu gece
Seni sevdim seni, inan sadece
Ben gönlünde bir alp, sen bende ece
Aşkımı yazdığın, Şulem de olsun
Dudağından düşen, selam da olsun

Yeni harmanlanmış, aşk toprağında
Bülbüle yurt olan, sevda bağında
Seher de titreyen, gül yaprağında
Boncuk boncuk duran, jalem de olsun
Dudağından düşen, selam da olsun

Şu gönül sesini, vazgeçme dinle
Nasıl da coşarız, gör biz seninle
Bu gününü ey yâr, kıyasla dünle
Hakkımda verdiğin, ilâm de olsun
Dudağından düşen, selam da olsun

Lüzumsuz boş versen, artık gideni
Bu sevda aratmaz, tortum, düdeni
Meyvesini versin, bu aşk fidanı
Hep sana benzeyen balam da olsun
Dudağından düşen, selam da olsun

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

ETEK YAZILARI

AKŞAM SEFASI: Güney amerika nın tropik ormanlarında yetişmiş olan bu tropik bitki, sefasıgiller familyasına ait bir çiçek türüdür
NEY: Üflemeli bir çalgı. Daha çok tasavvuf müziklerinde kullanılır
ŞULEM: Alev, yalım
ALP: Türklerde savaşçı, yiğit
ECE: Kraliçe
JALE: Çiğ, kırağı, şebnem
HALE: ayın çevresindeki sis bulutu, ağıl, ışıklı halka